Kadıkalesi kazılarında anıtsal altyapı bulundu

Kuşadası Belediyesi tarafından Ege Üniversitesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığının işbirliği ile yürütülen Kuşadası'ndaki Kadıkalesi (Anaia) kazılarında 5. veya 6. yüzyıla ait olduğu değerlendirilen bazilikanın altyapısı bulundu.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 30 Temmuz 2012 16:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kazı Heyeti Başkanlığını yapan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Zeynep Mercangöz, kazılarında 5. veya 6. yüzyıla ait olduğu düşünülen bazilikanın altyapısı gün yüzüne çıkarıldığını belirterek, ''Kalenin sadece limanı, kenti koruyan bir yapı olmadığını ticari olarak çömlek üretilen bir yer olduğunu gördük'' dedi.

Kuşadası Karaova Mahallesi'ndeki Kadıkalesi'ndeki kazı çalışmaları 2001 yılında Kuşadası Belediyesi tarafından Ege Üniversitesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ile başlatıldı. başlandığını söyledi. Kazılarda 25 akademik personel ve 25 işçinin görev alırken, Kadıkalesi'nin yalnızca bir Ortaçağ savunma yapısı olmadığını ortaya çıkarıldı.

Kazı Heyeti Başkanlığını yapan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Zeynep Mercangöz, kazıların 11 yıl önce Kuşadası Belediyesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ege Üniversitesi ile imzalanan protokolle başladığını belirterek, bugüne kadar önemli bulgular elde ettiklerini söyledi. Kalenin sadece savunma yapısı ve sadece limanı, kenti koruyan bir yapı olmadığını kaydeden Prof. Dr. Zeynep Mercangöz, ? Ticari olarak çömlek üretilen bir yer olduğunu gördük. 2006 yılında bir kilise ve manastırı açmaya başladık ve kalenin bir manastırı ve kilisenin yanı sıra ticari alanı koruduğunu düşündük. Kazılarda bir sürprizle de karşılaştık, büyük bir anıtsal altyapı bulduk. Olasılıkla 5. ya da 6. yüzyılda bu altyapının üzerine bir sütunlu bazilika inşa edilmiş. Ancak daha sonra Bizans'ın son yıllarında bu bazilika biraz plan değişikliğine uğramış, sütunları duvar içine saklanmış. Biraz daha batıya mekanlar eklenmiş. Güney batı köşeye sarnıç ve şapel eklemişler boyutlar büyümüş. Farklı mimari farklı plan ortaya koymuşlar belki önceki yıllarda höyük üzerine kurulan bu yapı, muhtemelen depremde yıkıldı. Orta Bizans'ta bu yapıının güçlendirilerek yeniden kullanıldığını tespit ettik. Bu yıllarda kilisenin de anlamı değişiyor. Burası piskoposluk merkeziyken 13. yüzyılda başpiskoposluğa yükseliyor. Dolayısıyla anıtsal yapıyı daha görkemli kılıyorlar. Biz bunu mimari yapısıyla daha iyi algılayabiliyoruz'' diye konuştu.

Prof. Dr. Mercangöz ayrıca açılan her mezardaki kemikleri antropolojik olarak değerlendirdiklerini belirterek, ''Geçen yıl burada yaptığımız kazılardan çıkan 5 ayrı kişiye ait kemikten alınan DNA örneği, Türkiye'de diğer antik kentlerden ve ören yerlerinden toplanan DNA örnekleri ile karşılaştırılacak. Kadıkalesi'nin, Efes ve diğer ören yerleri gibi ziyarete açılarak turizme kazandırılmasını umut ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber