Erdoğan: Gelin 18'e seçilme imkanını da verelim/ Video

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Ekim 2012 12:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Eğitimden sağlığa, ulaştırmadan hukuka kadar yaptığımız reformları, hep bilimin o aydınlatıcı, yol gösterici ışığını rehber alarak gerçekleştirdik'' diye konuştu.

Erdoğan, Davutpaşa Kampüsü'nde, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) 2012-2013 eğitim ve öğretim yılı açılışı, fahri doktora ve 11 tesisin toplu açılış törenine katıldı. Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, üniversitenin yeni eğitim-öğretim yılının hayırlı olmasını diledi. Her yeni dönemin, yeni heyecanların, yeni projelerin hayata geçirilmesini sağladığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Üniversiteler, derin bilgi birikimleri, kültürleri ve uygulama yetenekleriyle ülkelerin değişim ve gelişiminde çok önemli işlevler üstlenirler. Değişimin mahiyeti, dinamikleri ve yöntemi ne derece başarılı bir sonuç alınacağını, değişimin ne kadar uzun soluklu olacağını ortaya koyar. Halka ve toplumsal dinamiklere dayanmayan değişimler kalıcı olamayacakları gibi, dünyanın ve ülkenin gerçeklerini kavrayamayan değişimler de olumlu sonuçlar doğurmazlar. Değişim süreçlerinde siyasi iktidarlar kadar üniversiteler gibi kurumlar, sivil toplum örgütleri ve medya da önemli misyonlar yüklenirler. Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma çabamızda tüm kurumlarla işbirliğini, etkileşimi son derece önemli gördük ve görüyoruz.''Türkiye'nin geçmiş dönemlerinden gelen kronik sorunlarını çözmek için değişimci anlayışı, reformcu anlayışı öne çıkarırken, bu işbirliğini ihmal etmediklerini kaydeden Erdoğan, ''Eğitimden sağlığa, ulaştırmadan hukuka kadar yaptığımız reformları, hep bilimin o aydınlatıcı, yol gösterici ışığını rehber alarak gerçekleştirdik. Günü kurtarmanın değil geleceği kurmanın peşinde olduk, şu anda da aynı vizyonla yolumuza devam ediyoruz.''

-Nizamül Mülk örneği-

''Esasen bizim geleneğimiz, geçmişimiz 'hikmet' kavramı üzerine kurulmuştur'' diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

''Nerede bir hakikat varsa onu alıp, hayata geçirmek milletçe en önemli özelliklerimizden biridir. Biz, daha 800'lü yıllarda dünyanın önde gelen üniversitelerini kurmuş bir medeniyetin temsilcileriyiz. Bağdat'ta Beytül Hikme kurulduğunda, nerede hakiki ilim varsa, bilgi varsa onları, hiçbir komplekse kapılmadan İslam dünyasına aktarmıştı. Dünyanın diğer yerlerinde daha üniversite kurumunun adı geçmezken, Beytül Hikme'de astronomiden tıbba, zoolojiden matematiğe kadar birçok bilim dalı sistematik olarak yerini almıştı. Bu konuda bir diğer çarpıcı örnek de Nizamiye Medreseleri'dir. Nizamiye Medreseleri'ni kuran büyük vezir Nizamül Mülk'ü, Sultan Melikşah'a, buralara harcanan paralarla büyük bir ordunun kurulabileceği ve yeni fetihler yapılabileceği yönünde şikayet etmişlerdi. Selçuklu Veziri bu iddialara karşı, ''Büyük ordular kurulup belki yeni yerler fethedilebilir ancak ülke iyi idare edilmedikten sonra fetihler hiçbir işe yaramayacaktır' demiştir. Evet, gerçekten de üniversiteler bir ülkenin iyi idare edilmesi için gereken insan gücünü yetiştiren kurumlardır. Biz Akşemseddin'i olmayan bir Fatih düşünmüyoruz, düşünemeyiz.''Selçuklular'ın, ''bu büyük eğitim müessesesinin'' hala bu coğrafyada etkisini sürdürdüğünü ifade eden Erdoğan, ''Bu medreselerin en büyük özelliklerinden biri de eğitimde fırsat eşitliğine yer veriyor olmasıydı. Maddi imkanları olmayan, yoksul ama zeki çocukları devlet, burs vererek, barınma imkanı sağlayarak, kitaplarını temin ederek okutuyor, memlekete faydalı insanlar haline getiriyordu. Biz de bugün aynı şekilde hareket ediyoruz. Yeterli mi- Değil''

