04. 11.2003 günü kamu reformu ile
ilgili yazdığım yazıda reforma karşı çıkan statükocu aklın tepkilerini
teker teker irdelemiştim.
Yazımın bir yerinde;
??Teftiş kurulları kaldırılırsa yolsuzluklar belgelenemezmiş!
Bankalar, yıllar içinde dinlene dinlene soyulurken Banka Teftiş
Kurulları, Hazine Murakıpları, Başbakanlık Teftiş Kurulu ne yapıyordu?''
diye yazmıştım.
Bu cümleye Maliye Müfettişleri, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu,
Devlet Denetim Elemanları Derneği ve şahıslardan tepkiler geldi.
Ben açıkça yazmadığım için bana yazanlar teftiş kurulları ile
ilgili görüşlerimi haklı olarak anlamamışlar.
Ayrıca, gelen tepkilerde çok haklı itirazlar ve önemli
bulduğum öneriler de var. Anladım ki:
Bu kurulların görüşleri alınmadan hazırlanan taslak bazı yönleri ile
eksik, hatta kastının tersini savunuyor.
* * *
Ben bir liberal-demokrat olarak yetkilerin merkezden çevreye dağılmasını
hararetle destekliyorum ama teftiş kurullarının tamamen ortadan kalkmasını
savunmuyorum. Zira, liberal devletin asli görevi denetleme ve dengelemedir.
Demokrasi ancak bu şekilde ayakta durur.
* * *
Görevini ifa edemediğine ve kaldırılması gerektiğine
inandığım teftiş kurulları, bağlı bulunduğu
kuruluştaki genel müdürün veya bakanlıktaki bakanın/müsteşarın sultası
altında denetim yapan kurullardır.
Nitekim, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun bazı üyeleri de benimle
aynı fikirdeler ki yolladıkları mektupta aynen;
??Türkiye'deki bütün teftiş kurulları, bağlı bulunduğu genel müdür, yönetim
kurulu ya da bakanın ağzından çıkacak sözlere bakar ve çıkan sözleri
emir telakki ederek teftişe koşarlar'' diyor.
Mektup, TPAO'da bir genel müdürün, Trakya Bölge Müdürü ve Batman Bölge
Müdürü'nü görevden alabilmek için hemen teftiş kuruluna koştuğunu örnek
olarak anlatıyor.
Yolsuzluk Komisyonu Raporu'nun 431. sayfasında, ??1996 yılı Halk Bankası
YDK raporunda 14 konudan soruşturma istenmesine rağmen 1996 yılı KİT
Alt Komisyonu'nda hiçbirisi dikkate alınmamış ve Banka KİT Komisyonu'nca
ibra edilmiştir'' diye referans veren Denetim Elemanları Derneği de esasen
beni teyit ediyor.
Benim elimde de birkaç kez değiştirilen banka murakıp raporları var.
Raporlar siyasi iradeye göre değiştirilmiş.
* * *
Görüşüme göre; sadece işlemlerin uygunluk/teknik denetimini
yapacak İç Denetim, ilgili kurumlarda kalabilir.
Ancak, yolsuzluk/rüşvet/kayırmaca/kasıtlı ihmal/kararları uygulamama
vb. teftişler, tek bir merkezde toplanacak ve tamamen
özerk hale getirilmiş, açık ve sert kuralları olan, üyesi olmak
çok zorlaştırılmış, ayrıldıktan sonra teftiş ettiği kamu/özel kurumlarda
5 yıl çalışamayacak bir teftiş kurulu tarafından yapılmalı.
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu kafamdakine
en yakın kurum.
Ancak, bu kurum doğrudan TBMM' ye bağlanmalı, hesabı
TBMM'ye vermeli, sadece onun tarafından denetlenmeli.
Cumhurbaşkanı' na bağlı Devlet Denetleme
Kurulu da görevine aynen devam edecek.
Denetim yapmayan devlet, devlet olamaz! |