Terör örgütünün öğretmen kaçırması bu mesleğe bakışı olumlu etkiledi

Türkiye Müfettişler Derneği Başkanı Doğan Ceylan, son yıllarda öğretmenlik mesleğinin saygınlığının zedelendiğini, bunun sonucunda da öğretmenlere yönelik şiddet olaylarının arttığını söyledi

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 16 Kasım 2012 13:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Doğan Ceylan, son zamanlarda eğitimi baltalama adına PKK terör örgütünün okul yakma ve öğretmen kaçırma olaylarından sonra, toplumun, siyasetçilerin ve ilgili bakanlığın öğretmenlere olan bakışının olumlu etkilediğini belirtti. Öğretmenlerin en önemli sorunları arasında ücret ve eş durumu nedeniyle tayinlerin yapılmaması olarak gösterdi.

24 Kasım Öğretmenler Günü öncesinde eğitimle ilgili haberlere yer veren internet sitesine açıklamada bulunan Müfettişler Derneği Başkanı Doğan Ceylan, öğretmenlik mesleğine olan saygınlığın zedelenmesi ve beraberinde gelen şiddetin kendilerini üzdüğünü açıkladı. Doğan Ceylan, artan şiddet ve zedelenen öğretmenlere karşı saygınlık sonrasında terör örgütü PKK'nın öğretmenleri kaçırması ve eğitimi kesintiye uğratma çabalarının ise toplumda öğretmenlere karşı yeniden bir duyarlılık oluşturduğu ancak mesleğin hak ettiği noktaya gelemediği görüşünde.

Ceylan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Öğretmenlerin hak ettiği düzeyde maaş almadığı ortada. Yıllardan beri bu hep böyle. Öncelikle öğretmenlere ek ödeme verilmeli, doğru bir kariyer sistemi getirilmeli ve kariyer basamaklarında cazip maaş artışları olmalı. Yıllardır sadece bir kez uzman öğretmenlik sınavı açıldı ve öğretmenlere her yıl uygulanması gereken bu sınav, bir daha yapılmadı. Polis, imam, vaiz vb. birçok meslekte kariyer basamakları oluşturulurken, öğretmenlerin kariyer sistemi işletilmedi ve öğretmenlerimiz mağdur edildiler. Son yıllarda öğretmenliğin saygınlığı zedelendi. Öğretmenler, maaşı karşılığında yeterince çalışmayan, bol tatil yapan, kendi çıkarını düşünen kişiler olarak nitelendirildi ve bunun sonucunda da meslek yara aldı. Öğretmenlere yönelik şiddet olaylarında da artışlar yaşandı."

Terör örgütü PKK'nın eğitimcilere yönelik saldırılarına dikkat çeken Ceylan, "Terör örgütü PKK'nın okullara saldırması ve öğretmenleri kaçırması, öğretmenlik mesleğine karşı toplumda yeniden bir duyarlılık oluşturdu. Ayrıca Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer başta olmak üzere hükümet yetkililerinin, öğretmenlere yönelik söylemlerinde olumlu bir değişim yaşandığı gözleniyor. Tüm bu gelişmeler, öğretmenliğin toplum nazarında almış olduğu yaranın kapanmasına katkı sağlayacak. Ancak öğretmenlik mesleğinin hak ettiği saygın noktaya gelmesi için daha ciddi çalışmalara ihtiyaç var.? ifadelerini kullandı.

Eğitimin bir gönül işi olduğuna işaret eden Doğan Ceylan, öğretmenlerin yaşadığı sıkıntıları da şöyle anlattı: "Ailesi ve çocuklarından ayrı kalmış, yüreği iki parça olmuş öğretmenlerin verimli şekilde çalışması mümkün değil. Anayasa ile güvence altına alınmış aile bütünlüğünün, Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından sağlanamıyor olması da ayrıca çok üzücü. Geçmiş yıllarda da mağduriyetler yaşanıyordu ancak bu yıl, özellikle sınıf öğretmeni olan binlerce öğretmen, norm açığı olmadığı için ailesinden ayrı kalmak zorunda bırakıldı. Eşleri zorunlu hizmete tabi olan personelin devlet tarafından zorunlu olarak başka illere atanmasının ardından, sınıf öğretmeni olan eşlerinin atanamaması akıl almaz bir durum. Bakanlık, başlangıçta atama yapmaya yanaşmamasına rağmen geç de olsa çözüm arayışına girdi ve yan alana geçiş ve becayiş uygulamasıyla sorunu çözmeye çalıştı, ancak 4+4+4 kademeli eğitim sistemine geçişte öğretmenlerin yaşayabileceği mağduriyeti zamanında, doğru bir şekilde planlayarak gidermesi gerekirdi. Yönetmelikte yer almasa da Bakanlık, Şubat ayında öğretmenlere eş durumu ataması hakkı tanımalı ve öğretmenlerimizin mağduriyetini gidermeli."

ÖĞRENCİYE ŞİDDET, SORUŞTURMA KONULARININ BAŞINDA

Doğan Ceylan, öğretmenlerin en sık soruşturma geçirdiği konunun öğrenciye şiddet uygulamaları olduğunu anımsatarak,"Yine soruşturma konusunun fazla olduğu davranışlar arasında ?hakaret veya kaba lisan kullanma?, ?görevini yürütürken uyum içinde çalışmama? gibi fiiller yer alıyor. İdarecilerin ceza aldığı konular da genellikle Bakanlıkça belirlenen mevzuat hükümlerine uymamaktan kaynaklanan hususlar. En sık görülen fiiller, ?kurumlarca belirlenen usule uymama? ve ?görevi ihmal.? Geçen yıl, öğrenci kayıtlarında bağış talep edilmesinden dolayı da birçok okul yöneticisi ceza aldı. Öğretmenlik mesleğinin niteliği itibariyle çok ağır cezalar gerektirecek durumlar olmuyor. Fiilin niteliğine göre, değişik kanunlardan cezalar uygulandığını söyleyebilirim. Cezaların çoğu uyarma, kusurlu sayılma veya ihtar gibi hafif cezalar. Talebe dövmek gibi ağır fillerde maaş kesilmesi ve aylıktan kesme cezası uygulanıyor. Görev yeri değişikliği ise ancak bir öğretmenin kendi kurumunda verimli çalışma ortamını kaybetmesi gibi özel durumlarda uygulanır, ki bu durum da çok nadirdir." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber