Kabinede Unakıtan Şener mücadelesi

Haber Giriş : 02 Şubat 2006 08:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

GALATAPORT Projesi'nin, Yüksek Planlama Kurulu'na sunulmadan Özelleştirme İdaresi'ne geri gönderilmesiyle gözler bir kez daha kabinedeki Unakıtan-Şener rekabetine çevrildi.

AKP Hükümeti'nin işbaşına geldiği günlerde, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın (ÖİB), Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'den alınarak Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a bağlanmasıyla başlayan tartışma, süreç içerisinde ilginç bir noktaya taşındı. Son olarak Galataport İhalesi'nde Unakıtan'ın ısrarına karşın Şener'in karşı çıkması, kabinedeki restleşmeyi gözler önüne serdi.

Atışma ÖİB'le başladı

İki bakan arasındaki atışma özelleştirme konusundaki tercihle başladı. AKP Hükümeti işbaşına geldiğinde Özelleştirme İdaresi, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e bağlanmıştı. İddialı bir programla yola koyulan Şener, kısa bir süre sonra "Özelleştirme Maliye'ye bağlansın" kararıyla şoke olmuştu. 1984'ten sonra ilk kez Başbakanlık veya Başbakanlığın uygun gördüğü Devlet Bakanlığı sorumluluğundan alınarak Maliye'ye bağlanan özelleştirmede uygulamalar sık sık tartışmaları da beraberinde getirdi. Unakıtan-Şener soğukluğunun o günlerde başladığı belirtiliyor.

Yabancı sermaye

Şener ile Unakıtan'ın karşı karşıya geldiği konulardan biri de yabancı sermaye oldu. Erdoğan'ın sürekli yurt dışında bulunduğu günlerde Unakıtan, yabancı sermayenin önündeki bütün engelleri kaldıracaklarını ve yatırımcı akacağını söylerken, sıcak paradan endişeli Şener'den "Yabancı sermayeye sınır getirilmemesi halinde Arjantin'e döneriz" açıklaması geldi.

TÜPRAŞ'ta da atıştılar

İki bakanın atıştığı bir başka özelleştirme Tüpraş'tı. Şirketin 14.76'lık hissesinin Ofer'in başını çektiği gruba satışı konusunda Şener, "Ben, Özelleştirme İdaresi Başkanı'nın yerinde olsam böyle yapmazdım. Mutlaka Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ihdas edilmesini sağlar, gelecekte ortaya çıkabilecek tereddütleri ortadan kaldırırdım" derken, Unakıtan'ın cevabı, "Kimse Özelleştirme İdaresi'ne çamur atmasın. Kim ne derse desin, yaptığımız işin en iyisini yaptık. Yine de aynı şeyi yaparız" oldu.

Gelir İdaresi de sorun

İki bakan arasındaki anlayış farkı, Maliye Bakanlığı'na bağlı Gelirler Genel Müdürlüğü'nün 'Gelir İdaresi Başkanlığı'na dönüştürülmesi sırasında da ortaya çıkmıştı. Tasarı uzun süre kabinede beklerken, sorunun Şener'in imza atmamasından kaynaklandığı belirtildi. Unakıtan'ın "Bir-iki imza kaldı sanıyorum" dediği günlerde imza atmayan tek isim olan kontrolör kökenli Şener, tasarıda 'gelirler kontrolörleri'ne yer verilmemesinden duyduğu rahatsızlığı kapalı kapılar ardında dile getiriyordu.

Kapalı kapılar ardında...

Devlet Planlama Teşkilatı'nın AB ile müzakere sürecinde dışarıda bırakılmaması için büyük çaba harcayan Şener'in, bankaların tasfiyesi, alacakların tahsili noktasında da sık sık Unakıtan'la 'tarz' ayrılığına düştüğü kulislere yansıdı. Şener, çalışmaların iyi gittiğinden söz ederken, Unakıtan işlerin yavaş olmasından yakınıyordu.

Son perde Galataport

İki bakan arasındaki atışmanın son perdesi 16 Eylül 2005'te yapılan Galataport ihalesi oldu. Proje için İsrailli işadamı Sami Ofer'le özel görüşmeler bile yaptığı belirtilen Unakıtan, "Galataport için 'nasıl verdiniz' diye konuşuyorlar. Satışa çıkıyoruz arkadaş, parayı veren düdüğü çalar" derken, Şener, "Ben ya imzalarım ya da gerekçesini söyleyerek imzalamam" demişti. Sonuçta, Yüksek Planlama Kurulu'nun sekreterya görevini üstlenen Şener'e bağlı Devlet Planlama Teşkilatı, kararı sunmadan Unakıtan'a bağlı Özelleştirme İdaresi'ne geri gönderdi. Kararda, Şener'in, Danıştay'dan çıkan kararları ve ödeme planını da göz önünde tuttuğu belirtildi.

tercüman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber