Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma (Kitap Tanıtımı)
Kitapla İlgili Bilgi:0505 466 26 67
Yazarı: Erkan TOPRAK
ISBN: 975 95158 6 5
Ebadı: 13.5×19.5 cm.
Sayfa Sayısı: 269 Sayfa
Baskı Tarihi: 2005
Fiyatı:10 YTL
Şubat Yayınevi
Prof. Dr. Sacit ADALI*
Her konuda ne kadar çok kitap yazılırsa o denli doğrulara değinilmiş, gerçeklere yaklaşılmış olur, hele akademik araştırma teknikleri ve üslubu kullanılırsa güvenirlikleri de o derece artar.
Yönetmek ne kadar sanatsa kitap yazmak da o miktarda meziyettir. O halde bu ?sanatı? ve ?meziyeti? mümkün olduğunca birleştirmek, işi ilmi kurallar içinde yürütmek, Eflatun'un ?ya krallar filazof ya da filazoflar kral olmalı? düsturunca, uygulayıcılarla teorisyenleri bir araya getirmek, yerlerini karşılıklı olarak belli sürelerde değiştirmek, yönetimle yönetim bilimi arasında ?karşılıklı etkileşim sistemi? kurmak gerekir. Kimsenin ?kapalı kutu? olma, her şeyi kendine saklama lüksü yoktur. Bürokrasi dünyasında da görülenler, duyulanlar, bilinenler paylaşılmalı, başkalarına nakledilmeli, hatta bunun için tez çalışmalarının yanı sıra edebi eserler de ortaya çıkmalı, Balzac, Zola, Courteline, Gogol benzeri Erhan Bener'ler Türkiye'mizde konuyu estetik boyutlarıyla da ele almalıdırlar. Farklı bakış açılarının çoğalması, arkasından milli mutabakata (consensuse, uzlaşmaya) varılması, elbette tekilci ve tekelci anlayışı ortadan kaldıracak, daha demokratik, laik ve liberal sistemlere ulaşılacaktır.
Kısaca, diyeceği bir şeyler olan herkes hem söylemeli hem de yazmalı, yazılanlar vülgarize edilmeli (halk diline indirgenmeli), farklılaşmanın tadına böylece varılmalıdır.
İngiliz Parlamentosunda, konuşma ve tartışmalar sırasında söylenen bir söz vardır: ?kim dedi, nasıl dedi, ne dedi??
Bununla, önce söyleyenin kimliğine, arkasından, nasıl bir üslupla konuştuğuna, en sonra da ne dediğine bakılması gerektiği vurgulanmak istenir.
Eldeki kitabın yazarı Sayın Erkan TOPRAK bir bürokrattır. Hukuk tahsil etmiş, mülki idare amirliğinin neredeyse her kademesinden geçmiş, alıştığı (belki de kanıksadığı) sayılan bürokrasinin olduğu gibi devamına razı gelmemiş, uğraştığı konular üzerinde tahliller yapma gereği (belki de zarureti) duymuş, duymakla kalmayıp, ilmi disiplin içinde yazıya dayalı bir tavır sergilemiştir.
Bu didaktik (öğretici), mütefekkir (düşünce üreten), mütecessis (ilmi merak sahibi) bir karakter ifadesidir.
Bakmak, görmek, gözlemlemek, tefrik ve temyiz etmek (iyiyi kötüden, doğruyu eğriden, güzeli çirkinden ayırmak), tez ve antitezinde akademik bir formasyon ortamında senteze ulaşmak, kendi mesleğinin icrası sırasında gerçekten zor bir uğraştır. ?Eser doğurmak? fazladan bir dikkat, gayret, emek, cehit istemektedir, uykusuz geceler geçirmeyi, stres içinde kıvranmayı, sosyal hayattan, kısmen de olsa, soyutlanmayı gerektirmektedir.
Böyle bir kimlik sergilemeyen yazar, işin güzeli, diyeceklerini, düşüncelerini eğip bükme-den, cesaretle, akademik ortam içinde hazırlanarak, geçerli ve güvenilir araştırma verileri ve yön-temleri kullanarak söylemiş, dar koridorlardan geçmiş, bir üniversite jürisi önünde başarıyla savunmuş ve ?Doktor? unvanını almıştır.
Bu çalışmasıyla yönetimdeki değişikliğin gerekliliğini kamu yönetimiyle ilgili yeni çıkarılan temel kanunlardan önce vurgulayan yazarın güncelliğe ne kadar önem verdiği ayrıca dikkat çeken bir konudur.
Yazar, giriş ve sonuç arasında, ilk olarak, genel hatlarıyla devletin rol ve fonksiyonlarına değinmesinin ardından üç ayrı bölümde Türk kamu yönetiminin oluşumu ve yapı özelliklerini, yeniden yapılanmayı gerekli kılan sebeplerle değişimi engelleyen faktörleri, yeniden yapılan-ma konusundaki görüş ve tartışmaları incelemiş, son bölümde ise kamu yönetiminde yeniden yapılanmada alınması gereken tedbirleri sıralayarak bir model teklifinde bulunmuştur.
Nispeten seyrek başlıklandırma örgüsüne rağmen konu sırf hukuki-idari boyutlarıyla değil, sosyo psikolojik, sosyo politik, sosyo ekonomik ve felsefi yönleriyle de bir ?bütün? olarak ele alınmış, çözüm için, neticede, küçülme, açıklık-şeffaflık, katılım, kalite-verimlilik, ombudsman gibi çağdaş, tutarlı, sıcak bir kav-ramlaştırmaya ulaşılmış, personel sisteminin derinlemesine iyileştirilmesi üzerinde durulmuştur.
Yazardan beklenir ki, yeni çalışmalarıyla bu kavramların içi daha da doldurulsun, Türk Kamu Yöntemindeki değişimin şekli, kapsamı, yönü anlamı ve usulü daha belirgin hale getirilsin, böylece birbiriyle konu bakımından ilgili eserler manzumesi doğsun.
Hayli geniş bir kaynakçadan istifade ederek bu eseri yazan, ufkumuzu genişleten ve kamunun aydınlanmasını sağlayan Dr. Erkan TOPRAK'ı gönülden kutluyorum.
? Anayasa Mahkemesi Üyesi