Sayın Şahin, Toplantı Masasının Başkanı Değildir!
2005 yılı memur toplu görüşmeleri bugün saat 14:00'te yapılan ilk toplantıyla başladı. Ancak, 3 yıldır devam eden ve bu yılki toplantılarda da gündeme getirilen oturma düzeni nedeniyle 2005 yılı toplu görüşmelerinin ilk toplantısı, yarıda kesildi. Hem Sayın Şahin hem Bircan Akyıldız hem de KESK ve Memur-Sen temsilcileri tarafından konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapıldı. Memurlar.net farkıyla toplantının arka planını görmek için başlığa tıklayın.
Toplantının kesilmesine neden olan husus, U şeklindeki masanın başına oturan Sayın Şahin'in toplantıya Başkanlık eden görüntüsüdür. Geçen yıl ve ondan önceki yıllarda yapılan görüşmeler öncesinde de, konfederasyon temsilcileri, bu oturum şekline itiraz etmişti. Öyleki, geçen yıl yapılan toplantı da bu oturum tartışmasıyla açılmış, ancak Sayın Şahin'in toplantı başkanlığını terk etmemeye yanaşmaması ve sendikaların geri adım atmasıyla, toplantıya devam edilebilmişti.
Burada şu husus belirtmek gerekmektedir. Mevzuatımıza göre Türkiye Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız haklıdır. Zira bu görüşmeler 4688 sayılı Kanuna göre yürütülmektedir. Bu Kanunun 29'uncu maddesinde toplu görüşmenin biri sendika diğeri kamu olmak üzere iki tarafı olduğu belirtilmiştir.
Kamu İşveren Kurulu olarak belirtilen Hükümet tarafı şunlardan oluşmaktadır.
"Kamu İşveren Kurulu; Başbakan tarafından görevlendirilen bir Devlet
Bakanının başkanlığında aşağıdaki kamu görevlilerinden oluşur:
a) Başbakanlık Müsteşarı.
b) Maliye Bakanlığı Müsteşarı.
c) Hazine Müsteşarı.
d) Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarı.
e) Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanı.
f) Devlet Personel Başkanı.
g) Maliye Bakanlığı Bütçe ve Malî Kontrol Genel Müdürü.
h) Kamu işveren sendikası."
Yukarıdaki madde ve Kanun diğer hükümlerine göre Sayın Şahin kamu tarafının başkanıdır. Bir başka deyişle Sayın Şahin tüm toplantının başkanı değildir. Zaten pazarlığın doğası gereği iki taraf bulunur ve her iki tarafın da bir başkanı bulunur. Ancak üç yıldır uygulanagelen yanlış yöntem bu yıl kriz çıkarmıştır.
Bir husus da şudur: Bu yılki toplantı geçen yılki kadar şideetli başlamamıştır. Ama bu yıl Sayın Şahin önerinin hemen ardıdan "Eşit şekilde temsil edilmek istiyorsunuz" şeklindeki soruya Evet yanıtını alır almaz toplantı salonunu terk etmiştir.
Yine aynı maddede, yetkili kamu görevlileri sendikaları ile bunların bağlı bulundukları konfederasyonların görüşmelere Kamu İşveren Kurulu üyelerinin sayısı kadar temsilci ile katılacağı belirtilmiştir. Kanunun 30'uncu maddesinde de "Her hizmet kolunda en çok üyeye sahip sendika ile bunların bağlı oldukları konfederasyonlar toplu görüşme yapmaya yetkilidir. En çok üyeye sahip konfederasyon temsilcisi toplu görüşme heyetinin başkanıdır." hükmüne yer verilmiştir. Bir başka deyişle ve diğer konfederasyonlar kabul etmek istemese de Türkiye Kamu-Sen en çok üyeye sahip sendika olarak kamu çalışanları temsilcilerinin başkanıdır.
Ancak, bu Kanun hükümlerine aykırı olarak çıkarılmış bulunan bir yönetmelik bulunmaktadır. Bu yönetmelik de "Bu Yönetmeliğin 15 inci maddesi uyarınca belirlenen sendika ve konfederasyon temsilcileri ile Kurul üyeleri çağrı yapılmasına gerek kalmaksızın her yılın Ağustos ayının on beşinci gününde Başbakan tarafından görevlendirilen Devlet Bakanının başkanlığında toplanır" hükmü ile Devlet Bakanına Başkanlık yetkisi verilmiştir. Ancak bu yönetmelik Kanuna aykırı olup, hukuken sakattır.
Konuyu bu şekilde belirttikten sonra tarafların açıklamalarını değerlendirmek istiyoruz.
Öncelikle Sayın Şahin'in toplantı masasında geçmeyen konuşmaları geçmiş gibi gösterdiğini belirtmek isteriz. Toplantı masasında Bircan Akyıldız'ın "bir gün ben bir gün sen başkanlık yapalım" gibi bir açıklaması olmamıştır. Ancak Sayın Şahin, bu konuşma yapılmış gibi basına açıklamada bulunmuştur. Sayın Akyıldız sadece Şahin'in toplantı başkanlığını yürütemeyeceğini belirtmiştir. Yukarıda belirtmiş olduğumu üzere Sayın Akyıldız bu görüşünde haklıdır.
Ancak Sayın Akyıldız da bir konuda hatalıdır. Basına yansıdığı kadarıyla Sayın Akyıldız, Başbakanlık Müsteşarının toplantıya katılmaması gerektiğini ve sayın Müsteşarın toplantı masasını tahakküm altına aldığını belirtmiştir. Bu açıklama Kanun ve yönetmeliğe göre yanlıştır. Zira Kanuna göre Başbakanlık Müsteşarı Sayın Prof. Dr. Ömer Dinçer Kamu İşveren Kurulu üyesidir. Bu husus yukarıda yer verilen Kanun metninde yer almaktadır. Ancak burada yine yanlış olan bir husus vardır. Toplantı masasına hem Müsteşar yardımcısı Mustafa Çetin hem de Müsteşar oturmuştur. Oysaki Müsteşar yardımısı Mustafa Çetin Kurul üyesi değildir.