Altın Portakal'da 'Usulsüz harcama' tartışmaları

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Ak Parti Antalya Milletvekili Menderes Türel'in "Akaydın'ın iddiaları, iftiraları, yalanları kendisinin mitomani (yalan söyleme hastalığı) hastası olduğunu gösteriyor" şeklindeki açıklamasının ardından Antalya Kültür Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

Akaydın, "Gerçekler ve belgeler" adını verdiği toplantıda Türel'in kullandığı "mitomani" kelimesini halkın anlamayacağını hatta Türel'in bile anladığını sanmadığını söyledi. Kendisinin psikiyatri eğitimi aldığını hatırlatan Akaydın, "Konuşmaya kalkarsam çok laf bulurum. Bunlar tıp adamlarının kullanacağı deyimler. Bildiğimiz Türkçe'yi kullanırsan daha yakışık olur" dedi.

Türel'in kendisi hakkında "Eğer bu yalanlarını ispat edecek bir şey varsa yargıya gitsin" dediğini belirten Akaydın, kendisinin 2009 yılının ilk 3 ayında yapılan ihaleler, 2008 yılında yapılan 165 ihale ve bir de ihalesi yapılmadan Anadolu Kavşağı'nın bir müteahhide verilmesiyle ilgili yargıya gittiğini anlattı. Akaydın, 2009 yılının ilk 3 ayındaki ihalelerle ilgili yaptığı suç duyurusunun ardından İçişleri Bakanlığı'nın "Soruşturmaya uygundur" dediğini ancak aynı bakanlığın müfettişlerinin konuyu kapattığını öne sürdü.

Bu durumun üzerine başvurdukları Danıştay'ın da "Soruşturun" kararını verdiğini kaydeden Akaydın, yeni müfettişlerinin raporu doğrultusunda 19 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ancak Türel'in "dokunulmazlığı" nedeniyle dosyasının kenara konulduğunu, sadece bürokratları hakkında soruşturmanın sürdürüldüğünü söyledi.

-Kültür ve sanata 2011'de 36 milyon lira harcandı-

Kendisine AK Partililerce, "Bu belediye başkanı lay lay lom" denildiğini hatırlatan Akaydın, kültür ve sanata büyük paralar harcadığının doğru olduğunu ancak bu kültür ve sanat etkinliklerinin bir çoğunu bedavaya yaptığını dile getirdi. Kültür ve sanata 2011 yılında 49 milyon lira ayırdıklarını kaydeden Akaydın, bu paradan 36 milyon liranın harcandığına dikkati çekti. Akaydın, kültür ve sanat harcamaları içinde eğitim harcamaları da olduğunu, Antalya Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları'nın (ASMEK) sayısını da 2 katına çıkardıklarını anlattı.

Suçlamaları yapan kişileri "Vicdansız" diye niteleyen Akaydın, şöyle konuştu:

"2008 yılında 15 milyon dolara yapılan festivali, 3 milyon 250 bin dolara yapıyorum. Ben 5 yılda sadece 2008 yılında yapılan kadar harcama yapıyorum. 2008 yılındaki parayla bir yıl boyunca kültür ve eğitim etkinlikleri yapıyorum.

'Antalya'nın parasına yazık değil mi-' diye sormazlar mı adama. Ben hala onlardan kalan borçlarla hacizlerle uğraşıyorum. 5 sene belediye başkanlığı yapmış, milletvekilliği yapmışsınız. AK Partili arkadaşlardan rica ediyorum. Yeter daha fazla yükseltmeyin bu adamı. Antalya'ya yazık."

-"Hayali odalara ciddi ödemeler yapıldı"-

İddialarını belgelerle de kanıtlayacağını anlatan Akaydın, yanında getirdiği Altın Portakal Film Festivali'nde Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel döneminde yapılan otel, ulaşım, stant ve çeşitli iş kalemleri harcamalarının belgelerini gazetecilere gösterdi.

Akaydın, 2008 yılındaki festivale devletten 7 milyon 720 bin lira destek geldiğini, aynı yıl festivalin genel bütçesinin ise 15 milyon 43 bin dolar olduğunu kaydetti. Akaydın, 2008 yılındaki festivalde misafirlerin konaklamasına ilişkin belge bulunmayan bir otele 600 bin dolar ödendiğini, bu otelle ilgili ellerinde sadece fatura ve tek sayfalık sözleşme bulunduğunu kaydetti.

Bu otelde kalanların isimlerinin bulunmadığını savunan Akaydın, otelde toplamda 241 oda olmasına rağmen 374 oda varmış gibi sözleşme yapıldığını, hayali odalara ciddi ödemeler yapıldığını öne sürdü.

Mustafa Akaydın, aynı yıl, "Festivalin turizm hareketlerini düzenlemek" adı altında bir firmaya yaptığı iddia edilen 41 kalem iş karşılığı 1 milyon 265 bin lira ödendiğini, bu ödeme yapıldıktan sonra hiç bir fatura ve sözleşme olmadan 495 bin lira daha ödeme yapıldığını anlattı.

Akaydın, 2009 yılı yerel seçimlerinden sonra bu firmanın ortadan kaybolduğunu ve bir daha izine rastlanmadığını savundu. Akaydın, bu firmanın konukların yaka kartlarını dağıtmak, konukların bagajlarını odalarına çıkarmak gibi işler karşılığında bu parayı aldığını öne sürdü.

-Logo çalıntı çıktı iddiası-

Akaydın, 2008 yılındaki festivalin logo tasarımına 118 bin dolar ödendiğini bu logo hakkında da ünlü bir çanta ve aksesuar firması tarafından "çalıntı" olduğu gerekçesiyle dava açıldığını belirtti. Kendilerinin bir yıl bu logoyu ücretsiz yaptırdıklarını anlatan Akaydın, diğer yıl ise logo için 10 bin dolar ödediklerini söyledi.

Akaydın, 2008 yılında konukları şehir içinde taşımak için bir firmaya 2 milyon 635 bin dolar ödendiğini bu rakam karşılığında 140 araç satın alınabileceğini ifade etti. Türel'in kendisinin bu iddiası karşılığında "140 araç değil 256 araç, 14 gün kullanıldı" dediğini anlatan Akaydın, şöyle konuştu:

"Türel'in bu iddiasını doğru saysak bile 2008 yılında bir aracın günlük kirası 75 liradır. 256 aracı 75 ile çarpıp tekrar 14 ile çarparsak ortaya 268 bin 800 lira çıkıyor. O zamanın dolar kuru ile 200 bin dolar yapıyor. Yani firmaya 2 milyon 435 bin dolar fazla ödendiği ortaya çıkıyor. Türel'in 'Araçların 127'si VIP Class'tı' iddiasını doğru kabul etsek bile tablo değişmemektedir. Yani Türel'in iddialarına göre bile 8 kat fazla para ödenmiş."

Akaydın 2008 yılında yurt dışından gelen konuklarla ilgili de 452 bin dolar harcama yapıldığını söyledi. 2006-2007 yıllarındaki festivallerde 400 bin dolar ödenerek fuar stantlarının kiralandığını ve 2008 yılında hurdaya çıkan bu stantların 300 bin dolara AKSAV tarafından satın alındığını kaydeden Akaydın, bu stantların hiçbir işe yaramadan depoda beklediğini söyledi. Akaydın, faturalarda stantların eni, boyu, kilosu ve adediyle ilgili hiçbir şeyin belirtilmediğini, gereksiz yere bu stantlara para ödendiğini de iddia etti.

Muhabir: Süleyman Elçin / Güç Gönel

Yayıncı: Tuncer Çetinkaya