Sürgü edilen Ahıska Türkleri anıldı

Tüm Ahıskalılar Sosyal İktisadi İşbirliği ve Yardımlaşma Derneği (TASİYAD) Başkanı Habibullah Mürsel konuşmacı olarak katıldı. Ahıska Türklerinin yaşadığı acı ve çektiği sıkıntıları anlattı. Mürsel, "Hiçbir sebep Ahıskalılara yapılan zülmü haklı çıkaramaz." dedi.

Ahıska Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği (AKYAD) tarafından düzenlenen etkinliğe çok sayıda Ahıskalı öğrenci katıldı. Ahıska'dan sürgün edilen ve sürgünde hayatını kaybedenler için okunan Kur'an-ı Kerim huşu içinde dinlendi. Sürgünlerin anlatıldığı sinevizyon gösteriminin ardından konuşan AKYAD Başkanı Muhammet Işık, 68. yıldönümünü hüzün içinde andıklarını söyledi. 1944 yılı Kasım ayının 14'ünü 15'ine bağlayan geceyi anlatan Işık, "Toplumun eli silah tutan erkekleri ülkeni menfaatlerini korurken geriye kalan kadınlar, çocuklar ve yaşlılar Stalin askerlerinin biranlık baskınıyla 5 dakika mühlet verilerek yük vagonlarına doldurulup bir aylık sürgün yolculuğuna tabi tutulmuştur. Ahıskalı soydaşlarımız öz vatanına uzak gurbetlerde yaşamaktadır. Ümit ediyoruzki Ahıskalıların vatan özlemi bitecektir." diye konuştu.

Ahıskalıların sürgünde çok acı çektiklerini ve hayatlarını kaybettiklerini belirten TASİYAD Başkanı Habibullah Mürsel de, şu ifadeleri kullandı: "Sürgün esnasında vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyoruz. Hiçbir sebep Ahıskalılara yapılan zülmü haklı çıkaramaz. Ahıska insanının, en temel ve masum bir hak olan, sevdiği ailesiyle birlikte öz vatanında yaşama hakkını elinden aldılar ve çok zor şartlar altında Orta Asya'ya sürgüne gönderdiler. Ben rahmetli annemden sürgün hatıralarını çok dinledim. Her anlattığında gözleri dolardı. Hafızasına öyle kazınmıştı ki, kırk yıl geçmesine rağmen sürgünü dün yaşamış gibi duyguları tap taze idi. Çünkü çok acı cekmişlerdi. Sürgünde binlerce insan yollarda telef olmuştu. Yurt dışındaki Ahıskalıların kurdukları derneklerle sıkı irtibat halinde olmalıyız. Ortak projeler üretmeliyiz. Onların ülkelerindeki azınlıklar içinde en saygın, en güçlü azınlık haline gelebilmeleri için hep birlikte hareket etmeliyiz."