'Katarakt tedavi edilebilir bir hastalıktır'

Yozgat Özel Şifa Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Alper Dinçyıldız, gözlerde oluşan katarakt'ın kısa sürede tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu söyledi.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 29 Mayıs 2013 18:39, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Katarakt tedavi edilebilir bir hastalıktır'

Katarakt, gözün içindeki ışığı kıran doğal lensin şeffaflığını kaybedip kesifleşmesine neden olan bir hastalık olduğunu belirten Yozgat Özel Şifa Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Alper Dinçyıldız, "Gözlerdeki doğal lens katarakt ile buzlu bir cam gibi olur ve hastanın görme ile ilgili şikayetleri başlar. Katarakt genellikle yaşla birlikte meydana gelir, yani yaşlanmanın bir sonucudur. Ayrıca göze gelen darbe ile olabileceği gibi cocuklarda metabolik ve genetik bozukluklara bağlı da meydana gelebilir. Uzun süreli kortizon tedavisi, diabet hastalığı, üveit gibi durumlarda da daha genç yaşlarda katarakt meydana gelebilir" dedi.

Katarakt'ın bulanık ve az görme, güneşli ve ışıklı ortamda görmenin azalması ve gözde kamaşma, gece görmede zorlanma, Renklerin soluk görülmesi, çift görme

gözlük derecelerinin sürekli değişmesi gibi belirtilerinin bulunduğunu ifade eden Dr. Dinçyıldız, "Katarakt teşhisi en kolay konulan göz hastalıklarından birisidir. Hastanın şikayetlerden yola çıkılarak önce görme keskinliğine bakılır. Sonra damlalar damlatılarak göz bebeği büyütülür ve biyomikroskop ile lensin şeffaflığına bakılarak tanı konur. Bu işlem yaklaşık yarım saat sürer. Bu muayenede görmedeki bozulmaya neden olabilecek diğer hastalıklar da değerlendirilir. Retina (gözün sinir tabakası) ya da optik sinirde (görme siniri) olabilecek diğer bozukluklar, katarakt ile beraber görmeyi azaltabilmektedir. Eğer böyle hastalıklar varsa katarakt ameliyatı sonrası görmede istenen iyileşme sağlanamayacaktır. Katarakt görmeyi önemli derecede azaltıyor ve hastanın yaşam kalitesini bozuyorsa ameliyat için karar verilmelidir. Kataraktın ilaçla veya gözlükle tedavisi yoktur. Ameliyat göz damla ile uyuşturularak, halk arasında lazer olarak bilinen fakoemülsifükasyon (FAKO) denilen yöntem ile fazla 2,8 mm 'den girilerek mikroskop altında yapılır. Bu yöntem ile saydamlığını yitirmiş lens ultrason enerjisi ile küçük parçalara ayrılır ve emilir. Ameliyat sonunda göz içine yeni katlanabilir şeffaf lensler konur. FAKO yönteminin en büyük avantajı erken dönemde görme netliğinin sağlanmasıdır. Eğer gözde başka bir hastalık söz konusu değilse hastaların yüzde 95 'i görme yeteneğini ve netliğini yeniden kazanır" diye konuştu.

Katarakt ameliyatı sonrası gözün çok iyi korunması gerektiğini vurgulayan Dr. Dinçyıldız,"Ameliyat sonrasında elinizle gözünüze bastırmamanız gereklidir.Bunun dışında bir müddet ağır vücut faaliyetlerinden de uzak durulması önerilir. Ameliyattan sonra 3-4 hafta süre ile doktorunuz önerdiği damlaların kullanılması gerekir. Katarakt ameliyatında FAKO cerrahisi oldukça güvenli bir cerrahi olup sonuçları oldukça iyidir. Katarakt cerrahisinin meydana getirdiği sorunlar çeşitlilik itibariyle fazla olmakla birlikte görülme sıklığı azdır. Son yıllarda meydana gelen hızlı gelişmeler ve FAKO' nun daha fazla uygulanması hasta memnuniyetini artırmıştır. FAKO cerrahisi sonrası hasta evine gönderilip ertesi gün kontrole çağrılabilir. Ancak bazı durumlarda (göz tansiyonu yükselmesi vs.) hastaneye yatıp hastanın gözlenmesi gerekebilir" ifadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber