Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik öğretmen maaşlarının az olduğunu bu konuda öğretmenlere destek verdiklerini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik öğretmen maaşlarının az olduğunu bu konuda
öğretmenlere destek verdiklerini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa
konuşa anlaşır. Ama, 70'li yıllarda gençlerimiz tokuşa tokuşa anlaşma yoluna
gitmiştir. Gençlik suya benzer, onlara yol göstermek lazım. Ama, yasakçı zihniyetle
onları tek tipleştirmeye yönelik gayretler beyhudedir'' dedi.
Yurt-Kur'un 71. Olağan Genel Kurulu'na katılan Çelik, burada yaptığı konuşmada,
öğrenci yurtlarının en iyi şekilde hizmet vermesi için çaba sarf ettiklerini
kaydetti. Çelik, şöyle konuştu:
''70'li yıllarda yurtlarımız adeta siperler gibiydi. Yurtlar paylaşılırken şu
yurt senin, bu yurt benim denilirdi. Adeta bariyerler çekilirdi yurtları önüne.
Üniversitelerin önü kan gölü gibiydi. Bu ülkede kardeş kanı aktı ve 10 bini
aşkın genç bu çatışmalarda maalesef hayatını kaybetti. Ülkemiz, bir kırlangıç
fırtınası yaşadı. Niçin? Sen niye şöyle düşünüyorsun diye... Kaldı ki, biz diyoruz
ki; demokratik bir ortamda fikirlerin çatışmasından daha normal birşey olamaz.
Hayvanlar, koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır. Ama, 70'li yıllarda
gençlerimiz tokuşa tokuşa anlaşma yoluna gitmiştir. Belki, onlar o şekilde yönlendirildiler.
Onların sırtından siyaset yapanlar, onları sokağa döken insanlar beş yıldızlı
otellerin lobilerinde pipolarını içtiler. Bu gençlerin bir kısmı hapishaneye
bir kısmı da mezaristana gitmiştir. Ailelerinin içine kor düştü. Ama, onların
sırtından bu işi yapanlar, siyaset yapan insanlar keyiflerini sürdürmeye devam
ettiler. Bundan ders almamız lazım.''
Türkiye'de nüfusun büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturduğunu, bu gençlere yönelik
yasakçı tutumlar içinde de olunmaması gerektiğini anlatan Çelik, ''Ben suyun
akışını engellerim iddiasında bulunan insan kendine fenalık yapar'' dedi. Çelik,
şöyle devam etti:
''Suyun akışını engelleyemezsiniz. Suyun önüne set çekersiniz, ama, su, üstten,
yandan, alttan bir şekilde taşar ve yoluna devam eder. Ama, akıllı insanlar,
suyun önüne set çekme yerine suyun önüne barajlar yaparlar. Yani, suyu regüle
ederler, düzene sokarlar. Gençlik böyledir, suya benzer, onları regüle etmek
lazım, onlara yol ve imkan göstermek lazım. Ama, yasakçı zihniyetle, onları
tek tipleştirmeye yönelik gayretler beyhudedir, boşunadır, bundan sonuç alınamaz.
Ben, 1971'de ilkokul 5. sınıftaydım, Deniz Gezmiş olaylarının olduğu zamanlardı
ve o gün bugün etkili ve yetkili insanlar kürsüye çıktıları zaman şunu söyler,
'milli birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımızın olduğu
şu günlerde'... Soruyorum nasıl temin edeceğiz milli birlik ve beraberliği?
Solcular diyor ki, 'herkes bizim gibi olsun'. milliyetçiler diyor ki, 'herkes
bizim gibi olsun, o zaman bir problem kalmaz', İslamcılar diyor ki, 'herkes
bizim gibi olsun'. Hayır, demokrasi bu değil. Herkes kendi gibi olsun. Sonra
ortak paydalarla buluşsunlar.'' Konuşmasında Türkiye'de yaşanan ücret adaletsizliğine
de değinen Çelik, sorunların ortadan kalkması için ''hortumların kesilmesi,
kara deliklerin kapanması ve pastanın büyümesi'' gerektiğini kaydetti.
Ücretlerinin azlığından yakınan kesimlerin başında öğretmenlerin geldiğini ifade
eden Çelik, ''Öğretmenlerimiz, bize insanca geçineceğimiz parayı, yeteri kadar
maaşı vermezseniz, bizi pazarlarda limon, maydanoz satmak zorunda bırakırsanız,
ikinci iş arayışına girmemiz bu maaşlarla teşvik edilirse çocuklarımıza yeteri
kadar hizmet harcayamayız. Haklılar öğretmenlerimiz'' dedi.
Yurt-Kur Yönetim Kurulu Başkanı ve Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza
Ayhan da, Yurt-Kur'un sorunları ve verilen hizmetleri anlattı. Ayhan, ''Yurt-Kur,
sessiz cengaver gibi. Çok hizmet veriliyor, sorunları var. Ama bunları birinin
anlatması lazım'' diye konuştu.
netgazete