Müzakere başlamazsa ekonomide neler olur?
Milliyet ekonomi yazarlarına göre AB ile müzakerelerin başlamaması, borsada düşüşe, YTL'de değer kaybına neden olabilir, döviz ve faiz bir miktar çıkabilir. Yabancı yatırımcının iştahı azalabilir
Avrupa Birliği (AB) ile müzakerelerin, öngörüldüğü gibi 3 Ekim'de başlayıp
başlamayacağı, Türkiye'nin gündemindeki en önemli konu. Ekonomi açısından da
asıl sorun, 'başlamaması' ile ilgili... Türkiye ekonomisi için istikrar, reformların
sürmesi ve yabancı sermaye ilgisinin artarak devamı için IMF'den sonra ikinci
büyük 'çıpa' olarak görünen AB ile ilişkilerde, olası bir gerginlik dövizi,
borsayı, 'değerli' YTL'yi, faizleri, yatırımları nasıl etkiler?
Milliyet Ekonomi yazarı Güngör Uras başlamaması halinde borsada bir miktar
dalgalanma olacağı, dövizin yine 'bir miktar' çıkacağı, faizlerin de 'üç - beş
puan' artacağı görüşünde.
Türkiye'nin AB yolunda attığı adımların yabancıların Türk ekonomisine olan
iştahını artırdığına dikkat çeken Hazine eski Müsteşarı, Milliyet yazarı Faik
Öztrak da olumsuz gelişmeler halinde 'dış dengedeki' bozulmanın yabancı yatırımcının
dikkatini çekeceğini belirtti. Öztrak'a göre müzakereler başlasa da başlamasa
da önümüzdeki dönemde borsanın bir süre düşme ihtimali var.
IMF, YTL ve bonoda dalgalanma bekliyor ancak 'felaket olmaz' görüşünde. 'Makro dengelerdeki sağlamlığa' dikkat çeken Dünya Bankası da ciddi sorun beklemiyor.
GÜNGÖR URAS
1 - 3 Ekim'de sorun çıkarsa
Borsa biraz dalgalanır, döviz çıkar, faiz üç - beş puan artar
Pazartesi üyelik müzakerelerinin başlamaması "Türkiye'yi felakete sürüklemez".
Borsa biraz dalgalanır. Daha önce spekülatif kazanç sağlayanlar biraz kaybeder.
Döviz fiyatları biraz yukarıya çıkar, sonra gene eski çizgiye doğru geri döner.
Hazine bonosu, banka faizleri üç - beş puan yukarı çıkar, sonra aşağı iner.
İşte o kadar.
Hata yapmayalım
Biz Türkiye'nin kaderini kısaca 'piyasa' diye adlandırılan bu 'borsa, döviz
ve faiz' üçgeni içinde hapsedersek hata ederiz. Kendi çözemediğimiz sorunlarımızın
AB ile üyelik müzakerelerinin başlamasıyla kendiliğinden çözüleceğine inanırsak
hata ederiz.
Gönül, (1) Türkiye'nin onurundan fedakârlık etmeden AB karşısında 'sağlam duruşunu'
sürdürmesini, (2) AB'nin Türkiye'nin onurunu zedelemeyecek bir yaklaşım ile
müzakerelerini başlatmasını istiyor. Ama olmazsa sonunda felaket de yok...
Belki de 'hayır' var... Çünkü o zaman çok kişi, "AB ülkelerinin gelerek
bizim cebimize para koymayacağını, bizi zengin etmeyeceğini" anlayacak.
Türkiye'nin sorunlarını ancak kendinin çözeceğini görecek.
Anadolu'da derler ki, "Her ne ki olmuştur, vardır onda bir hayır/her ne
ki olmamıştır, vardır onda bir hayır..." İşte o biçim.
Hayırlısı ne ise o olsun!
2 - Müzakereler başlarsa
Borsa'da spekülasyon artar devlet daha kolay satar
Pazartesi üyelik müzakereleri başlar ise, kısa sürede hiçbir şey değişmez. 'İyimserlik'
güçlenerek devam eder.
İyimserlik genelde iyidir ama, aşırı iyimserlik Türkiye'de sorunların (1) Küçümsenmesine,
(2) Çözülmeden ortada bırakılmasına neden olmaktadır. AB ile üyelik müzakerelerinin
başlamasıyla tüm sorunların çözüleceğine inanılıyor.
"Dışarıdan o kadar çok para gelecek ki, yatırım yapmamıza gerek yok. Yabancılar
yapacak. İşsizlik sorunu çözülecek. Döviz açağının büyümesi, döviz fiyatının
yerlerde sürünmesi önemli değil. İthalat ihracatın iki katına çıksa da mesele
yok."
Eğer çok önemli ise, borsada spekülasyonlar artar, açıkgözler 'keriz silkelemeye'
devam eder. Döviz bir süre daha bu çizgide kalır.
Uyum sarsabilir
Kamu elindeki son malları, şirketler elden çıkarmak istedikleri tesisleri, bankaları
daha kolay satar. Ama daha önemli olan bir gelişme, ekonomiyi sarsmaya başlar?
Nedir o? Müzakerelerin başlamasıyla, AB 'müktesabatına uyum' adı altında gelecek
kısıtlamalar... Tarımda kısıtlamalar gelecek. Sanayide işçilerin çalışma şartları,
ücretleri, sosyal hakları konusunda yeni yükler gelecek. Çevre ve sağlık harcamaları
artacak... Kısaca ekonomide rekabet gücümüzü olumsuz etkileyecek yükümlülükler
başlayacak.
Milliyet ekonomi yazarı Faik Öztrak
Ekonomide 'derin' olmayan bir dalgalanma olabilir
Türkiye'nin AB yolunda attığı adımların son zamanlarda yabancıların Türk ekonomisine
olan iştahını artırdığını görüyoruz. 3 Ekim'de AB ile müzakereler başlamamasının
Türkiye'yi ve yabancı yatırımları nasıl etkileyeceği konusunda, uluslararası
piyasalardaki likidite belirleyici olacak. 3 Ekim'de müzakerelerin başlamaması
Türk ekonomisinde belli bir dalgalanmaya neden olur. Ancak bu dalgalanmanın
boyutu büyük olmaz. Tabii eğer Türkiye'nin AB yolculuğu tamamen bitmezse ki
biteceğini asla düşünmüyorum. Türkiye bu tür sıkıntılı dönemleri Fransa ve Hollanda'daki
oylamalar sırasında da gördü. Ayrıca müzakerelerin başlamaması AB'de de kriz
yaratır: AB taahhüdünü yerine getiremeyen topluluk olur.
Öte yandan Türkiye'nin dış dengesindeki hızlı bozulma sürüyor. Bu çerçevede
bakıldığında uluslararası piyasalarda herhangi bir trend değişikliği olursa
dış ticaret dengesi, AB ile ilişkilerdeki bozulma ve IMF ile işlerin yavaş gitmesi
yabancı yatırımcıların dikkatini çekmeye başlar.
Kısacası 3 Ekim'de müzakereler başlamazsa borsa biraz düşebilir. Ama borsanın,
müzakereler başlasa da bir süre düşme ihtimali var. Çünkü alınıp satılacak beklenti
kalmaz. Müzakeler başlamayıp Türkiye'ye gelen sermayede yavaşlama olursa döviz
de biraz yukarı gidebilir.
Dünya Bankası
Makro dengeler güçlü
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, 3 Ekim öncesi 'AB ile müzakereler
ve bunun Türkiye ekonomisine etkisi' konusundaki değerlendirmesinde, Türkiye'nin
makro ekonomik yapısının güçlü bir konumda olduğuna dikkat çekti. Vorkink, AB
yetkililerinin müzakere çerçeve belgesi üzerinde anlaşma sağlayamaması ve müzakerelerin
gecikmesi durumunda, bunun üzüntü verici olacağını kaydetti.
Vorkink, Türkiye'nin AB'ye katılımı konusunda AB'de yanlış bir anlama ve eksik
bilgi bulunduğunu da sözlerine ekledi.
IMF
Dramatik sonuç olmaz
3 Ekim'de müzakerelerin başlamamasının, Türkiye ekonomisine etkileri IMF'nin
de gündeminde. Avrupa Direktörü Deppler'in önceki gün yaptığı açıklamalara göre,
YTL ve bonoda olumsuz etki yapabilir ancak bunun felaket' boyutlarına varması
beklenmiyor.
milliyet