Edirnekapı Şehitliği'ne yürüdüler

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, MKYK üyeleri ve yöneticiler ile Alperen Ocakları mensupları bu sabah Eyüp Sultan Camii önünde toplandı. Topluca sabah namazını kılan partililer, daha sonra ellerinde Türk bayrağı ve parti bayraklarıyla yürüyüşe geçti. Sayıları bini bulan katılımcılar, "Şehitler ölmez vatan bölünmez", "Türk kürt kalleştir ayrım yapan kalleştir" şeklinde slogana atarak yürüdü. Hükümetin İmralı Cezaevi'nde Abdullah Öcalan'la görüşülmesini ve bu süreci protesto etmek istediklerini belirten eylemciler, yaklaşık yarım saat süren yürüyüşün ardından Edirnekapı Şehitliği'ne geldi. Burada şehitler için Kuran'ı Kerim okunduktan sonra dualar edildi. Partililer, şehit mezarlarını da ziyaret etti.

Ziyaretin ardından bir konuşma yapan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "Aziz şehitlerimizi bir kez daha minnetle anıyorum. Geriye dönüp otuz yıllık sürece baktığımızda maalesef bu mücadelenin gerektiği kadar verilmediğini görüyoruz. Biz şunu söyledik. Dedik ki PKK ile otuz yıldır mücadele edilmedi. Ediliyormuş gibi yapıldı. Bunun kasıtlı olduğunu düşünüyoruz. Bu süreci Türkiye'ye yaşatıp, daha sonra da şöyle bir argümanla Türkiye'nin karşısına çıkacaklar. Efendim silahla bu iş olmuyor. Silahla bu iş çözülmüyor. Güvenlik politikaları ile çözülmüyor. Ne yapacaksınız? Masaya oturacaksınız" dedi.Destici şöyle devam etti:

"PKK'lılarla teröristler sarmaş dolaş görüntüler verdiğinde sayın başbakan ve siyasi parti liderlerinden ne duyduk. Meclis saçılınca gereğini yapacağız sözlerini duyduk. Biz sandık ki meclis açılınca PKK'lıların dokunulmazlıklarını kaldıracaklar. İdam cezasını da Meclis'in gündemine getirecekler. Meğer meclis açılınca gereğini yapacağız sözü İmralı ile Öcalan'la görüşmelermiş. Biz ve millet bunu anlayamadı. Mahkeme bu Apo hakkında idam kararı verdi. Siz idamı hak etmiş birisiyle yıllar sonra oturuyorsunuz, pazarlık ediyorsunuz ve terörü bu şekilde bitireceğinizi sanıyorsunuz. Bu boşuna gidilen bir yoldur. Biz milletten gizleseler de ne yapılmak istendiğini biliyoruz. Bu süreç bir barış süreci değildir. Bu süreç terörü bitirme süreci değildir. Kanı durdurma süreci değildir. Bu süreç Suriye'ye müdahale öncesi bir mıntıka temizliğidir. Irak'ın üçe bölünmesinde, orada Barzani liderliğinde şu anda fiili olan ve resmi kurulmayan bir bölgesel Kürt devletinin kurulmasını ön adımlarıdır. Son aylarda PKK'ya indirilen ağır darbeler sonucu PKK'ya verilen bir mühlet, toparlanma sürecidir. Bu süreç 6 bin 7 yüz KCK'lıyı hapislerden çıkarıp tekrar faaliyete sokma sürecidir. Maalesef üzülerek söylüyorum ki bu süreç hükümetin yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini garanti altına alma sürecidir. Biz bu süreci kabul etmiyoruz. Millet de kabul etmiyor. Biz inanmadığımız bir sürecin yanında olmayız."

Grup basın açıklamasının ardından tekbir getirerek ayrıldı.