Göğsünde 2 kurşunla kapı kapı dolaşan kadın...

Ankara’da bir inşaattan saç panoyu almak istedikleri sırada bekçinin açtığı ateş sonucu göğsüne 5 mermi isabet eden Türkan Toplayan, ameliyatın ardından çıkarılamayan 2 kurşunla önce karakol, ardından adliye ve hastane arasında dolaştırıldı.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 21 Mart 2013 23:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Göğsünde 2 kurşunla kapı kapı dolaşan kadın...

Ankara'da bir inşaattan saç panoyu almak istedikleri sırada bekçinin açtığı ateş sonucu göğsüne 5 mermi isabet eden Türkan Toplayan, ameliyatın ardından çıkarılamayan 2 kurşunla önce karakol, ardından adliye ve hastane arasında dolaştırıldı. Göğsündeki kurşunlarla adliye gelen Toplayan, “5 tane kurşun yemişim, polislerin elinde ölmediysem bu saatenden sonra ölmem”

Geçimi hurda malzemeleri toplayarak sağlayan 7 çocuk annesi Türkan Toplayan (41), Ankara'nın Etlik semtinde bir inşaattan saç panoyu almak istedikleri sırada, inşaat bekçisinin fark etmesi sonucu kaçmaya başladı. Kaçmaya çalışan Toplayan'ın bulunduğu araca inşaat bekçisi ateş etti. Bu sırada bekçinin ateş açması sonucu Türkan Toplayan'ın göğsüne 5 kurşun isabet etti. Ağır yaralanan Toplayan, kaldırıldığı Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi'nde ameliyata alındı.

5 kurşun isabet eden Toplayan'ın göğsündeki kurşunlardan 3'ü çıkarıldı. Toplayan daha sonra göğsündeki iki kurşunla birlikte taburcu edilerek karakola götürüldü. Alınan ifadesinin ardından adliyeye getirilen Toplayan'ın durumunu gören savcı olaya müdahale etti. Yeni ameliyat olan ve göğsünde iki kurşunda daha olduğunu iddia edilen Toplayan'ı geri hastaneye gönderdi.

Hastaneye götürülmek üzere serbest bırakılan Toplayan'ın göğsündeki kurşunlarla devam eden çilesi bitmedi. Serbest bırakılan Toplayan, başka bir suçtan kesinleşmiş hükmü dolayısıyla Keçiören İlçe Emniyet Amirliği nezarethanesine konuldu. Nezarethanede ağırlaşan Toplayan, ekipler tarafından Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı ardından da Ankara Emniyet Müdürlüğü İnfaz Bürosu'na götürüldü. Emniyete getirilen Toplayan, tekrar götürüldüğü Adliye'de 9 aylık hapis cezasını çekmek üzere Sincan F Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

Göğsündeki kurşunlarla ceza evine konulan Toplayan, iki gün sonra denetimli serbestlikten yararlanarak tahliye edildi ve hastaneye kaldırıldı.

“GÖĞSÜMDEN KANLARIN GELDİĞİNİ HİSSETİM”

Bugün Ankara Adliyesi'ne göğsündeki kurşunlarla gelen Türkan Toplaya, İhlas Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Olayın gününü anlatan Toplayan, Pazartesi günü saat 07.30 sıralarında açık alandan hurdaları topladıklarını söyledi. Hurdaları araca yüklediklerini ve karşı yoldan gelen bir adamın kendilerine selam verdiğini belirten Toplayan, “Hareket ettik gidiyorduk, sonra arkadan silah sesleri geldi. Ateş ettiler ve ben o sıra arka kısımda oturuyordum. Onda göğsümün acıdığını hissettim. Çocuklara dedim ben vuruldum diye. Ben ilk başta taş atıyor sanmıştım. Sonra elimi koyduğum her yerden kan akmaya başladığını hissettim. Çocuklar beni son hızla hastaneye kaçırmaya çalıştılar. Sonra taksiyle hastaneye götürdüler beni” diye konuştu.

