Beydağ ve kiraz'da incir üretimi darbe aldı

Bazı vatandaşlar, 2-3 yıldan beri Beydağ Barajı'nda su tutulmasının ardından nemin iyice yükseldiğini iddia ederken, bazıları nem artışını tüm yurtta ve dünyada etkisini gösteren küresel ısınmaya bağlıyor.

Kiraz Belediye Başkanı İsmet Kormaz, ilçelerinde daha önce kuru ve yakıcı bir sıcak olmasına karşın barajın bitmesinin ardından nem oranının yükseldiğini ve bu nedenle sıcak havanın boğucu bir hal aldığını belirtti. Yüksek nem oranının incir üretimini durdurduğunu kaydeden Korkmaz, şöyle konuştu: "İlçemizde baraj sonrası nem daha çok etkin olmaya başladı. Barajdan sonra ovada incir üretimi bitti. İncir üretimi dağ köylerine kaydı. Tarımsal üretim nemden yoğun olarak etkileniyor. Kuru ve yakıcı sıcağın yerini bunaltıcı nemli bir sıcak alınca sosyal yaşam olumsuz etkilendi. İnsanlar evden çıkmamaya çalışıyor. Adeta nem bulutunun içinde yaşıyoruz. Hava kirliliği gibi sabahları dağlar sis içinde.?

Beydağ Barajı'nın büyük bölümüne ev sahipliği yapan Beydağ Belediye Başkanı Vasfi Şentürk, sadece Küçük Menderes havzasında değil, Türkiye'nin batı ve güneyindeki her yerde nemin yoğun olduğunu savunarak, nem oranının yükselmesinin sadece baraja bağlanamayacağını söyledi.

Barajın su tutmaya başladığı dönemin Türkiye'nin küresel ısınmadan en çok nasibini aldığı döneme rast geldiğini ve küresel ısınmanın etkilerini her geçen gün artırdığını kaydeden Şentürk, ?Nem bulutları sadece burada değil Aydın'ın ilçelerinde de var. Beydağ Barajı küçük bir alanı etkileyebilir. Bütün Ege Bölgesi'nin nemli olduğunu düşündüğümüzde suçu baraja atmak doğru olmaz. Zaten 5 yıldır küresel ısınma nedeniyle her yıl sera etkisiyle nem oranı artıyor. Nem etkisindeki alana baktığımızda Beydağ Barajı'nı ancak bir tarlanın kıyısındaki bir kova su olarak tanımlayabiliriz. Ama aşırı nemin tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz? dedi.

Baraj yakınlarındaki Kiraz'a bağlı Yenişehir köyü sakinlerinden İsmail Büyükbaş ise nemin barajla birlikte arttığını öne sürdü. Barajdan önce yakıcı sıcakla mücadele ettiklerini, barajdan sonra ise buharla mücadele eder hale geldiklerini belirten Büyükbaş, şöyle konuştu: ?Biz barajın suyundan değil neminden faydalanıyoruz. Eskiden bu kadar bunaltıcı sıcak olmazdı. Şimdi dışarı çıkınca yapış yapış oluyoruz. Oturduğumuz yerde terliyoruz. Sadece nem değil yer altı suları da etkilendi. Kuyudan çıkan suyu içemez olduk. Belki başka yerler için sulama kanalları yapılıyor ama biz hâla dalgıç pompa ile su çekip sulama yapabiliyoruz.?