Bursa Baro Başkanı Birkan: Dörde bölünen adliye herkesi yoruyor

Bursa Adliye Sarayı önünde düzenlenen adli yıl açılış törenine Bursa Valisi Şahabettin Harput ve Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ümit Yılmaz, Bursa İl Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya ile diğer yetkililer katıldı. Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Namık Yılmaz, adaletin, samimi yargı mensuplarının üstün gayretleriyle ürettiği çok değerli kamusal bir ürün olduğunu kaydetti. Adalet sayesinde toplumsal huzur, güven ve düzenin sağlandığını belirten Yılmaz şöyle devam etti: ''İnsanların en temel hakkı yaşama hakkıdır. Bu nedenle yaşama hakkı, uluslararası sözleşmelerde öncelikle yer almış ve korunması ön görülmüştür. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde, 'Bireyin yaşama, özgürlük ve kişi güvenliği en temel hakkıdır' denilmektedir. İnsanların yaşam hakkına yönelik tehditleri ve eylemleri nedeniyle terör, maalesef son günlerde çirkin yüzünü göstermekte, pek çok mağdur insanımızın canına katletmektedir."

Bursa Barosu Başkanı Zekeriya Birkan da fiziki yetersizlik sebebiyle sıkıntı yaşandığını söyledi. Bursalı hukukçuların en büyük sorununun adliye binası olduğunu savunan Baro Başkanı Birkan, "Yeni adliye binası biran önce inşa edilmelidir. Fiziki şartların zorladığı bir adliyede çalışma yapmak, kaliteli bir çalışma yapmak gerçekten zordur. Şu anda 4'e bölünen adliye herkesi yormaktadır. Arsası tahsis edilen binanın inşaatına hemen başlanılmalı gerekiyor." dedi.

Birkan, hukukun ve adaletin olmadığı yerde zulüm ve kaosun olacağını belirtti. Demokratik ve özgürlükçü anayasa hazırlıklarının başladığını, ancak çalışmaların yeterli ve hızlı bir şekilde gerçekleşmediğini dile getiren Birkan şunları kaydetti: "Yeni anayasa bir an önce çıkmalıdır. Yeni sivil, özgürlükçü ve demokrasiyi özümsemiş bir anayasanın hazırlandığı bugünlerde ülkemizde terör saldırılarının artması asker ve sivil vatandaşlarımızın şehit edilmesi manidardır. Güneşin doğmasından korkanlar, ülkemizi daima karanlıkta bırakmak isteyenler bu emellerine asla ulaşamayacaklardır. Eğer terörle mücadele konusunda, teröre zemin hazırlayan, onun yeşerip büyümesine olanak sağlayan boşluklar varsa bu alanlarda da yeni hukuki düzenlemeler yapılmasını gerekli görmekteyiz. Ayrıca terörle mücadele eden, canını feda eden güvenlik güçlerimizi de bu mücadelede ikilemde bırakmayacak, onlara hukuk içinde net hareket alanı verecek tanım ve düzenlemeler yapılmalıdır. Bütün bunları yapmaz, terörü birlikte lanetleyip mahkum etmez, gerekli hukuki önlemleri almazsak şunu herkes bilsin ki, Gaziantep'te ölen bir yaşındaki çocukların vebali hepimizin üzerindedir.''