“YARALI HALDE İFADE ALMAYA ÇALIŞTILAR”

Taksiyle hastaneye geldiklerini anlatan Toplayan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Hastanede beni bir süre beklettiler ve ardından beni yoğun bakıma soktular. İlk başta kurşun olduğunu da bilmiyordum. Göğsüm şişti birden ve kanlar yüzüme fışkırmaya başladı. Sonra doktorlar geldi baktı bana. Doktor bana bu kurşun olsa sen ölmüştün dedi. Bu kuru sıkı dedi bana. Sonra kestiler üzerimdeki bir tane kurşun çıktı. Doktor sonra bu gerçek kurşunmuş dedi. Doktor sonra yakınlarıma durumu anlattı. Sonra ardından polisler geldi. Üç tane kurşun çıkardılar. Doktor daha sonra 2 tane kurşunun ne yapıp yapıp bulunacağını söyledi. Üstümü başımı kesen hemşireye sordular. Üstümü çöpe attıklarını söylediler onlarda. Sonra sırtıma baktılar kurşunun çıkışı yok. Ondan sonra polisler geldi beni yatırdılar. Polisler sonra senden ifade alacağız dediler. Polisler daha sonra doktora sordular alabilir miyiz diye, oda kendi istiyorsa alabilirsiniz dedi. Sonra bana sordular ifade verirmisin diye, sonra ben dedim nasıl vereyim, ifade vermek istiyorum dedim.”

“SEVİRS YERİNE, KARAKOLA GÖTÜRDÜLER”

Tuvalet ihtiyacının giderilmesini izin verilmediğini iddia eden Toplayan, ısrarları üzerine ekiplerin tuvalete girmesine izin verdiğini söyledi. Daha sonra kendisini servise çıkaracaklarını söylediklerini aktaran Topplayan, “Doktorlarla, polisler kendi aralarında saklı saklı bir şeyler konuşuyorlardı. Ben sordum bana bir şey olmadığını söylediler. İfade alacaksanız alın dedim, yok ifadeni almayacağız senin dediler. Sonra beni aldılar tekerlekli sandalyeye oturttular, beni aşağı indirdiler ve polis arabasının arkasına koydular. Ama ben kusmaya başladım. Karakola götürdüler ve bir odaya bıraktılar. İfade alacakları için getirdiklerini söylediler. Daha sonra avukatım geldi ve ifade verdik. Beni vuran kişi nasıl bir ifade verdi bilmiyorum” dedi.

Kendisine ateş eden bekçin kendilerine bir şey söylediğini 'dur' diye bağırması durumunda duracaklarını da vurgulayan Toplayan, “Malzemeleri at dese zaten atardık” diye konuştu. Kendisinin alına ifadesinin ardından hastaneye tekrar götürüldüğünü belirten Toplayan, rapor almak için kendisinin gezdirildiğini kaydetti. Gittikleri hastanede doktor olmadığı için rapor verilmediğini dile getiren Toplayan, daha sonra adliyeye getirilerek savcının karşısına çıktığını vurguladı.

“SAVCI HASTANEYE GÖTÜRÜN DEDİ, POLİSLER KARAKOLA GÖTÜRDÜ”

Savcının raporu görmesinin ardından 'bu kadını nasıl benim karşıma dikersiniz, bu hastane durması gerekirken burada ne işi var' dediğini söyleyen Toplayan, “Savcı hemen çıkartın bu kadını buradan, hangi hastane yakınsa götürün orada yatırın dedi. Allah razı olsun o savcıdan. Savcı beni bıraktı daha sonra polisler beni bırakmıyor. Senin bir aranman var, senin cezan var dediler. Aranmam varsa, cezam varsa gider yatarım. Ama hastaneye gidim dedim zaten ayakta duramıyorum nefes alamıyorum dedim. İyileşince gider cezamı çekerim dedim. O arada beni alıp tekrar apar topar götürdüler. Karakola götürdüler ve iki polis verdiler yanıma tekrar apar topar kaçırdılar beni oradan. Aileme dediler adli tıpa gidin dediler biz geliyoruz dediler. Hastaneye götürdüler. Benim çok ağrım var dedim, bana iğne yapın dedim. Bir sürü müdahale yeri var kimse benle ilgilenmiyor. Güvenlikler bana bakıyor, ekiplerde raporu almak için çalışıyor. Sonra oradan aldılar beni raporda alamadılar ve başka bir karakola götürdüler. Bir tane kadın polis verdiler benim yanıma. Gece oldu zaten beni başka bir hastane götürdüler. Oradan da arka kapıdan kaçırdılar” şeklinde konuştu.

