Çelik: Hak-İş ile de toplu sözleşme imzaladık

Bakan Çelik, twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

Kamu'da HAK-İŞ tarafından temsil edilen çalışanlarımızın toplu sözleşmelerini de imzalamış bulunuyoruz. Çalışanlarımıza hayırlı olsun...

İmzaladığımız protokol ile 1.100 TL'nin altında kalan ücretleri, brüt 1.100 TL'ye çıkardık. (En düşük işçi ücreti)

1.850 TL'nin altında ücreti olanların aylık ücretlerine 1.850 TL'yi geçmemek üzere aylık 200 TL iyileştirme yaparak ücretlerini artırıyoruz

Yaptığımız iyileştirmelere ilave olarak, tüm işçilerimize 1. yılda %4 +% 4 oranında, 2.yılda ise %3 +%3 oranında artış yapıyoruz.

Enflasyonun ücret zammının üstünde gerçekleşmesi durumunda aradaki farkı ücretlere yansıtacağız.

osyal Yardım miktarını 180 TL'ye çıkardığımız bu sözleşme ile, diğer Sosyal Yardımları ise ücret artışlarına orantılı hale getirdik.

Önce TÜRK-İŞ ile Bugün de HAK-İŞ ile tarafların üst düzey memnuniyetinin sağlandığı bir toplu sözleşme süreci yaşadık

Önceki gün Türk-İş ile kamu kesimi sözleşmelerinde anlaşmaya varan Hükümet, Hak-İş ile de aynı şartlarda sözleşme imzaladı.

Önceki gün Türk-İş ile Kamu kesimi toplu iş sözleşmelerinde anlaşmaya varan Hükümet, Hak-İş ile de aynı şartlarda anlaşmaya vardı. Anlaşmayla Hak-İş'e bağlı sendikalara üye yaklaşık 30 bin işçiye, ilk ve ikinci 6 aylar için yüzde 4, üçüncü ve dördüncü 6 aylar için ise yüzde 3 zam yapılacak.

Kamuda çalışan işçilerin 2013-2014 dönemini kapsayan ücret ve sosyal haklarına yapılacak zam miktarının belirlenmesi için Hak-İş ile Hükümet arasında yürütülen görüşme Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in başkanlığında yapıldı.

Toplantının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik ve Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Çelik, anlaşmanın ardından kamuda çalışan işçilerin yılbaşından itibaren hak kazandıkları farkların Razaman Bayramı'ndan önce ödenmesinin söz konusu olup olmadığıyla ilgili bir soru üzerine, "Mümkün olabilir arkadaşlara söyledik. Amacımız çalışanlarımızın memnuniyetini artırmaktır. Süre konusunda bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmayacaksak bu gayret içerisinde olunacak" yanıtını verdi.

"Doğum izninin süresi hassas bir konu"

Doğum izinlerinin süresinin artırılmasıyla ilgili düzenlemenin ne aşamada olduğunun sorulması üzerine ise Çelik, bu konudaki düzenlemenin 1 Ekim itibariyle Meclis'e geleceğini belirterek, 4 aylık doğum izninin 6 ay olmasının herkesin talep ettiği bir konu olduğunu söyledi.

Söz konusu talebin çalışma hayatının talepleriyle ve kadın istihdamıyla nasıl örtüştüğüne bakılması gerektiğini vurgulayan Çelik, şöyle konuştu:

"Çalışmalarımız teknik olarak sürüyor. 6 ay olabileceği gibi 4 aydan da fazla olabilir. Bir formül bulunacak. Ekimde TBMM'ye sevk edildiğinde son şeklini alacak. Buradaki problem 6 ay meselesi değil. Çocuk ile anne bağında 6 ay yeterli olamayabilir. Bir taraftan istihdam diyeceksiniz, diğer yandan bu süreleri uzatacaksanız. Meydana gelen istihdamla ilgili sorunu çözecek bir formül bulmanız gerekiyor. Bu gerçekten süresi hassas bir konu."

Yabancı bakıcılar kayıt altına alındı

Bakan Çelik, kadın istihdamında kayıt dışılıkla ilgili bir soru üzerine, kayıt dışılığın Türkiye'nin kronik sorunu olduğunu dile getirdi.

İstihdamda kayıt dışılığın yüzde 52'lerden yüzde 36,8'e indiğini bildiren Çelik, şöyle devam etti:

"Kayıt dışındaki bu gerileme çok önemli. Kurumlar arasındaki çalışmaların bu oranı daha da düşüreceğine inanıyorum. Kadın istihdamında kayıt dışılığın yaygın olduğu alanlar tarım ve ev temizliğinde. Bunun nedenini bilmemize rağmen, sorunu ortadan kaldıracak yeni bir bakış açısını ortaya koymamız lazım. Bu eğitimle de ilgilidir. Eğitim arttıkça kadınlarda iş gücüne katılım ve hak arama çalışması artıyor. Aldığımız tedbirlerle yurt dışında gelip temizlik ve bakıcılık yapanlardan kayıt altına alınanların sayısı 16 bine ulaştı. Kendi vatandaşlarımızda da bunu sağlamak istiyoruz."

"Buluştuğumuz nokta önemli"

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da Hak-İş ailesi olarak daha önce ilettikleri taleplerinin arzu ettikleri düzeyde gerçekleşmediğini söyledi.

Bu durumun toplu pazarlık sisteminin ruhuna uygun olduğunu ifade eden Arslan, şöyle konuştu:

"Bizim taleplerimiz olur, iş verenin teklifleri olur, bir yerde uzlaşmamız gerekiyor. Buluştuğumuz noktanın önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin içinde geçtiği önemli bir süreç var. Dünyada ekonomik krizin hala kimi yönleriyle hissedildiği süreç yaşanıyor. Tüm bu süreçlere kamuda çalışan arkadaşlarımızın ücretlerinin enflasyonun altında kalmayacağı şekilde, bazı iyileştirmeler yapılarak bu noktaya gelmesini önemli buluyorum. Burada sayın Bakanın hem kıvrak zekasını hem de uzlaşmacı yaklaşımını takdir ediyorum."

Arslan, yetki davaları devam ettiği için toplu sözleşmeleri imzalanmayan sendikalara üye işçilerin toplu sözleşmesinden yararlanamadığına dikkati çekerek, başta ÇAYKUR'da 10 bine yakın çalışan olmak üzere söz konusu işçilerin de toplu iş sözleşmesi yetkileri alınıncaya kadar anlaşmadan yaralandırılmasını talep etti.

Hak-İş'e bağlı 7 sendikaya üye 30 bin kamu işçisini ilgilendiriyor

Anlaşmayla Hak-İş'e bağlı Öz Orman İş, Çelik İş, Öz Gıda İş, Öz Ağaç İş, Liman İş, OLEYİS ve Öz Büro İş sendikalarına üye yaklaşık 30 bin işçi kamu kesimi toplu iş sözleşmelerinden yararlanmış oldu.

Böylece Hükümetin önceki gün Türk-İş ile vardığı, "İlk ve ikinci 6 ay için yüzde 4, üçüncü ve dördüncü 6 aylar için yüzde 3 fark verilecek. Bin 100 liranın altındaki ücretler bin 100 lira olacak, bin 850 liranın altındaki ücretlere bin 850 lirayı geçmemek üzere 200 lira iyileştirme zammı yapılacak. Sosyal yardımlar 180 lira olacak. Diğer sosyal yardımlardaki artış ise 6 aylık dönemlerde belirlenen zamlar oranında olacak" anlaşması Hak-İş'e bağlı sendikalara üye kamu işçileri içinde geçerli olacak.