Yalnızlığın Okulları: YİBO'lar

YİBO'lar ilk olarak 1939 yılında yoksulluk yüzünden eğitim sürecine katılamamış köy çocukları için açılmıştır. Bugün itibariyle toplam öğrenci sayısı 142 bin, toplam öğretmen sayısı 5.943'tür. Daha önce öğretmen olarak da açlışmış bulunan Ar.Gör. Levent ERASLAN'ın "YİBO'ların Problem Alanları ve Olası Çözüm Önerileri" başlıklı makalesini yayımlıyoruz.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 24 Ocak 2006 13:04, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

-YALNIZLIĞIN OKULLARI-

YATILI İLKÖĞRETİM BÖLGE OKULLARININ PROBLEM ALANLARI ve OLASI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Ar.Gör. Levent ERASLAN*
A.Ü.Eğitim Bilimleri Fakültesi

Giriş

"Yatılılık" kavramı kendi içerisinde çeşitli anlamları barındıran bir özelliğe sahiptir. Yatılılık, aile hasretini, paylaşımı, güzel dostlukları ve bunun yanında çok çeşitli zorlukları da içinde barındırmaktadır. Çok çeşitli nedenlerle kurulan yatılı okullar, diğer örgün eğitim kurumlarından her yönüyle farklılık göstermektedir. Bu farklıların en önemlisi; yatılı okullarda yaşamın yirmi dört saat sürmesidir. Diğer okullar belirli bir saatte açılıp belirli bir saatte kapanırken yatılı okullar sürekli olarak açıktır. Bu okullar aynı zamanda öğrencilerin barındıkları evleridir. Sürekli olarak bir arada olan öğrenci ve öğretmenler zor şartlarda eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürmektedirler.

Ülkemizde yatılı okullar eğitimin çeşitli kademelerinde bulunmaktadır. Ancak bu çalışmamızın konusu YİBO olarak kodlanan, "Yatılı ilköğretim bölge okullarıdır."

YİBO'lar ilk olarak 1939 yılında yoksulluk yüzünden eğitim sürecine katılamamış köy çocukları için açılmıştır. Daha sonra 1962 yılında 222 sayılı kanunda yapılan değişiklik ile ülkenin dört bir tarafına yayılmıştır. Tarihsel süreç içerisinde YİBO'lar misyon değişikliğine de uğramıştır. Günümüzde çoğunlukla Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kurulan Yatılı İlköğretim Bölge Okulları, terör yüzünden okulları kapatılan öğrenciler ile hiç okulu bulunmayan veya maddi durumu zayıf öğrencileri eğitim sistemi içerisine dahil etmeyi amaçlamıştır. Bölge eğitiminin sigortası olarak görülen bu okullar eğitim faaliyetleri yanı sıra bulundukları bölgenin halkı ile bütünleşerek, onların sosyal, ekonomik, kültürel, sportif ve teknolojik gelişimlerini sağlama gibi ağır bir misyonu da yüklenmiştir . Ülkemizin coğrafi açıdan dağlık, yerleşim açısından ise dağınık bölgelerinde kurulan bu okullar, köylerinde okul bulunmayan öğrencilere hizmet vermektedir. Aşağıdaki tabloda 2004-2005 öğretim yılında YİBO'larda öğrenim gören öğrenciler ve okul sayıları bulunmaktadır.

Tablo I
ÖĞRENCİ SAYISI ÖĞRETMEN SAYISI Derslik Sayısı
Toplam Erkek Kız Toplam Erkek Bayan
142.788 95.743 47.045 5.943 4.013 1.930 4790

Yatılı İlköğretim Bölge Okulları eğitim sistemi içerinde önemli bir yere sahiptir, bu önemlilik özellikle ülkemizin doğu ve güneydoğusunda daha belirgindir. Çünkü eğitim sürecinden kopmaların yoğunluklu olduğu bölgelerde YİBO'lar bir nebze öğrencilerin eğitim sürecinde kalmalarını sağlamaktadır. YİBO'ların amaçları aşağıda sıralanmıştır;

1. Nüfusu dağınık olan yerleri öğretmene ve okula kavuşturmak

2. Köylerde özel eğitime, korunmaya muhtaç çocuklarla, okul öncesi eğitim için sınıflar açılmasını sağlamak

3. Çevrenin sağlık, tarım, halk eğitimi ve her türlü kalkınma faaliyetine bir merkez vazifesi görmek

4. İlkokulu bitiren çocuklar için mecburi öğrenim çağının dışına çıkıncaya kadar tamamlayıcı kurslar ve sınıflar açmak ve bölge şartlarına göre çocuklara pratik kazandırmak, bu çocuklardan yetenekli olanlara ileri öğrenim imkanları hazırlamak

5. Bağımsız eğitmenli okullarda mezun olan çocukların beş sınıflı ilkokulu bitirmelerini sağlamak

6. Civarda tek öğretmenli ilkokullarda okuyan dördüncü ve beşinci sınıf öğrencilerinin birkaç öğretmeni bulunan okullardan faydalanmalarını sağlamak

7. Çevre öğretmenlerinin birleşip görüştükleri ve tecrübelerini paylaştıkları bir yer olmak ve öğretmenlerin işbaşında yetiştirilmelerine hizmet etmektir[2].

YİBO'larda öğrencilerin barınma, yiyecek, giyecek, kırtasiye ve benzeri ihtiyaçları ile birlikte aylık harçlıkları devlet tarafından karşılanmaktadır. Bu ekonomik destek, ailelerin çocuklarını eğitim sürecine dahil etmelerini olumlu etkilemektedir. Fiziksel alt yapı, dersliklerin düzeni ve eğitim teknolojileri açısından kimi YİBO'lar diğer ilköğretim kurumlarına oranla daha donanık durumdadır. Bütün bu olumlu durumların yanı sıra YİBO'larda çeşitli problem alanları da görülmektedir. Bu çalışmada problem alanları; Öğretmen-yönetici, öğrenci faktörleri olarak ele alınmaktadır;

Öğretmen ve Yöneticilerin Problemleri

YİBO'larda 2004-2005 öğretim yılında 5943 öğretmen görev yapmaktadır[3]. Kimi zamanlarda YİBO'larda görev yapan öğretmenlerle yapılan görüşmeler sonucu ortaklaşan bir problem alanı ?Gece Nöbetleridir.? Bir YİBO öğretmeni sabah sekizden ertesi gün sekize kadar tam bir gün okulda nöbet tutar. Bu nöbet esnasında öğretmen;

- Öğrencilerin sabah ve akşam etütleri,

- Sabah, öğle ve akşam yemeklerinin yedirilmesi,

- Banyo işlerinin yapılması

- Örencilere televizyon vb. etkinlikler yaptırılması,

- Öğrencilerin sayılıp yatakhaneye alınması

- Okulun temizliği

- Güvenliğin sağlanması

- Hasta öğrencilerin durumu

- Öğrencilerin güvenliği gibi zorlu işlemlerden sorumludur.

Bu işlemler genellikle bir yönetici ve okulun büyüklüğüne göre değişen kadın ve erkek (genelde bu sayı ikidir) öğretmenler ile yürütülür. Nöbet bittiğinde öğretmen ertesi gün derslerine devam eder ve bu hizmet karşılığında 1998-1999 öğretim yılından bu yana 6 ders saati ücret (18 YTL) almaktadır.

Yukarıda işlemleri yapan öğretmenin ertesi gün derse girmesi ve düşük bir ücret karşılığı bu görevi yerine getirmesi YİBO öğretmenlerinde bir mutsuzluk yaratmaktadır.

500-600 öğrencinin yukarıda etkinliklere yöneltilmesi elbette oldukça zordur. Görüşme yapılan öğretmenler bu durumun kendilerini çok yıprattığını belirtmişlerdir. Öğretmenlerin dile getirdiği bir başka sorun ise, norm kadro uygulaması ile özellikle branş öğretmenliğinde eksikliğin bulunmasıdır. Ayrıca bir çok YİBO'da Psikolojik Danışma ve Rehberlik servisi bulunmamaktadır. Rehber öğretmenin olmaması, öğrencilerde bazı temel becerilerin sağlıklı bir şekilde oluşmasını engellemekte, (yemek yeme kuralları, yatakhane kuralları vb.) buna ilaveten temel rehberlik hizmetlerinin olmaması öğrencilerde çeşitli problemlere yol açmaktadır. Yetersizlik duygusu, gelecek kaygısı, okula ve öğretmenlere karşı olumsuz tutumlar ve uyum problemi yaşayan öğrencilerle bireysel psikolojik danışma yapılması gerekmektedir. Ama ne yazık ki yatılı okullarda Rehberlik servislerinin olmadığından yakınırken ülkemizde yatılı okullar için hazırlanmış bir rehberlik programının olmadığı gerçeği de bir ironi olarak karşımızdadır.

Ayrıca mesleki deneyimi olmayan stajyer öğretmenlerin YİBO'lara atanması da ayrı bir sorun alanını oluşturmaktadır. Mesleğe yeni başlayan bir öğretmenin belki de adını ilk defa duyduğu bu tür okullarda görev yapması bazı sakıncalar taşımaktadır. Genç ve tecrübesiz öğretmenler, ağır çalışma koşulları altında kimi zaman başarısızlık yaşamaktadırlar. YİBO'da çalışan öğretmen yeri geldiğinde bir anne rolünde, bir sağlık elemanı, okul işlerini yapan bir şoför, çocukların bakımı üstlenen, yemeklerini yediren, temizliklerini yapmalarını sağlayan bir bakıcı rollerini gün içersinde oynamakta ve ertesi gün dersine girerek öğretmenlik görevini yerine getirmektedir. YİBO öğretmeni diğer ilköğretim okullarındaki öğretmenlerden yukarıda sayılan görev biçimleri ile ayrılmaktadır. Bu nedenle bu öğretmenlere tazminat adı altında ek bir ücret ödenmesi gerekmektedir.

Maddi isteklerin yanıra YİBO öğretmenlerine hizmet içi etkinlikler ile okul-çevre ilişkileri, öğrenci psikolojisi, veli psikolojisi, öğrenciyi tanıma, temel tıbbi bakım hizmetleri vb. konularda bilgi ve becerilerin kazandırılması gerekmektedir. Ayrıca bu okullara deneyimli öğretmenlerin atanması ve belirli bir mesleki kıdem aranması şartı işletilmelidir.

YİBO'ların yönetimi diğer okullara oranla daha zor ve karmaşık bir süreçtir. Çünkü YİBO'larda normal eğitsel ve yönetsel süreç haricinde yapılması gereken yönetim işleri vardır. Örneğin ihale sistemi ile öğrencilerin yemek ve giyecek ihtiyaçları karşılanmaktadır. Bir çok YİBO müdürü sağlıklı ihale sürecini işletecek bilgi ve beceriden yoksundur. Bu yüzden özellikle yerel esnafın manipülasyonları ihale süreçlerini olumsuz etkilemektedir. Bu yüzden bir çok okul müdürü görevlerinden alınmıştır. İşletme bilgisi olmayan veya bu konuda hizmet içi eğitimden geçmeyen yöneticilerin yanılgılara (!) düşmesi gayet doğaldır. Ayrıca öğrenci sayısının çokluğu ilaç alımı (eczane), ekmek ihtiyacı (fırın) gibi alanlarda toplu alımların olması çeşitli suistimallere neden olmaktadır.

Okul yöneticilerinin çoğu vekil olarak görev yapmaktadır. Vekalet sistemi yöneticilerin motivasyonlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca yardımcı hizmetleri yürütecek personelin (Şoför, hizmetli, bekçi, kaloriferci, kütüphane memuru, aşçı) yeterli olmaması ve çoğu YİBO'da hizmet aracının bulunmaması, sağlık hizmetlerini yürütecek personelin olmaması ve revirlerin yetersizliliği okul yönetimini zor duruma sokmaktadır.

Ayrıca bu sorunlara 10 YİBO'da görev yapan 50 öğretmen ile yapılan görüşmelerin sonucunda saptanan sorun alanları da eklenebilir[4];

1. Öğretmenlerin moral motivasyonlarının düşük olması,

2. Denetçilerin destek vermekten ziyade açık arayan bir görev anlayışı içerisinde olmaları, rehberlik ve moral destekten ziyade katı mevzuat uygulamacılığını seçmeleri,

3. Mülki ve yerel idarenin yetersizlikleri,

4. Okullarda hizmetli yetersizliği,

5. Okullarda gerekli eğitsel donanımın olmaması,

6. Yeni öğretmenlere meslek içi veya öncesi eğitimlerin yetersiz yüzeysel verilmesi,

7. Konut ve lojman yetersizliği,

8. Eğitsel araç ve gereç yoksunluğu,

9. Ek dersler yetersiz ve zamanında ödenmemesi,

10. YİBO'larda belirgin bir sistemin olmayışı karmaşası,

11. Yönetici keyfiliği,

12. Belletmenlik sisteminin olmayışı,

13. YİBO'larda yolsuzluklar,

Öğrencilerin Problemleri

YİBO'da öğrenci olmak çeşitli zorluklar içermektedir. Elbette bu zorlukların başında aileden uzak kalma gelmektedir. Aile desteğinin, ana-baba ilgi, sevgi ve şefkatinin yerini hiçbir şey tutamaz[5]. Diğer sorunları MEB Müşaviri Kellecioğlu yaptığı inceleme sonucunda şöyle saptamıştır[6];

1. Yüz ifadelerinde soğukluk,
2. Yetersizlik duygusu
3. Gelecek kaygısı
4. Hastalık oranının yüksek olması
5. Emre itaatin belirgin olması
6. Suç oranın yüksek olması
7. Okula karşı tepkinin belirgin olması
8. Edilgen (pasif) davranışlar
9. Okuldan kaçma oranının yüksek olması
10. Köy okulunda gündüzlü okuma isteklerinin belirgin olması
11. Öğretmene karşı antipatinin yüksek oranda olması
12. Cinsel istismara maruz kalma durumları
13. Pasif kılınmış kişilik görünümü

Resmi bir görevlinin yaptığı bu inceleme ve sonuçları dikkate değerdir. Bu problemlerin bazılarını Rehber öğretmenlik yaptığım süreçte de gözlemlemiştim. Bunlara ek olarak özellikle yaşı büyük öğrencilerin, küçük öğrenciler üzerinde baskı kurmaları, (bazen cinsel istismara da varabiliyor) aynı köyden öğrencilerin çeteleşmeleri ve bu gruplar arası çatışmalar YİBO'larda rastlanılan durumlardır. Ayrıca okul içi disiplin sürecinin şiddet ağırlıklı olması, kimi öğretmenlerin kimi zaman öğrencileri örseleyici davranışları YİBO öğrencilerinin sorunları arasındadır[7]. Ayrıca YİBO öğrencilerinin okul başarı durumları da tartışma konusudur. Bu araştırmanın sınırları dışında olmasına rağmen YİBO mezunu kaç öğrenci Anadolu veya Fen liselerine girebilmiştir sorusu akla gelmektedir. Bu rakamın düşük olduğunu tahmin etmekteyim. Bu sonucun oluşmasında kaliteli, mesleğini seven deneyimli öğretmen eksikliği ve öğrencilerin motivasyonsuzluğu etkileyici nedenlerdendir. Kız öğrenciler için farklı sorun alanları da mevcuttur. Özellikle sayılarının az olması, ikinci kademeye devam edememeleri, ergenlik sıkıntıları ve bu sıkıntıları paylaşacak ya da anlayacak rehber öğretmen veya kadın öğretmen sayısının az olmaması, yatakhane düzeni gibi sorun alanları kız öğrenciler için mevcuttur.

