Sosyal Güvenlik Reformu: Sevkler artık 'aile hekiminden'
Yeni sistem hastanelerdeki yığılmayı önlemek için sevk zincirini aile hekiminden
başlatıyor. Bu konudaki belirsizlik ve eksiklikler ise eleştiri konusu Genel
sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, hiçbir işleme gerek kalmadan 18 yaşına
kadar sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahip olacak
Sosyal güvenlik kurumları arasında sağlık konusundaki standart farklılıkları, mevcut sistemde büyük bir kargaşa konusu. Yeni sistemde öngörülen Genel Sağlık Sigortası (GSS) sistemi herkesten eşit prim almayı ve herkese eşit sağlık hizmeti vermeyi hedefliyor. Özellikle 18 yaş altındakilere koşulsuz sağlık güvencesi sağlaması, yeni sistemin en büyük artısını oluşturuyor. Ancak yeni sosyal güvenlik sistemine yönelik en yoğun eleştiriler de sağlık konusunda toplanıyor. Yeni sağlık sigortası sisteminin belkemiğini aile hekimliği oluşturuyor. Hizmete ulaşım kolaylığı nedeniyle sağlık giderlerinin çok hızla artması beklenen yeni sistemde hastanelerdeki olası yığılmaların önlenebilmesi için aile hekiminden başlayan hasta sevk zincirine uyulması zorunlu kılınıyor. Ancak henüz sadece Düzce'de pilot uygulaması devam eden aile hekimliğiyle ilgili belirsizlikler ve noksanlıklar ortadan kalkmadan sistemin adeta aile hekimliği üzerine kurulması önemli bir eksiklik olarak göze çarpıyor. Bir başka ifadeyle, genel sağlık sigortası sistemi, aile hekimliği uygulamasının başarısına bağlı olarak işlerlik kazanacak.
Kimler sigortalı olacak?
Vatani görevini yapmakta olan er ve erbaşlar ile, işlerini sürdürmek için yaptıkları
giderler düşüldükten sonra aylık net kazançları brüt asgari ücretin altında
kalan tarım, orman köylüleri ve işçileri dışındaki tüm vatandaşlar GSS kapsamında
olacak. Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin sağlık giderleri devlet tarafından
karşılanacağı için, onlar GSS kapsamı dışında kalacak.
Genel sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, hiçbir işleme gerek olmaksızın
18 yaşına kadar sağlık hizmetlerinden yararlandırılacaklar. Sağlık hizmetinden
yararlanabilmek için, son bir yıl içinde toplam 90 gün sağlık primi ödemiş olmak
ve prim borcunun bulunmaması gerekecek.
Gereksiz sağlık giderlerini
azaltmayı hedefleyen yeni sistemde ayakta tedavide hekim ve diş hekiminin her
muayenesinde hastadan 2 YTL katılım payı alınmasına ilişkin hüküm, Ekonomik
Sosyal Konsey'le varılan uzlaşma çerçevesinde kaldırıldı. Ortez, protez, iyileştirme
araç ve gereçleri ile ayakta tedavide sağlanan ilaçlar için ise yüzde 10 ile
yüzde 20 arasında değişen oranda katılım payı alınacak. Hangi araç veya ilaç
için kime, hangi katılım oranının uygulanacağını; araç veya ilacın hayati öneme
sahip olup olmaması, kişilerin prime esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının
tutarı gibi ölçütlere bakarak Kurum belirleyecek. Aile hekiminden başlayan sevk
zincirine uyulmadığı takdirde katılım payları yüzde 50 oranında artırılacak.
Katılım payının toplam tutarı, asgari ücretin yüzde 75'ini (398.25 YTL'yi) geçemeyecek.
Tüp bebek tedavisinde ilk denemede yüzde 30, ikinci denemede yüzde 25 oranında
katılım payı alınacak ve asgari ücretin yüzde 75'ine ilişkin sınırlama bunda
dikkate alınmayacak.