-Rektör haklı-

Kendisine ''fahri doktor'' unvanını takdim eden Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek'in konuşmasında, ''Akademisyenlerimizi bin 500 dolar vererek yurt dışına gönderiyoruz ancak burada bin dolar bile maaş veremiyoruz'' şeklindeki sözlerine katıldığını ifade eden Erdoğan, şöyle dedi:

''Tabii doğru bir tespitti. Ancak şunu da bir kenara koymamak gerekiyor. Yurt dışında sadece o okullara ödenen paralar, ciddi rakamlar. Bugün 15 bin dolardan alın, 50 bin dolara kadar tırmanan okullar var. Oralardaki geçim, koşullar farklı. İngiltere'de gençlerimizin kaldığı evlere ödedikleri kiralarını düşünün, biz burada modern villalar kiralarız bu paralara.

Şimdi tabii güzel adımlar attık. Harçları kaldırmamız inkılabi bir adımdı. Bunu gerçekleştirdik. Fakat tüm bunlara rağmen dediklerinizi kabul ediyorum. Bu bizim sürekli masamızın üzerinde olan bir adımdır. Çünkü ekonomik sıkıntısı olan akademisyenlerimizin, yavrularımıza da rahat bir zeminde bu eğitimi vereceklerine inanmıyoruz, inanmıyorum ama bunları da aşıyoruz, aşacağız. Ülkemizin hangi köşesinde olursa olsun, okumak, eğitim görmek isteyip de, buna imkan bulamayan bir tek çocuk bırakmamak için büyük gayretler gösteriyoruz.''

-Eğitime yapılan yatırımlar-

Eğitime yaptıkları yatırımlara dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

''İlk ve orta öğrenimde ders kitaplarını öğrencilerimize ücretsiz olarak veriyoruz. Maddi imkanı sınırlı ailelerimizde, dikkatinizi çekiyorum, babalara değil doğrudan annelere, çocuk başına eğitim yardımı yapıyoruz. Yatılı okullarla, pansiyonlarla barınma sorunlarına çözüm getiriyoruz. Gereken yerlerde taşımalı eğitimle çocuklarımızı okullarına ulaştırıyoruz. Yaptığımız kampanyalarla yüz binlerce evladımızı evinden aldık okula, eğitime kazandırdık. Özellikle kızlarımızın eğitimine özel önem veriyor, pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Bütçeden Milli Eğitim'e ayrılan pay 2002 yılında 7,5 milyar liraydı. Biz bu rakamı, 2012 yılında, 39 milyar liraya çıkardık. Bakınız nereden nereye... Derslikleriyle, öğretmenleriyle, araç-gereçleriyle eğitim sistemimizin bütün eksiklerini tamamlamak için geçtiğimiz 10 yılda var gücümüzle çalıştık. Bitti mi- Bitmedi. Daha yapacağımız çok şey, alacağımız çok mesafe var. Son olarak biliyorsunuz, '444' kod rakamıyla ifade ettiğimiz sistemle, ilk, orta ve lise eğitimini 4'er yıl olarak zorunlu hale getirdik. 12 yıllık zorunlu eğitim, öğretim. Aynı şekilde yüksek öğrenime geçişte yaşanan tıkanıklığı çözme yolunda çok önemli adımlar attık. Ülkemizdeki üniversite sayısını iki katından fazla artırarak, 76'dan 168'e çıkardık. Yurt kapasitelerini artırarak, harçları kaldırarak, kredi, burs imkanlarını geliştirerek öğrencilerimize her türlü desteği verdik. Üniversitelerimizi geliştirmek için kendilerine, imkanlar ölçüsünde, her türlü desteği vermeye de devam ediyoruz.''

18 YAŞ AÇIKLAMASI

Biz 30 yaşından 25 yaşına seçim yaşını indirmede bize ne hendekler attırdılar. Bu biz size güvenmiyoruz demektir.

İlk defa buradan seslendiriyorum. 18 yaşına seçme yaşını veren, bu yetkiyi veren anlayışa diyorum ki ?Madem 18'e sen bu yetkiyi verdin, gelin 18'e seçilme imkanını da verelim"

Hayatta zor olan seçilmek değil, zor olan seçmektir. İyi ve kötüyü ayırma kabiliyeti.

Şu anda TSK'nın içinde muvazzaf kadro onlar oy kullanma hakkına sahip, er-erbaş değil. Bizim onun da önünü açmak zorundayız. Onlar da oyunu kullanabilmeli, 18 yaşa veriyorsun, eğer askerdeyse oy kullanamıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber