Hakim ve savcılar olası bir vetoyu iyi değerlendirilmelidir
2802 sayılı yasadan sonra Meclisten geçen yasaların Resmi Gazetede yayınlandığını görünce ve malum sebeplerden artık, 2802 sayılı yasanın, Sayın Cumhurbaşkanımızca bir kısım maddelerinin veto edileceği, (örneğin 1. sınıfa ayrılıp ancak özlük hakları vermeyen maddesinin eşitlik ilkesi yönünden, gibi) bir kısım maddelerinin ise onaylanacağını, zayıf ihtimal olarak ise tamamının veto edileceği, kanaatindeyim. Bu aşamadan sonra da kendisi yargının en üst kurumuna başkanlık yapmış Sayın Cumhurbaşkanımızın da göndereceğimiz fakslarla görüşünü değiştireceğini zannetmiyorum.
Bence kanun tamamen veya bir kısmı veto edildiğinde bu durum bir fırsat olarak görülmeli ve taleplerimizi daha gür sesle dile getirmeliyiz, kanun mecliste iken tepkilerini dile getirmeyen Yüksel Kurulun ve Yargıtayında son günlerdeki desteği ile özellikle "Yargı bağımsızlığına" ve özlük haklarına ilişkin maddeleri de veto edilen yasa maddelerine ekletebilirsek bu büyük bir kazanım olur diye düşünüyorum,
Sayın Bakanımızdan da veto sonrası hatta kanun veto edilmese dahi yeniden 2802 sayılı yasada daha kapsamlı değişiklik için desteklerini talep etmemiz gerektiğini de düşünüyorum. İster kabul edelim ister etmeyelim Yargı bağımsızlığının önünü açaçak bir gelişme yine Türkiye'de bu şartlarda yasama da çoğunluğu elinde bulunduran Yürütme organın elinde! Ve böyle bir çalışmanın kaynağı ve tasarı çalışmalarını yapan Adalet Bakanlığı ve Sayın Adalet Bakanımızın da yargının bağımsızlığı ve teminatı konusunda ciddi ve samimi düşünceleri olduğuna ben kendi adıma inanıyorum.
Yargı bağımsızlığının bazı kısımlarıda Anayasa değişikliğinden geçiyor ve bu uzun bir süreç... Biz şimdi bir yasayla hem bağımsızlığımızı sağlayın hem de teminatımı dememiz pek realist olmayacaktır, bu yolda yapılan çalışmaları son aşamaya gelene kadar olumlu yönlerini desteklemeli, olumsuz yönlerini sonuna kadar eleştirmeliyiz.
Şu an Sayın Cumhurbaşkanımızın onayına sunulan kanun içinde aynı görüşlerin geçerli olması gerektiğini düşünüyorum. Bu yasadaki kazanımlarında (1- Derece verilmesi 2- Hakimlerde komisyon sicilinin kalkması 3- Hakim ve Savcının fazla mesaisinin emeğinin de karşılığın olması gerektiği fikrini başlatan nöbet maddesi 4- Sadece Yüksek Kurula bilgi verilerek yüksek lisans, doktora yapılabilmesi 5- Hukuk fakültesi dışındaki fakültelerden mesleğe atanmaya sınır getirimesi 6- Avukatlık stajının 2/3 ve askerliğin ½ sinin fiili hizmetten sayılması 7- İzin almadan Meslekleri ile ilgili yayınlarda bulunabilmesi toplantılara katılabilmesi gibi. ) tamamen gitmesi veto sonrası kanunun destek olmadığı takdirde kadük kalacağı tehlikesi de mevcut.
Ya hep ya hiç mantığı bizi bir yere götürmez , Uzun yıllar devam eden Yürütme organın baskın egemenliğinin bir çırpıda sona ermesi ve yargının bir günde bağımsız olması mümkün mü ?
adalet.org sitesinden aktarılmıştır.