Başbakan Erdoğan: Silahlar gömülmeden anlaşma sağlanamaz/ Video

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 29 Eylül 2012 07:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

YAHYA BOSTAN

"PKK'da temsil sorunu var. Müzakereyi bırakmak bizden kaynaklanmıyor. Silahlar gömülmeden konuşma olmaz" "27 Nisan'da askerin bildirisini muhtıra olarak kabul etmedik. Karşılığını hemen verdik, 'yerinizi bilin' dedik"

Atv ve a Haber'in ortak yayınında Murat Aygün'ün sunduğu "Gündem Özel" programına katılan Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti 4. Olağan Büyük Kongresi öncesi SABAH Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak ve SABAH Gazetesi Yazarları Süleyman Yaşar ile Mahmut Övür'ün sorularını yanıtladı. Erdoğan şunları söyledi:

KILIÇDAROĞLU'NA MI SORACAĞIZ: Kılıçdaroğlu'nun nerede ne zaman ne dediği belli olmuyor. Oslo ve İmralı ile görüşmekten yana olduğunu söylüyor ama içeriği önemli diyor. İçeriği de onunla planlayacak halimiz yok. Biz siyasetçiyiz; fakat bir ülkenin yönetimi noktasında MİT bu tür görüşmeleri yapmakla görevli bir teşkilattır. Bu teşkilat sadece terör örgütleriyle değil diğer tüm suçlarda da yapar. Bundan önce bütün engellemelere rağmen İmralı ile de Oslo ile de görüşme sırasında bu süreci başlattık. Oslo'da özellikle samimiyetsiz bir yaklaşım görünce olayı bitirmek durumunda kaldık.

YENİ BİR OSLO OLABİLİR

DERDİMİZ ÜZÜM YEMEK: Habur süreci bizim samimi yaklaşımımızın karşılığını bulmadığımız bir süreç olmuştur. Özellikle BDP'ye 'buraya bir yığma yapmayın' dedik. Ama bu ne yazık ki her zaman alıştığımız kendilerince mitinge dönüştü. Bir şeylere rağmen adım atıyoruz. Şimdi yine yapılır mı yine yaparız. Şu an zamanlama meselesidir. Her an olabilir. Yurt dışında da olabilir. Oslo olmaz başka bir yer olur.

TEMSİL SORUNU VAR: Karşı taraftan gelenlerin (Oslo görüşmelerine katılan terör örgütü temsilcilerinin) temsil yetkisinin ne olduğunu bilemem ama anlaşılan o ki bugüne kadar gelenlerin temsil yetkisi ciddi anlamda yok. Dağdaki, adadaki, Avrupa'daki farklı konuşuyor. Olayın bir de KCK boyutu var, çok farklı. Terör örgütünün başı adada. Böyle bir yapı var.

SİLAHLAR GÖMÜLMELİ: Bu işte çözüm olacaksa bir defa bölücü terör örgütünün silahı bırakması lazım. Silahı bırakılmadığı sürece burada bir anlaşmanın sağlanması mümkün değil. Sayın Zana (Leyla) geldi 'silahlar sussun' dedi. Ben dedim ki 'aslolan silahların susması değil, bırakılmasıdır.' Silahlar bırakıldığı zaman operasyonlar da sıfırlanacaktır.

EV HAPSİ OLMAZ

SİYASİ UZANTILARININ YETKİSİ YOK: Siyasi kanat ile müzakereyi bırakmak bizden kaynaklanmıyor. Dağdaki teröristle parlamentodaki milletvekilleri sarmaş dolaş olunca bunun ülkedeki yansıması nasıl olur? Biz aynı zamanda ülkeyi yönetiyoruz ama siyasetçiyiz. Bunun halkımın geneli üzerindeki izlenimi nedir bunu ölçmek durumundayım. Biz siyasette müzakere diyoruz onlar inadına dağdaki ile öpüşüyor, merhabalaşıyor.

ÖCALAN İLE GÖRÜŞME: Oslo'nun başlaması, İmralı'ya gitmek bizim için bunlar olmayacak şeyler değil. Ama bu siyasi uzantının bu konuda herhangi bir yetkisi yok. (O zaman dönüp dolaşıp İmralı'ya mı geliyor sorusuna) Yani herhalde öyle bir şeyler olabilir. Buradan bir netice alabileceğimiz umudu bizde netleşirse adımı yeniden atarız.

EV HAPSİ: Kusura bakmasınlar biz ısmarlama hukuk düzenlemesini yapamayız. Zamanında sipariş ile idam ile yargılanması gerekirken gönderilirken farklı gönderildiği için şarta bağlı gönderildiği için ceza evinde. Şimdi de deniyor ki ev hapsi. O zamanki hükümet bunu yerine getirmiştir ama biz bu vebalin altına giremeyiz...

GÜÇLÜ TÜRKİYE'Yİ İSTEMİYORLAR: Türkiye'nin bölgede güçlenmesini kimse istemiyor. Güçlü bir Türkiye bir çekim alanı oluşturacaktır; ama bölgede oluşturacaktır ama dünyada. Bu milletin geninde büyük devlet anlayışı var. Biz bir çadır, bir kabile devleti değiliz. Bu yeni nesil hep birlikte bunun tohumlarını ekmemiz, bunun adımlarını atmamız lazım.

"YERİNİZİ BİLİN" DEDİK: Kendi içlerinde böyle bir mahareti olduysa biz onlara teşekkür ederiz ama biz onlara sivil iktidarın kararlılığı her şeyin önüne geçmiştir diye düşünüyorum. Bu tür şeylere hiçbir zaman fırsat vermemişizdir. 27 Nisan'a da bir muhtıra diyenler oldu ama biz onu muhtıra olarak görmedik. Karşılığını hemen verdik, 'Yerinizi bilin' dedik. Atılması gereken adımları biz atarız, yapılmasını gerekeni biz yaparız.

EN AZ 7 KİŞİ DEĞİŞECEK: Numan Kurtulmuş'la gerek cuma da olsun, gerek yemekte, bütün icradaki arkadaşlarımızla beraber oluşumuzdur, ondan sonra kısa bir görüşmemiz oldu. Değerli bir arkadaşımız olarak partisini fesh ederek katılıyor. Bizler de gerek Numan Bey, gerek Süleyman Bey, bazı arkadaşları partimizin aktif elemanları olarak görüyoruz. Ehliyet liyakat esasına göre tabii ki değerlendireceğiz. Bunları değerlendirme- mek insan israfına girer. Şu anda bizim MKYK'nda yüzde 15'e varan değişim olacak. MYK'mızda da bazı değişlikler olacak.

SEÇİM BARAJI: Ben ısrarla söylüyorum; bir defa istikrarın olmadığı bir ülkede ekonomik başarıyı yakalayamazsınız.

BİNGÖL'ÜN PERDE ARKASI

(Bingöl'de 10 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili) Burada 3 tedbir söz konusu. Yol, konvoy emniyeti ve yukarıdan helikopter olayı. Yol emniyeti denen şey belli aralıklarla güzergaha askerin yerleştirilmesidir. Konvoy emniyeti de kirpiler dediğimiz araçların önde arkada var. Bir de ortada karıştırıcı dedikleri zırhlı var. Yol emniyetindeki asker olayının olmadığına dair bana bilgi geldi. Bir de helikopter kaldırılmadığı yönünde haber geldi.

Muhalefete yeni öneri yapılacak

CHP Başkanı terörle mücadelede bir durum tespiti yaptı. Geldiler oturduk konuştuk. Gelmelerinin üzerinden 3 ay geçti hala ses yok. Bu çağrımı yine yapıyorum. Parlamento açılıyor. Arkadaşlarıma söyledim grupları ziyaret edin, teklifi kendilerine götürün, aynı yerde misiniz bu çalışmayı yapmaya hazır mısınız? Yoksa söyleyin biz de bunu kamuoyu ile paylaşacağız.

28 Şubat defteri açıldı, kapanmaz

("28 Şubat davasında medya patronlarının çağrılmasından bir şey çıkar mı" sorusuna) Bana göre çıkabilir. Bazı gizli kalan gerçekler ortaya çıkabilir. Sadece medya sahipleri değil. Köşe yazarları çağrıldı. Çağrılmayanlar da var. Onların da çağrılması lazım. Patronların gizli kalan gerçekleri açıklaması lazım. Çünkü bu defter açıldı. Kolay kolay kapanmaz.

Başkanlık sistemi keşke olsa ama...

Keşke başkanlığa, yarı başkanlığa, partili cumhurbaşkanlığına giden yol açılsa. Sayın Kılıçdaroğlu da, Bahçeli de başkanlık sistemi nedir bilmiyor. Biz diyoruz ki bunu halka açalım halkımız görsün bilsin anlasın ben şahsen faydalı olduğuna inanıyorum. Faydalı değilse yapmayalım. İlla böyle olsun ısrarında değilim. Şu anda karmaşık bir yapı içindeyiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber