Gazi Üniversitesi'nin 2003-2004 açılış yılı törenine katılan Erdoğan, YÖK Yasa Tasarısı'nı savundu ve önemli mesajlar verdi.
Erdoğan, hükümet ile üniversiteleri karşı karşıya getiren YÖK Yasa Taslağı
konusundaki tartışmalarda hükümetin tavrını savunarak, "Bazı niyet okuyucularının
ifade ettiği şekliyle, kafamızın gerisinde, gönlümüzün derinliklerinde herhangi
birşey yoktur. Bu niyet okuyucular nerden çıktıysa, nasıl tasarrufta bulunuyorsa,
maalesef ülkemizin gelişmekte olan güzel, net havasını bulandırma gayreti içerisindeler"
dedi.
Erdoğan, Türkiye'deki üniversitelerin batı üniversitelerinin gerisinde kalmasının
asıl sebebinin de özgürlük anlayışındaki fark olduğunu belirterek, "Üniversiteler,
dar ideloojik ve siyasi kalıpların içerisine sokulamaz, sokulmamalıdır. Üniversite
kavramına en çok yakışan şeyin özgürlük olduğunu düşünüyorum" şeklinde
konuştu.
Gazi Üniversitesi'nin 2003-2004 eğitim-öğretim yılı açılış töreninde konuşan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, YÖK Yasa Taslağı konusunda hükümetin tutumunu
savundu. Üniversitelerin bilimin öncüsü, kalkınmanın motoru, özgürlük, hür düşünce
ve demokrasinin yeşerdiği yer, çağdaşlığın rehberi olması gerektiğini vurgulayan
Erdoğan, üniversite sayısının ABD'de 4 bin, Avrupa ülkelerinde ise yüzlerce
olduğunu hatırlattı. Türkiye'deki üniversitelerin rakamsal olarak bile yeterli
olmadığını kaydeden Erdoğan, üniversitelerin bilimsel araştırma konusunda da
dünyanın gerisinde olduğunu söyledi. "Dünya ile yarışmamız için daha çok
yol katetmemiz lazım" diyen Erdoğan, Türkiye'de üniversite anlayışının
tam olarak yerleşmediğini, kaynakların yetersiz, sanayi ve toplumla bağlantısının
kopuk olduğuna dikkat çekti.
Üniversitelerin belli kalıplara bağlı olmayan, yaratıcı düşüncelerle özgürlük
içinde söz söylenebilen, bilim üretilebilen, akademik çalışma yapılabilen kurumlar
olduğunda gerçek işlevini yerine getirebileceğini ifade eden Başbakan, "Üniversiteler,
dar ideloojik ve siyasi kalıpların içerisine sokulamaz, sokulmamalıdır. Üniversite
kavramına en çok yakışan şeyin özgürlük olduğunu düşünüyorum. Türkiye'deki üniversitelerin
batı üniversitelerinin gerisinde kalmasının asıl sebebi özgürlük konusundaki
anlayış farklılığıdır.
Üniversitelerin sürekli dinamiz içinde olması, ilgili mevzuatın ihtiyaca, zamana
ve şartlara göre değişmesi doğaldır ama bu mevzuatı zaptı rapt altına alıcı
ve tepeden inmeci değil daha özgürlükçü, çağın gerektirdiği şartlara uygun,
merkeziyetçilikten uzak bir nitelikte olması şarttır" uyarısında bulundu.
YÖK Kanunu'nun bugüne kadar 26 kez değişikliğe uğradığını hatırlatan Erdoğan,
bu değişikliklerin bazılarının olumlu da olsa çağdaşlaşma gayretindeki üniversitelere
fazlasıyla dar geldiğini kaydetti. Üniversitelerin önünü açmak için hazırlanan
YÖK Yasa Taslağı üzerindeki çalışmaların sürdürüldüğünü anlatan Erdoğan, Milli
Eğitim Bakanlığı'nın herkesin görüşüne başvurarak, sıkıntıları çözecek, üniversitelere
rahatlatacak bir tasarı üzerindeki çalışmaları katılımcı bir anlayışla yürüttüğünü
bildirdi.Erdoğan, "Bizzat benim de zaman zaman içinde bulunduğum çalışmalarda
en çok üzerinde durduğumuz konu katılımcılıktır.
Üniversitelerarası Kurul, öğretim elemanları ve derneklerle, geniş bir katılımla,
herkesle, herşeyle bu çalışmayı yürütüyoruz. Samimiyetle birşey söyleyeceğim.
Bazı niyet okuyucularının ifade ettiği şekliyle, kafamızın gerisinde, gönlümüzün
derinliklerinde herhangi birşey yoktur. Bu niyet okuyucular nerden çıktıysa,
nasıl tasarrufta bulunuyorsa, maalesef ülkemizin gelişmekte olan güzel, net
havasını bulandırma gayreti içerisindeler" diye konuştu.
YÖK Yasa Taslağı'nın hazırlanması sırasında hiçbir kanunda olmadığı kadar katılımcılığın
ve ortak aklın sağlandığa işaret eden Erdoğan, tasarının hayata geçmesiyle birlikte
üniversitelerin sadece üniversite olacağını ve üniversite kavramına zan yapma
çalışmalarının sonuçsuz ve zeminsiz kalacağını dile getirdi. Üniversitelerin
bilimsel tartışmalar dışındaki polemiklerin içerisine çekilemeyeceğini de vurgulayan
Erdoğan, "Hiçbir siyasi güç ve ideolojik anlayışıyla kuşatılmayan bu çalışmalar,
idari ve mali özerkliğin hakim olduğu, şeffaf, katılımcı ve demokratik üniversite
ortamı yaratacaktır. Aynı zamanda üniversitelerin daha kaliteli ve dünya üniversiteleriyle
yarışır hale gelmesine önemli katkıda bulunacaktır" şeklinde konuştu.
Hükümetin eğitime verdiği öneme de işaret eden Başbakan, öğretim üyelerinin
özlük haklarını da ekonomideki iyiye gidişe paralel olarak mutlaka iyileştireceklerini
bildirdi. Üniversite yönetimlerine 'mali özerklik için kendi kaynağınızı kendiniz
bulmaya çalışın' mesajını veren Erdoğan, herşeyin devletten beklenmemesi gerektiğini
kaydetti.
internethaber