“BAŞIMA BİR KADIN POLİS VERDİLER, RAPOR İÇİN HASTANE HASTANE DOLAŞTIRDILAR”

Kendisi bir başka hastaneye daha götürdüklerini söyleyen Toplayan, “Gençten bir doktor vardı. Kendisinden Allah razı olsun. Bu kadına biz bir şey yapamayız. Hangi hastanenin hastasıysa o doktora götürün. İstediğiniz raporu o doktor verebilir size dedi. Orada kadın polis benim göğsüm ağrıdığı için nezarette kalmasın diye getirdik buraya dedi doktora. Bende öyle bir şey demedim dedim. Benim daha sonra tansiyonumu ölçü ve iğne yaptı ve orada uyuyup kalmışım, Kadın polis arıyor telefonla ailesi burada çok kalabalıklar takviye ekipler gelsin buraya diyordu telefonla onları hatırlıyorum. Benim ailem beni nasıl kaçırsın oradan. Sonra aldılar beni tekrardan şubeye götürdüler” dedi.

“HASTANE YERİNE CEZAEVİNE GÖTÜRÜLDÜM”

Karakolun ardından cezaevine götürüldüğünü kaydeden Toplayan, konuşmasına şöyle devam etti;

“Cezaevinde içeriye aldılar beni. Orada doktora götürdüler. Doktorda ben sana bir şey yapamam. Seni Ankara Numune Hastanesi'ne sevk ediyorum dedi. Bende elim kelepçeli kaç gündür rezillik çekiyorum diye gitmek istemedim. Dilekçe verdim, denetimli serbestlikten tahliye edildim. Hastaneye gittim geri, ben 5 tane kurşun olduğunu bile bilmiyorum. Üçü alınmış, ikisi yok. Doktor bana 5-10 gün sonra zaten iltihaptan gözükür” dedi.

“5 TANE KURŞUN YEMİŞİM, POLİSLERİN ELİNDE ÖLMEDİYSEM BU SAATTEN SONRA ÖLMEM”

Dün gece de hastaneye gittiğini belirten Toplayan, “Pansuman ettiler beni geçe. Doktora da söyledim. Sonradan ne olacak bilmiyorum. Ölürsek de ölürüz ne yapalım. Polislerin elinde ölmediysem, bu saatten sonra ölmem. 5 tane kurşun yemişim. Süründüğümüze ağlıyorum, başka bir şeye değil. Hastanede yatsam önemli değil ben gider cezamı çekerim. Ama ben düzeleyim öyle. Adam öldürmedim. Bir oyana kaçırıyorlar bir buyana ben de anlamadım” diye konuştu.

“YAPILAN İŞLEMLER TAMAMEN HUKUKA AYKIRI”

Türkan Toplayan'ın avukatı Hasan Alper Avcı ise yapılan işlemlerin, işlemlerin eksikliği ve tıbbi tedavinin yarım bırakılmasının büyük bir hata olduğunu belirtti. Doktorların bu şekilde hata yapmasının Toplayan'ın sağlığıyla oynamaktan başka bir şey olmadığını aktaran Avcı, “Herhalde gerekli adli müracaatlarımızı yapacağız. Hukuki yönden haklarımızı arayacağız. Olay günü hastanede doktoruyla konuştuğum da gerekli işlemlerin yapıldığını ve MR sonuçlarının incelendikten sonra işlem yapacağını belirttiler. Taburcu olamayacağını söylediler. Ama taburcu oldu. Bana karakoldan telefon ettiler acele buraya gel ifade alacağız diye. Karakola gittim ve taburcu belgesini sordum. Taburcu belgesi yoktu. Arkadaşımız hastaneye gitti taburcu belgesini getirecekler dedi. Yapılan işlem tamamen hukuka aykırı bir işlem” dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber