Üniversitelerarası Kurul, 20 bin akademisyenden görüş istedi. Görüşleri dokuz çalışma grubu inceleyecek.
MEB'le YÖK üzerine uzlaşan Üniversitelerarası Kurul, 20 bin akademisyenden
görüş istedi. Görüşleri dokuz çalışma grubu inceleyecek ve 15 Aralık'a kadar
çerçeve yasa yapılacak.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) arasında
YÖK taslağına ilişkin varılan uzlaşmaya göre, YÖK yasasının bütünü değiştirilmeyecek.
Bunun yerine, üniversitelerce çerçeve yasa hazırlanacak. ÜAK, dokuz çalışma
grubunda incelenecek görüşler ile TÜSİAD, TÜBA ve TÜBİTAK gibi kuruluşların
raporlarını dikkate alacak ve 15 Aralık'a kadar yasayı hazırlayacak.
Çerçeve yasanın ana ilkeleri, üniversitelerden gelen görüşlerle şekillenmeye başladı. Çerçeve yasanın en önemli ilkesi, idari ve mali özerklik olacak.
Torba bütçe önerisi
Çerçeve yasaya göre, her üniversite yönetmeliğini yapabilecek, kendi yasal çerçevesi
içinde serbestçe hareket edebilecek. Üniversitelere getirilecek idari ve mali
özerklik, kanunla korunacak. Akademik özerkliğin boyutu artacak. En çok, mali
özerklik kavramına önem verilecek. Mevcut bütçe sisteminin üniversitelerinaraştırma
faaliyetini engellediğini belirten rektörler, torba bütçe uygulamasına çerçeve
yasada da yer verme kararı aldı. Torba bütçe uygulaması ile üniversiteler, kendilerine
ayrılan kaynakları tek kalemde tahsis edebilecek. Bu bütçeyi başka kaynaklarla
birleştirerek, ihtiyaç ve önceliklerine göre kullanacaklar. Üniversitelerden
ayrılan kaynakları verimli kullanmaları için 'stratejik planlama' istenecek.
Bütçedeki kaynak kullanımında Sayıştay denetimi sürecek. Ayrıca Maliye Bakanlığı
ve üniversitelerin bünyelerindeki denetim birimleri de bütçeyi denetleyecek.
YÖK, üniversitelerin performansını izleyecek.
YÖK, yetkilerinin bir kısmını üniversite senatolarına devredecek. YÖK'te genel
kurulun yerini, 15 ya da 17 kişilik yürütme kurulu alacak.
ÜAK küçülüyor
Fulltime çalışacak yürütme kurulu üyelerinin üçte birini hükümet, üçte birini
cumhurbaşkanı belirleyecek. Çerçeve yasayla daha aktif yapıya kavuşacak ÜAK
bünyesinde, Etik Kurulu, Araştırma Kurulu ve Yüksekokullar Kurulu aktif hale
getirilecek. ÜAK bünyesinde akreditasyon kurulu da oluşturulacak. ÜAK daimi
yönetim kurulu olacak. ÜAK hantal yapısından kurtulacak. Üye sayısı azaltılacak.
ÜAK'ta her üniversitenin ikinci bir üyesi olmayacak. Rektörlerin dört senede
bir, iki kez üst üste seçilmesine olanak sağlayacak çerçeve yasada, rektörler,
kadroları için Maliye, Devlet Personel ve Başbakanlığa gitmekten kurtarılacak.
TÜSİAD'la ortak nokta
Rektörlerin ana ilkelerini belirlediği çerçeve yasa, TÜSİAD'ın önerileri ile
örtüşüyor. Geçtiğimiz hafta yayımlanan TÜSİAD raporunda, hükümete çerçeve yasa
hazırlanması önerisi getirilmişti. TÜSİAD raporu ile ÜAK'ın YÖK tasarısının
ortak noktaları, şöyle: Üniversitelerin nasıl yönetileceğinin her üniversite
için tespit edilecek yönetmeliklere bırakılması, ÜAK'ın hantal yapıda olduğu
ve üye sayısının azaltılması, YÖK'ün yürütme kurulu üye sayısının 15'e indirilmesi,
üniversitelere özerklik getirilmesi.
TÜSİAD raporunda, rektörlerin bir dönem için seçilmesi gerektiği önerilirken,
adayların en az beş yıllık profesör olması ve görev sürelerinin altı yıldan
fazla olmaması gerektiği belirtiliyordu. Çerçeve yasada ise rektörlere dört
yıllık görev süresi, iki kez üst üste seçilebilme hakkı getirilmesi düşünülüyor.
Ayrıca TÜSİAD 2547 sayılı yasanın tek tipçi ve merkeziyetçi bir yapısı olduğunu
savunuyor. ÜAK ise 2547 sayılı yasayı, anayasa olarak kabul ederek, çerçeve
yasayı 2547 üzerine oturtuyor. TÜSİAD ile ÜAK, Anayasa'nın 130 ve 131. maddelerinin
değiştirilmesi konusunda da farklılıklar var. TÜSİAD hazırladığı raporda Anayasa'nın
131. maddesinin mutlaka gözden geçirilmesinin gerekliliğine işaret ediliyor.
ÜAK ise Anayasa maddelerinin şu anda değiştirilmesine karşı.
radikal