Devlet, kapısına gelen vatandaşa daha sıcak davranmanın yollarını arıyor. Hazırlanan Tasarısı ile memurların vatandaşa hukukî yardım yapması zorunlu hale getiriliyor.
Aksi tavır sergileyen memura 1?3 yıl arasında değişen sürelerde hapis ve 3 milyar liraya kadar ağır para cezası verilecek. Devleti daha demokratik ve şeffaf hale getirmek için yasa tasarıları hazırlayan Adalet Bakanlığı, kamu yöneticilerinin vatandaşa hizmet ederken uyması gereken kuralları yeniden belirledi. Temmuzda Meclis Adalet Komisyonu'nda kabul edilen Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Tasarısı'yla bütünlük sağlayacak yeni tasarının kanunlaşmasından sonra vatandaşa ?bugün git yarın gel!' denemeyecek. İnsanların en çok muhatap oldukları valilikler, kaymakamlıklar, nüfus müdürlükleri, hastaneler ve karakollar başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları vatandaşa yol göstererek hukuki yardım yapmakla yükümlü olacak. Halkın idareye katılmasını bir hak olarak düzenleyen tasarıya göre kamu kuruluşları herhangi bir işlem ya da faaliyet yaparken bundan etkilenecek insanları dinleyerek görüşlerini dikkate alacak. Kamu kurum ve kuruluşları bütün işlemlerde insan hakları, tarafsızlık, açıklık, katılım ve doğru bilgilendirme ilkelerine uygun davranmak zorunda kalacak. Herhangi bir kurumun yaptığı faaliyetten zarar gören vatandaş mahkemeye başvurmadan idari bir kararla kısa sürede tazminat alabilecek. Yargı kararlarını uygulamayarak yasaya aykırı işlemlerini sürdürmekte direnen yetkililer ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Kusurlu bulunan idarecilere 3 milyar lira ağır para cezası da öngörülüyor.
Tasarıda yapılacak her idari işlemin açık bir gerekçeye dayandırılması hükme bağlanırken, kamu kurum ve kuruluşlarının, görev ve yetki alanlarındaki, kamuyu ilgilendiren her türlü faaliyet ve işlemlerinin internet yoluyla da duyurulması zorunlu hale getiriliyor.
Tasarı hakkında Zaman'a bilgi veren Adalet Bakanı Cemil Çiçek, idarenin işlem yaparken uyması gereken genel kuralları içeren bir düzenlemenin bulunmamasının hukuk devleti açısından olumsuz bir duruma yol açtığını belirtti. Çiçek, devletin demokratikleşmesi ve şeffaflaştırılması amacıyla ?İdari Usul Kanunu' tasarısını hazırladıklarını söyledi. Yapılan bu düzenlemelerle idarecilerin kendisini vatandaşın amiri gibi görmesi zihniyetinin tarihe karışacağını ve idarecilerin halkın hizmetinde oldukları bilinciyle görev yapmalarının sağlanacağını anlatan Çiçek, tasarıyla kamu hizmetinden yararlananlara katılma, dinlenilme, bilgi edinme ve idareye başvurma haklarının tanınmasına ilişkin usul ve esasların düzenlendiğini dile getirdi. Bakan Çiçek, tamamlanarak görüş almak amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara gönderdikleri tasarının daha önce hazırladıkları ve Meclis gündeminde bulunan ?Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Tasarısı' ile bir bütünlük oluşturacağını aktardı. Çiçek, ?devlet sırrı' kavramının yeniden belirlenmesi çalışmalarının sürdüğünü hatırlatarak şeffaflığın asıl, gizliliğin istisna olduğu demokratik bir yapılanmaya gittiklerini ifade etti.
İdari Usul Kanunu Tasarısı kapsamında da yer alan ?Bilgi Edinme Hakkı' ayrı bir tasarı olarak düzenlenen Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Tasarısı Meclis Adalet Komisyonu'nda kabul edilmişti. Meclis'in açılmasından sonra Genel Kurul gündemine gelecek olan tasarıda vatandaşın bilgi edinme hakkını nasıl kullanacağı, ne tür bilgilerin hangi süre içerisinde verilmesi gerektiği ayrıntılı bir şekilde düzenleniyor. İdarecilerin vatandaşın amiri değil onlara hizmet eden birer görevli olduğu anlayışıyla hazırlanan İdari Usul Kanunu Tasarısı'nda yer alan düzenlemelerden bazıları şöyle:
Tasarıyla vatandaşlara bilgi vermekle ve hukuki yardım yapmakla yükümlü tutulan idareciler, görev alanlarıyla ilgili konularda başvuru hakkını kullanacak ilgililere yol gösterecek, sahip olduğu hakları kullanabilmesi için yardımcı olacak, idarî işlemlere karşı itiraz ve başvuru mercileri ile sürelerine ilişkin bilgi verecek. Kamu kuruluşları yaptıkları idari işlemden etkilenen kişilerin görüşme toplantısı düzenlenerek sözlü açıklama yapma, yazılı görüş bildirme, tanık dinletme, bilirkişi incelemesi gibi haklarını kullanmalarına imkan tanıyacak.
İdarenin yaptığı işlemler sebebiyle zarar görenler, mahkemeye başvurmadan ilgili idareye başvurarak tazminat talebinde bulunabilecek. Yapılan tazminat başvuruları Maliye Bakanlığı temsilcisinin de yer aldığı 5 kişilik kurul tarafından incelenerek karara bağlanacak.
Vatandaşların idareye katılımının hak olarak düzenlendiği tasarıda bayındırlık hizmetleri, mülkiyet ve çevre hakları ile kültür ve tabiat varlıklarını doğrudan etkileyen, belde halkının tümünü ilgilendiren bireysel ve düzenleyici işlemlerde, kamunun bilgilendirilmesi ve katılımı sağlanacak. Her idari işlem mutlaka geçerli bir gerekçeye dayanacak. Gerekçede idarenin o işlemi yapmasını gerektiren maddî ve hukukî sebepler açık ve anlaşılabilir şekilde yer alacak. Takdir yetkisi kullanılarak yapılan işlemlerde işlemin sebebi ve amacı da belirtilecek. İdareyle vatandaş arasındaki ihtilafların mahkeme yoluna gitmeden daha kısa sürede anlaşma yoluyla çözülebilmesi için uzlaştırma ve müzakere gibi alternatif çözüm yolları getiriliyor.
Yargı kararlarını uygulamayan yetkililerin bir yıldan üç yıla kadar hapis ve
bir milyar liradan üç milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılması
öngörülüyor. Yargı kararı sebebiyle idarenin ödediği tazminatlar görevlilerden
tahsil edilecek.