Katılım payları yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk üç yıl yüzde 50 indirimli uygulanacak. Yeşil kartlılar, 65 yaşını doldurmuş olanlar, vatansızlar ve sığınmacıların ödemiş olduğu katkı payları daha sonra Sosyal Yardımlaşma Fonu'ndan kendilerine iade edilecek. Ayrıca, sağlık kurulu raporlu kronik hastalıklar ve kontrol muayeneleri için katılım payı ödenmeyecek. İşçi ve memur sendikalarından oluşan Emek Platformu'nun en fazla eleştiri konusu olan katılım paylarının, 'parası olmayanın sağlık hizmetlerinden yararlanmasını kısıtlayacağı' vurgulanıyor. Özellikle dar ve sabit gelirlilerden katkı payı alınmaması isteniyor.
Kapsamdaki hastalıklar
Tasarıya göre iş kazası ve meslek hastalığı ile kaza veya hastalıklara bağlı
olarak ortaya çıkan uzuv kayıplarının tamamlanması dışında estetik amaçlı tıbbi
işlemler ile estetik amaçlı ortodonti tedavileri, Sağlık Bakanlığı'nca izin
veya ruhsat verilmeyen alternatif tıp uygulamalarına ilişkin sağlık harcamaları
karşılanmayacak. Ayakta veya yatarak verilen tıbbi müdahale ve tedaviler, organ,
doku ve kök hücre nakline yönelik sağlık hizmetleri Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)
tarafından karşılanacak. Ağız ve diş muayenesi, konulan teşhise dayalı olarak
yapılacak tıbbi müdahale ve tedaviler, konservatif diş tedavisi ve kanal tedavisi,
travma veya onkolojik tedaviye bağlı protez giderlerini SGK karşılayacak. 18
yaşını doldurmamış ve 45 yaşından gün almış kişilerin diş protez bedellerinin
yüzde 50'si kadarını SGK karşılayacak.
Çocuk sahibi olamayan sigortalıların 23 yaşından büyük, 39 yaşından küçük olması
ve son üç yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alamamaları halinde iki
denemeyle sınırlı olmak üzere tüp bebek tedavileri karşılanacak. Bunun için
kişinin en az beş yıldır sigortalı ve 900 gün prim ödemiş olması gerekecek.
Yeni sistemde sağlık hizmetlerinden yararlanırken sevk zincirine uymak esas
olacak. Aile hekimleri birinci, devlet hastaneleri ikinci, daha büyük hastaneler
ise üçüncü basamak sağlık hizmeti sunucusu olarak belirlenecek. İş kazası, meslek
hastalığı, afet ve savaş hali ile acil haller dışında sevk zincirine uyulmaksızın
doğrudan hastanelere giderek sağlık hizmeti alanlar, Kurumun ödemesi gereken
tutarın yüzde 30'unu ceplerinden ödemek zorunda olacaklar. Sözleşmesiz sağlık
tesislerinden acil hallerde alınan sağlık hizmeti bedeli, sözleşmeli hastaneler
için belirlenen bedeller esas alınarak kurum tarafından hastaya ödenecek. Aradaki
farkı ise sigortalı karşılayacak.
Özel sigortalılar dikkat!
Yeni sistemde hasta sevk zincirine uyan kişiler, SGK ile sözleşmesi bulunmayan
ancak daha iyi hizmet alabileceklerini düşündükleri hastanelerden sağlık hizmeti
aldıklarında, SGK, o tedaviye ilişkin sözleşmeli tesislere uygulanan fatura
bedelinin yüzde 70'ini ödeyecek. Bu uygulama, özel sağlık sigortası yaptıranların
prim giderlerini aşağı çekmelerine olanak sağlayacak. Mevcut sistemde özel sağlık
sigortası yaptıranlar bu poliçeye dayanarak herhangi bir hastaneden sağlık hizmeti
aldıklarında sosyal güvenlik kurumlarından hiçbir katkı sağlayamıyorlar.
Yeni sistemde zorunlu olan genel sağlık sigortasının yanı sıra özel sağlık sigortası da yaptıran kişi, GSS'ye ödediği paranın karşılığını alabilecek. Bu durumda özel sigorta şirketi, SGK'nın sözleşmeli hastanelere aynı tedavi için ödediği bedelin yüzde 70'ini ödemek zorunda kalmayacak. Sigorta şirketinin riskinde düşüş anlamına gelen bu avantajdan yararlanabilmek için kişilerin sigorta poliçelerine bu konuda hüküm koydurmaları ve pazarlık konusu yapmaları gerekiyor.
radikal