YİBO öğrencilerinin önemli bir problem alanı da derslerden ve etütlerden arta kalan zamanlarının değerlendirilmemesidir. Öğrenciler akşam etüdünden sonra yatakhaneye gönderilmektedir. Yatakhanede öğrenciler kendi aralarında şakalaşmakta, oynamaktadır. Bu boş zaman durumu bazen üzücü olaylara neden olabilmektedir[8]. Oysa her YİBO'nun bağımsız ya da yemekhane ile birlikte kullanılan salonları vardır. Bu salonlarda da büyük ekran televizyonlar ve VCD'ler bulunmaktadır. Buna rağmen bazı YİBO'larda öğrencilere TV seyretme olanağı ve bunun yanında çizgi filmler, öğretici filmler seyretirilmemektedir. YİBO'larda resim, müzik, beden eğitimi, rehberlik dallarında öğretmenlerin az olması veya olmaması öğrencilerin sosyal eylemlerden uzak kalmalarına neden olmaktadır. Toplu yaşamın, yatılılığın sınırlı güzelliklerinden olan; tiyatro oyunu sergileme, müzik konserleri, güzel sanatlar çalışmaları, spor aktiviteleri gibi çalışmalar YİBO öğrencilerinin etkin katılımı ile sağlanabilir. Her YİBO'da mutlaka spor salonu, güzel sanatlar atölyesi, müzik odası gibi ortamlar oluşturulmalıdır.

Kellecioğlunun saptadığı ?Emre itaatin belirgin olması? durumu YİBO öğrencisinin okulun bazı işlerinde kullanıldığının da göstergesidir. İnceleme amaçlı ziyaret edilen her YİBO'da öğrenciler özellikle yemekhane ve temizlik işlerinde çalıştırılmaktaydı. Bu işler özellikle ikinci kademe öğrencilerine nöbet adı altında yaptırılmaktadır. Bu durum öğrencilerin derslerinden geri kalmalarına ve okuldan soğumalarına neden olmaktadır.

Kellecioğlu'nun yaptığı incelemelerde YİBO' larda okuyan öğrencilerde çeşitli davranış bozuklukları görülmektedir. Bazı öğrencilerin çok sinirli ve saldırgan olduğu, bazılarının utangaç olduğu görülmektedir. Bu psikolojik durumların oluşmasında yukarıdaki sorunların etkisi bulunmaktadır. Ayrıca YİBO'ların öğrencileri sosyalleştirme gibi bir görevleri bulunmaktadır, ancak YİBO'lar bu konuda başarısız olmuşlardır.

Sonuç Yerine

Çalışmanın başlığı kimilerine çok depresif gelebilir ancak yatılı okul gerçeğini yaşayan bir araştırmacı olarak bu okulları durumu tam olarak yansıttığı için ?yalnızlığın okulları? olarak betimlemek istedim. Bu yalnızlık sadece öğrencilerin, öğretmenlerin yaşadığı yalnızlık değildir. Toplulaştırılmış eğitim yaklaşımı ile kurulan YİBO'lar kurum olarak da yalnızdır. YİBO'lar kendine has yasal kuralları olmadan, İlköğretim okulları yönetmeliğine dayalı olarak ile yönetilmektedir.

Yöneticileri vekil, öğretmenleri deneyimsizdir. Kurum olarak yalnızlık budur.

Elbette YİBO sistemine karşı değilim bu çalışma ile YİBO'ların çok daha nitelikli hale getirilebileceğine işaret etmek istedim. Öğretmen adaylarına dergi aracılığı YİBO gerçeğini, yöneticilere de görmek istemedikleri gerçekleri ifade etmek istedim. Umarım bir dönem parçası olduğum ve beni etkileyen bu okullar çok nitelikli bir hale getirilir. Ayrıca son yıllarda YİBO'lara yönelik bazı sivil toplum kuruluşları çeşitli kampanyalar ve projeler düzenlemektedir. Bu projelerden bazıları; İlköğretim Okullarına Yardım Derneğinin faaliyetleri (İlk?Yar), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin Kağızman ve Hakkari pratikleri (ÇYDD) ve Arçelik Destekli Eğitimde Gönül Birliği Projesi'dir. YİBO'lara yönelik çok önemli çalışmalar yapan bu kuruluşlar okulların çeşitli eğitsel araç ihtiyaçlarını karşılamakta, oyun odaları, televizyon, bilgisayar gibi ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar. Ayrıca özellikle Prof.Dr.Türkan SAYLAN önderliğinde Hakkari Kız YİBO'da kız öğrenciler ile ilgili çalışmalar yapılmakta, kız çocuklarının eğitim sürecine devamı konusunda çeşitli olanaklar sunulmaktadır. Bu çalışmaların yanında; YİBO öğrencilerinin sorunlarına yönelik projeler, öğretmen, yönetici ve diğer personellerle yönelik hizmet-içi eğitim faaliyetleri, YİBO'lara özel program geliştirme çalışmaları, YİBO Psikolojik Danışma ve Rehberlik Programı ve daha da üretilebilecek projelere ağırlık vermek gerekmektedir.

KAYNAKÇA

Kellecioğlu, Kadir, Yatılı İlköğretim Bölge Okulları Raporu 2003

MEB Yatılı İlköğretim Bölge Okulları ve Pansiyonlu İlköğretim Okulları Yönetici Kılavuzu Kitabı. Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 2003.

MEB-İstatistikleri 2005

* Araştırmacı, 1998-2000 yılları arasında Bingöl İli-Ilıcalar Yatılı ilköğretim Bölge Okulunda sınıf öğretmeni ve Rehber öğretmen olarak görev yapmıştır. Ayrıca 2001 yılında İlk-Yar vakfı ile birlikte Muş-Elazığ-Bingöl illerindeki 10 YİBO'yu ziyaret etmiş, Ankara Polatlı Hikmet Uluğbay PİYO'da çeşitli projeler gerçekleştirmiştir.

[1] Hürriyet 20 şubat 1999 Milli Eğitim Eski Bakanı Metin BOSTANCIOĞLU ?nun demeci

[2] MEB Yatılı İlköğretim Bölge Okulları ve Pansiyonlu İlköğretim Okulları Yönetici Kılavuz Kitabı; Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 2003, s. 17.

[3] MEB İstatistikleri- 2005

[4] Muş-Elazığ-Bingöl illerindeki 10 YİBO'da görevli öğretmenler ile yapılan görüşme sonuçlarıdır.

[5] Bu noktada yeri gelmişken annesini özlediği için çetin bir kış günü YİBO'dan izinsiz ayrılan ve dağ yolunda donarak can veren sürmeli gözlü küçük öğrencim Cihan'ı rahmetle anmam gerekmektedir. Aynı köyden 2 öğrenci ile birlikte dört saatlik bir ulaşım ile varılan evine, annesini özlediği için gitmek istemiştir.

[6]Kellecioğlu, Yatılı Okullar Raporu 2003, s.23

[7] Bingöl Ilıcalar YİBO Rehber öğretmenliğim esnasında ilköğretim 8. sınıf öğrencilerine yaptığım bir psikolojik tarama anketinde bir öğrencinin, bir öğretmeninin öldürmek istediğini, bunun nedeni de o öğretmeninin çok sık dayak attığına bağladığını mesleki etik çerçevesinde belirtmek istiyorum.

[8] Öğrencilerin yatakhanelere tıkıldığı zamanlardan birinde kovalamaca oynayan öğrencilerden birinin parmağı demir kapıya sıkışır ve öğrencinin parmağı boğum noktasından kopar. Bu örnek sadece hatırda kalmayan yüzlerce olaylardan hatırlananıdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber