Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay üyesi Hüsnü Çağlayan'ın "rüşvete aracılık etmekten" yargılandığı davada, mahkumiyet verilmesini talep etti

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'ndaki yargılamaya müşteki-müdahil Kemal Koçak, avukatı Canan Erol, sanık Hüsnü Çağlayan ve avukatları katıldı. Müdahil-müşteki Kemal Koçak, önceki iddialarını tekrarlayarak, söylediklerinin hepsinin gerçek ve doğru olduğunu ifade etti. Bir Yargıtay üyesine iftira atacak kadar "deli ve cahil" olmadığını kaydeden Koçak, savunma tanıklarının ifadelerinin doğru olmadığını ileri sürdü.

Müdahil-müşteki Koçak'ın avukatı Canan Erol ise hiç kimseye karşı husumet beslemediklerini, suçlamalarının "dedikodu" olmadığını söyledi.

Savunma tanıklarının ve sanık Çağlayan'ın ifadelerinin doğru olmadığını iddia eden Erol, aracı Hasan Yılmaz'ın sanık ve müşteki ile defalarca görüştüğünü savunarak, sanık Çağlayan'ın mahkum edilmesi gerektiğini ileri sürdü.

Ok, "Hakim, sorunlarına, üzüntülerine, acılarına, dostluklarına yenik düşmemelidir" dedi.

Sanık Hüsnü Çağlayan'ın aracı Hasan Yılmaz vasıtasıyla müşteki Kemal Koçak'tan yaklaşık 10 bin dolar ile sucuk ve pastırma aldığını, bunların tanıklar ve aracı Hasan Yılmaz'ın ifadeleri ile doğrulandığını savunan Ok, sanığın Çağlayan'ın Kemal Koçak ve Hasan Yılmaz ile defalarca görüştüğünü kaydetti.

Bu kişiler arasındaki telefon görüşmelerinin "anormal sıklığına" işaret eden Başsavcı Ok, sanık Çağlayan'ın söz konusu paraları Hasan Yılmaz'ın aldığı yönündeki ifadelerinin de gerçeklikten yoksun olduğunu belirtti ve "Hasan Yılmaz hakkında dolandırıcılıktan açılan dava boşlukta kalmıştır" dedi.

Sanık Hüsnü Çağlayan ise suçu işlemediğini, bir şekilde bulaştırıldığını, suçsuz olduğunu savunarak, beraatını istedi.

Sanık avukatı Sadık Erdoğan da Başsavcı Ok'un esas hakkındaki görüşlerini "hayretle izlediğini" savunarak, "30 yıllık meslek hayatımda böyle bir hukuk adamına rastlamadım" dedi.

nethaber