Danıştay Başkanı Çetinkaya: Kararın özel hayatla ilgisi yok

Haber Giriş : 14 Şubat 2006 10:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Okula gidiş-gelişlerinde türban takan ve Bayrak Garnizonu'ndaki anaokulu müdürlüğü görevine başlamak üzere giriş kapısına başı kapalı eski kimliğini gösterdiği için içeri alınmayan öğretmen Aytaç Kılınç'la ilgili Danıştay kararına Başbakan ve bakanların verdiği sert tepki tartışmalara yol açtı.
Başbakan'ın ve bakanların kararı özel hayata ve sokağa müdahale olarak değerlendirmeleri, Danıştay'a göre "zorlama yorumlar"dan kaynaklanıyor.

'Sokakla ilgili değil'
Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya, dün makamında yaptığımız görüşmede, Danıştay kararının, "dava konusu işlemle sınırlı" olduğunu vurguladıktan sonra şu değerlendirmeyi yaptı:"Kararın sokakla, vatandaşın özel hayatıyla veya sokaktaki haliyle bir ilgisi yok. Karar, dava konusu olan işlemle ilgili ve o işlemle sınırlıdır. Danıştay, dava konusu edilen işlemin hukuka uygun olup olmadığına bakar ve yasal dayanaklara göre karar verir. Bu bakımdan bu kararı veren Danıştay üyelerinin de sokakla ilgili bir karar vermek gibi amaçları yoktur. Danıştay'ın sokağı düzenlemek gibi bir amacı olamaz. Sokak, Danıştay'ın konusu değildir."

'Neden şikayetçiler?'
Çetinkaya, hukuki prosedürle ilgili bilgi verirken de karardan idare anlamında hükümetin şikâyetçi olmasının bir çelişki oluşturduğuna da dikkat çekti ve şu yorumu yaptı:
"Şimdi, davayı Danıştay'a temyizen getiren valilik. Yani idare. Vali bütün bakanları temsil eder. İdarenin bir parçasıdır ve idare bir bütündür. Alt mahkemenin kararı aleyhine Danıştay'a başvuran idare. Yani yaptığı tayinin hukuka uygunluğunu savunuyor ve bu gerekçeyle alt mahkeme kararına karşı Danıştay'a geliyor. Danıştay da idareyi haklı buluyor, idare lehine karar veriyor.

Kendi lehine verilmiş karardan niye şikâyet ediyorlar? Bunu anlamadım. Eğer idare, idare mahkemesinin öğretmenden yana verdiği karardan memnun olsaydı, Danıştay'a gelmezdi. Kararı temyiz etmezdi. Bu durumda hem idare mahkemesinin hem de Danıştay'ın kararından şikâyetçi olmak idare açısından bir çelişkidir."

Tehdit
Çetinkaya, kararı veren 2. daire başkan ve üyelerini hedef gösteren yayınlardan da rahatsız. Başkan ve üyelerin fanatikler tarafından telefonlarla tehdit edildiğini ifade eden Çetinkaya, basının sorumlu davranması gerektiğini de vurguladı. İdarenin bütün eylem ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olduğunu anımsatan Çetinkaya, şöyle devam etti: "Danıştay'ın yaptığı yargı denetimidir. Danıştay, idare değildir. Kendini idare yerine koymaz, idare yerine karar almaz. Yaptığı, idarenin eylem veya işlemini yargı açısından denetlemektir. Hukuka uygun olup olmadığına karar vermektir. Bu nedenle yargı kararlarının siyasi kararlar gibi yorumlanması yanlıştır."

Süreç devam ediyor
Yargı süreci devam ederken yapılan açıklama ve eleştirilerin yargıya müdahale niteliği taşıdığını da anımsatan Çetinkaya, Danıştay'ın Başkanlar Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada vurgulandığı gibi, son günlerde yapılan açıklamaları; kararın eleştirilmesi sınırlarını kat kat aşan, yargı ile yürütmeyi karşı karşıya getirmeye amaçlayan, alışılmamış, talihsiz açıklamalar olarak değerlendirdi.

fikret bila/milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber