Kamu Reformu Tasarısına ilişkin olarak basında yer alan ayrıntılar 2: Denetçilik ortadan kaldırılmıyor, sadece örgütlenme modeli değiştiriliyor

Başbakanlık Müsteşarı Prof. Ömer Dinçer, Türkiye'de bir güven sorunu bulunduğunu ifade ederken, ''siz, bana güvenmiyorsunuz, AK Parti'ye güvenmiyorsunuz, Meclise güvenmiyorsunuz. Sivil Toplum Askere, Askeri Toplum sivile güvenmiyor. Türkiye'de ciddi bir güven tesisine ihtiyaç var'' dedi.

Dinçer, Başbakanlık Merkez Binada, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile düzenledikleri basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.

Dinçer, tasarı için devletin üniter yapısı konusunda eleştiriler aldıklarını hatırlatırken, bunun bir yasama ve yargı düzenlemesi olmadığını, sadece yürütme ile ilgili bir düzenleme olduğunu söyledi.
Dinçer, devletin üniter yapısının nasıl bozulduğunun tartışılması gerektiğini vurgularken, ''Devletin üniter yapısıyla ilgili herhangi bir tasarruf bulunmuyor'' diye konuştu.

BÜROKRASİ ''OBEZİTİ HASTASI''
Türk Bürokrasisini ''Obeziti Hastası''na benzeten Dinçer, ''bürokrasi hayatını sürdürmektedir, nefes almaktadır, ancak iş üretememektedir'' dedi.

Türk kamu yönetimi sisteminin geri kaldığıanı anlatan Dinçer, kamu yönetiminin içine kapalı ve kendi amacına yönelik kararları topluma empoze ettiğini söyledi.

Dinçer, toplam 23 bin 104 müffetişin görev yaptığını ifade ederken, devlette toplam 2 milyon 200 bin memurun görev yaptığını bunlardan 200 bininin yöneticilere yönelik hizmet ürettiklerini vurgulayarak ''benim, şoförümün yıllık maliyeti 18 bin dolar, bu para ile 13 üniversite öğrencisi okutulabilir. Bunun 8 bin doları bana verilse kalan 10 bin dolar ile yatırımlar yapılır'' dedi.

Dinçer, bu konuyla ilgili ''Siz şoförünüzü ve sektreterinizi bırakmaya hazır mısınız sorusuna, ''evet ben herkesten önce bunu yapmaya hazırım'' yanıtını verdi.

Yolsuzluklar ve kaynak israfının artmış durumda olduğunu anlatan Dinçer, şunları kaydetti:''Bu ülkede bir yönetici, bir kararı rasyonel olarak vermiyorsa yolsuzluk içindedir. 3 bin 215 belediyenin yüzde 82.5'nin nüfusu 10 binin altındadır. Bu kaynak israfıdır 2 bin 200 belediye kaynak israfı yaratıyor. Nüfusu 5 bin olmayan bir kentte 5 binden fazla kapasiteli kültür merkezi kurmak yolsuzluktur.''

DENETİM
Dinçer, bir başka soru üzerine, tasarıyla denetçilerin ortadan kaldırılmayacağını, sadece örgütleneme modelinin değiştiğini söyledi.

Dinçer, ''Holdinglerde müfettiş mi var? Peki denetim nasıl yapılıyor. Örgütün denetimi sonuçlarına bağlıdır, insana bağlı değildir'' dedi.

Dinçer, 4 çeşit denetim getirileceğini anlatırken, ''Sayıştay, bölge düzeyinde ofis denetimi yapacak. Vali düzeyinde denetim yapılacak, belediyelerin kendi iç denetimi yapılacak ve İçişleri Bakanlığıın denetim birimleri yapacak'' diye konuştu.

Dinçer, tasarıyla, merkezi yönetimin yetkilerinin yerel yönetimlere devredilmesiyle Ankara'nın yükünün yüzde 50 düşeceğini kaydetti.
Milliyet