Ramazan'ın ilk 5 gününde 11 kişi boğuldu

Ramazan'ın başlaması boğulma haberlerinin gelmesini engelleyemedi. Ramazan'ın ilk 5 günü deniz ve göllerde 11 kişi hayatını kaybetti

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 25 Temmuz 2012 12:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Mayıs ayının başından bugüne boğularak ölenlerin sayısı ise 50'ye ulaştı. Türkiye'de her yıl binin üzerinde insan suda boğularak ölüyor. Boğulmalar en fazla gölet, çukur, kanal, baraj gölleri, nehir ve göllerde meydana geliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı uyarıyor: 'Denizde yüzmek orucu tehlikeye sokar.'

Ordu'nun Ünye ilçesinde Ramazan'ın ilk günü denize giren Çorum Hitit Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu 2. sınıf öğrencileri Sema Gümüş (22) ile Sündüz Cingöz (21), akıntıya kapılarak hayatını kaybetti. Aynı gün Kırıkkale'de arkadaşlarıyla sulama göletine giden 19 yaşındaki Taner Karkın boğuldu. Karkın'ın cesedi Ankara'dan gelen Jandarma Sualtı Arama ve Kurtarma ekibi tarafından bulundu. İzmir'in Seferihisar ilçesi Beyler köyü Kavakdere Barajı'nda balık tutmak amacıyla file atmaya çalışan Aziz Özakça, boğularak vefat etti. Çorum'un Uğurludağ ise gölete balık tutmak için giden Recep Turgut (42), ağı suya attığı sırada dengesini kaybedip suya düştü. Turgut, akıntıya kapılarak hayatını kaybetti.

Ramazan'ın ikinci günü ise Burdur'un Bucak ilçesine bağlı Kargı köyünde serinlemek için Karacaören 2 Baraj Gölü'ne giren 16 yaşındaki Bilal Elibol boğularak hayatını kaybetti. Aynı gün Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde Curcup Deresi'ne giren İbrahim Devanlıoğlu (16), boğuldu. Bilecik'in Osmaneli ilçesinde ise sulama göletine giren Mehmet Ercan (30), bir süre yüzdükten sonra kayboldu. Eşi Pelin Ercan'ın çevredekilerden yardım istemesi üzerine başlatılan arama çalışmalarında Mehmet Ercan'ın cesedi sudan çıkarıldı.

Ramazan'ın üçüncü günü ise Burdur'un Ağlasun ilçesinde oyun oynamak için komşusunun evinin önündeki 1,5 metre derinliğindeki sulama havuzuna giren 5 yaşındaki Ahmet Samet Akpınar (5), boğulup vefat etti. Ramazan'ın dördüncü günü Adana'da serinlemek için sulama kanalına giren 11 yaşındaki Tacettin Öztürk, hayatını kaybetti. Sakarya'nın Karasu ilçesinde dün serinlemek amacıyla denize giren Halis Balıkçı (73), suda kayboldu. Yaşlı adamın cesedi Karasu Belediyesi cankurtaran ekiplerince kıyıya çıkarıldı.

Yüzme bilmemek, dalgalı su, zemini balçıkla kaplı göletler ve hızlı akan su kanalları Türkiye'deki boğulmaların temel sebepleri arasında yer alıyor. Türkiye Yüzme Federasyonu Teknik Koordinatörü Mustafa Tuncer, boğulma vakalarının en büyük nedeninin yüzme bilmemek olduğunu belirterek, küçük yaşlardan itibaren yüzme öğrenilmesini tavsiye ediyor. Boğulmaların genellikle korunaksız sularda yaşandığına işaret eden Tuncer, "Özellikle Karadeniz'de Şile taraflarında yasaklanan yerlerde, göletlerde boğulma sıklıkla yaşanıyor. Göletler ve akarsu ve kanallarda ise yüzmeyi bilmeyenler balçıktan ayaklarını kurtaramıyor." diyor. İstatistiklere göre Türkiye'de yılda 3 bin civarında boğulma vakasının yaşandığına işaret eden Tuncer, vatandaşlara duyarlı olmalarını tavsiye ediyor.

Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı Ahmet İnkilap Obruk, cankurtaran sayısının artırılması ile ölüm oranının azalacağı görüşünde. Cankurtaran bulunan plajlarda boğulmaların olmadığını anlatan Obruk, "Baraj gölleri, kırsal kesimde ki göletler, ıssız deniz kıyılarında boğulmalar yaşanıyor. Sulama kanalı ve barajlar ise en tehlikeli alanlar. Cankurtaran da olsa sulama kanalları ve baraj göllerine girilemez. Halkın bilinçli olmaması en büyük dezavantaj." diye konuşuyor.

"DENİZDE YÜZMEK ORUCU BOZAR"

Diyanet İşleri Başkanlığı fetva hattı vatandaşlardan gelen sorular üzerine yaptığı açıklamada denizde yüzmenin orucu tehlikeye düşüreceğine dikkat çekiyor. Fetva hattından konuya ilişkin yapılan açıklama şöyle: "Ağız ve burnundan su girip sindirim cihazına ulaşmadıkça oruçlu kimsenin yıkanması orucuna zarar vermez. Nitekim Hz. Aişe ve Ümmü Seleme validemiz Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Ramazan'da imsaktan sonra yıkandıklarını haber vermişlerdir. Bu itibarla, ağız ve burnundan su kaçırmamak şartıyla oruçlu kişi yıkanabileceği gibi, havuz veya denize de girebilir. Ancak yüzme esnasında su yutmaktan kaçınmak zor olduğu için ihtiyatlı davranmak uygun olur."

Prof.Dr. Abdulaziz Bayındır da denizde yüzmenin orucu bozacağı görüşünde: "Oruçluyken duş almak da denize girmek de orucu bozmaz. Fakat ağız ve burundan vücuda su kaçarsa o zaman oruç bozulur. Duş alırken belki buna dikkat edebilirsiniz ama yüzerken ağız ve burna suç kaçması sıkça rastlanılabilir bir durumdur. Bu yüzden bundan sakınmalısınız."

Bursa Özel Bahar Hastanesi'nden doktor Fikriye Çobanoğlu, suda boğulana müdahale edecek kişinin önce kendi can güvenliğini sağlaması gerektiği uyarısı yapıyor. Çobanoğlu, "Boğulanlara müdahale eden kişi önceni koruyarak, boğulan kişiyi arkadan yaklaşıp göğüs kafesinden tutarak sudan çıkarılmalı." ifadesini kullanıyor.

Boğulan bir kişi görüldüğünde neler yapılmalı:

- İlkyardımcı deneyimli ve eğitimli değilse yüzme bilse dahi suda çırpınmakta olan kazazedenin yanına yüzerek gitmemelidir. Boğulanı kurtarmak için kendini suya atan iyi niyetli fakat tecrübesiz kişilerin kendileri boğulmuşlardır.

- Kazazedenin şuuru açık ve hâlâ su içinde ise sudan kurtarmak gereklidir. Kazazedeye yüzebilen herhangi bir şey tutunması için atılabilir. İpe bağlı bir can simidi, uzun bir sırık, kürek, şişmiş bir stepne veya iç lastik bile can kurtarıcı olabilir. Eğer mümkünse kayık, tekne gibi bir araçla kazazedeye yaklaşılabilir.

- Sudan kurtulmuş bir kazazedeye yapılacak ilk işlem ABC kontrolüdür. Gerekiyorsa suni solunum ve kalp masajı yapılır. Bilincin durumuna göre pozisyon verilir. Kazazede üzeri örtülerek nakledilir. Çünkü ısı kaybı olmuştur, vücut ısısı korunmaya çalışılmalıdır.

- Eğer kazazedenin akciğerlerine kaçan su miktarı çok fazla değilse yeterli suni solunumla kişi kendine gelebilir. Su miktarı daha fazlaysa hayata dönüş daha yavaş olur ancak yapılacak ilkyardım aynıdır.

- Eğer boğulma olayı bir dalma kazası sonucu oluşmuşsa ya da kazazedenin şuuru açık fakat kol ve bacakta kuvvet kaybı, felç veya uyuşukluktan şikayet ediyorsa ilkyardımcı bir omurga travmasından şüphelenmelidir.

Boğulan kişiyi sudan çıkarıldıktan sonra neler yapmalı:

- Ağzındaki takma dişler veya yabancı cisimler derhal çıkarılmalı, boğazındaki salgılar temizlenmeli.

- Başı iyice arkaya yatırılarak, alt çenesi iki elle kavranıp geriye doğru çekilmeli. (Ensenin altına katlanmış giysiler konabilir.)

- Bir el kazazedenin alnına, diğer elin işaret ve baş parmakları burnu kapatacak şekilde yerleştirilmeli. Kurtarıcı, derin nefes aldıktan sonra dudaklarını kazazedenin dudaklarına bitiştirerek güçlü bir nefes vermeli. Soluk verilmesinin ardından, kazazedenin soluk vermesini sağlamak için ağzı açık tutulmalı.

- Bu işlem 2 kere tekrarlandıktan sonra, göğüs kafesine bastırılarak kalp masajına başlanmalı. Kurtarıcı kazazedenin yanı başına diz çökerek, bir el göğüs kemiğinin alt bölümüne, öteki el ise sırtına yerleştirilmeli. Göğüs kemiği üzerine omuz ile vücudun ağırlığı gelecek ve 30-40 kilogramlık bir güç oluşturacak şekilde güçle bastırılıp, sonra hızla bırakılmalı.

- Akciğerlere dolan suyun boşaltılmasına çalışılarak zaman kaybedilmemeli, derhal yapay solunuma başlanmalı.

- Kazazedeyi baş aşağı getirerek çıkarılan suyun çoğu ise akciğerlerden değil mideden gelir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber