Danıştay'ın tartışmalı başörtüsü kararının tam metni
T.C.
DANIŞTAY İKİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4051 Karar No : 2005/336G
Temyiz isteminde Bulunan (Davalı): Ankara Valiliği
Karşı Taraf ; Aytaç Kılınç - Bayrak Anaokulu Müdürü-Gölbaşı/ANKARA
İsteğin Özeti : Ankara 6. İdare Mahkemesi'nin 22.3.2002 günlü,
E:2001/1604, K:2002/329 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen
incelenerek
bozulması isteminden ibarettir. .
Cevabın özeti :Temyizi istenen kararın yöntem ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle
istemin reddi gerekeceği yolundadır,
Danıştay Tetkik Hakimi ; Vahit Kınalıtaş
Düşüncesi : İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule
uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın
onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : E. Nur Necef
Düşüncesi .; İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek
bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin
birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, İstemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dava, Gölbaşı-Bayrak Anaokulu Müdürü olan davacının, göreve başlamadan bu görevden
alınarak Mamak-Kıbrıs Köyü İlköğretim Okuluna Çocuk Gelişimi öğretmeni olarak
atanmasına ilişkin 17.8.2001 günlü, 231-1/3066 sayılı işlemin iptali istemiyle
açılmıştır.
Ankara İdare Mahkemesi'nin 22.3,2002 günlü, E:2O01/1604, K;2002/329 sayılı
kararıyla; "davacının Altındağ-Atam İlköğretim Okulunda öğretmen olarak
görev yapmakta İken Gölbaşı Bayrak Anaokulu Müdürü olarak atanması nedeniyle
5.7.2001 tarihinde bu okul ile ilişiğinin kesildiği, yeni atandığı okulu görmek
ve göreve başlamak üzere aynı gün Gölbaşı Bayrak Garnizonuna gittiği, Garnizondan
içeri girmek için buradaki görevlilere beyan ettiği kimliğindeki resimde başı
kapalı olduğu İçin içeri alınmadığı, bunun dışında başka kimlik tespiti yapılamadığından
müdürlük görevine başlatılmadığı; durumun Gölbaşı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne
bildirilmesi üzerine İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce verilen 6.7.2001 günlü,
410/3869 sayılı onay üzerine davacı hakkında soruşturma açıldığı, soruşturma
sonucu
düzenlenen 31.7.2001 günlü, 410/357 sayılı raporda davacı hakkında disiplin
yönünden 657 sayılı Yasanın 125/C (a-ı) maddesi gereğince 1/30 oranında aylıktan
kesme cezası; İdari yönden ise, yöneticilik görevinin üzerinden alınarak il
içerisindeki bir başka yere öğretmen olarak görevlendirilmesinin teklif edildiği,
bu teklif uyarınca Ankara Valiliği'nin 17.08.2001 günlü, 231-1/3066 sayılı işlemiyle
Gölbaşı-Bayrak Anaokulu Müdürlüğü görevinden alınarak Mamak -
Kıbrıs Köyü İlköğretim Okuluna Çocuk Gelişimi Öğretmeni olarak ataması yapılmış
ise de; davacının daha önce görev yaptığı Altındağ-Atam İlköğretim Okulu Müdürü
Avni Aksu ile bu okulda hizmetli olarak görev yapan İbrahim Balkan'ın yazılı
ifadelerinde, adı geçen öğretmenin okul İçerisinde başı açık olduğu, ancak zaman
zaman okula gelişinde ve okuldan çıkışında başını kapattığını beyan ettikleri;
davacının ise, başı kapalı olan resmini öğretmen olmadan önce 15.10.1991 tarihinde
Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde çektirdiğini, Kılık Kıyafet Yönetmeliğine uygun
ve başı açık olarak 1997 tarihinde Altındağ-Atam ilköğretim Okulundan almış
olduğu öğretmenlik kimliğini kayıp ettiğinden Bayrak-Garnizonundaki kapı nöbetçisine
ibraz edemediği, öğretmenlik görevi süresince Kılık-Kıyafet Yönetmeliği hükümlerine
aykırı hareket etmediğini belirterek Altındağ İlçe Nüfus Müdürlüğünden 5.4.1999
tarihinde aldığı başı açık olan nüfus cüzdanını dava dilekçesine ekli olarak
sunduğu dikkate alındığında, davacının yeni atandığı okulu görmesi ve müdürlük
görevine başlaması amacıyla 5.7.2001 Perşembe günü gittiği Gölbaşı-Bayrak Garnizonundaki
kapı nöbetçisinin davacıyı içeriye almayış sebebinin o anda başı kapalı olmasından
değil, daha ünce almış olduğu kimliğindeki resminde başının kapalı olmasından
kaynaklandığı görülmekte olup salt bu husus sebep alınarak davacının yeni atandığı
müdürlük görevine biç başlatılmadan Öğretmenlik görevine atanmasına ilişkin
dava konusu işlemde sebep unsuru yönünden hukuka uyarlık görülmediği" gerekçesiyle
dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.
Davalı idare, dava konusu İşlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekle ve idare
Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
5442 sayılı İl idaresi Kanununun 8/c maddesinde, maddede belirtilen bütün memurların
lüzumu halinde il içinde nakil ve tahvillerinin mensup oldukları il idare şube
başkanlarının inhası üzerine Valiler tarafından icra edilmekle beraber mensup
oldukları bakanlık veya genel müdürlüklere sebepleriyle bildirileceği hükme
bağlanmıştır.
Anılan madde ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye Takdir yetkisi
tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı
edilerek
kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde,
dava konusu idari işlemin sebep ve maksat yünlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle
iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının Altındağ-Atam İlköğretim Okulunda öğretmen
olarak görev yapmakta iken Gölbaşı Bayrak Anaokulu Müdürü olarak atanması nedeniyle
5.7.2001 tarihinde bu okul ile ilişiğinin kesildiği, yeni atandığı okulu görmek
ve göreve başlamak üzere aynı gün Gölbaşı Bayrak Garnizonuna gittiği, Garnizondan
içeri girmek İçin buradaki görevlilere beyan ettiği kimliğindeki resimde türbanlı
olduğu için içeri alınmadığı, bunun dışında başka kimlik tespiti yapılamadığından
müdürlük görevine başlatılmadığı; durumun Gölbaşı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne
bildirilmesi üzerine İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce verilen 6.7.2001 günlü,
410/3889 sayılı onay üzerine davacı hakkında soruşturma açıldığı, soruşturma
sonucu düzenlenen 31.7.2001 günlü, 410/357 sayılı raporda davacı hakkında disiplin
yönünden 657 sayılı Yasanın 125/C (a-ı) maddesi gereğince 1/30 oranında aylıktan
kesme cezası İdari yönden ise, yöneticilik görevinin üzerinden alınarak il içerisindeki
bir başka yere öğretmen olarak görevlendirilmesinin teklif edildiği, bu teklif
uyarınca Ankara Valiliğinin 17.8.2001 günlü, 231-1/3066 sayılı işlemiyle Gölbaşı-Bayrak
Anaokulu Müdürlüğü görevinden alınarak Mamak-Kıbns Köyü İlköğretim Okuluna Çocuk
Gelişimi öğretmeni olarak atamasının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Anayasanın 176'ncı maddesine göre. Anayasa'nın dayandığı temel görüş ve İlkeleri
belirten Başlangıç kısmı Anayasa metni kapsamında olup, başlangıç, Anayasa'nın
dayandığı temel görüş ve ilkeleri içermekle Anayasa maddelerinin amacını ve
yönünü belirleyen bir kaynaktır Anayasa'nın Başlangıcında, Atatürk'ün belirlediği
milliyetçilik anlayışı ve O'nun İnkılap ve ilkeleri doğrultusunda; Türkiye Cumhuriyeti'nin
çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde; hiçbir düşünce ve görüşün Atatürk
milliyetçiliği, ilke ve inkılaplarıyla medeniyetçiliği karşısında korunma göremeyeceği
ve laiklik ilkesi gereği kutsal din duygularının Devlet işlerine ve politikaya
kesinlikle karıştırmayacağı; her Türk vatandaşının medeniyet ve hukuk düzeni
içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirmek
hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu fikir, inanç ve kararıyla anlaşılması,
sözüne ve ruhuna bu yönlerde de saygı gösterilmesi, mutlak bir sadakatle yorumlanıp
uygulanması gerekliğini bildirmesi de bu niteliğinin kanıtıdır,
Anayasa'nın 130 uncu maddesinde öngörülen "çağdaş eğitim-öğretim esaslarına
dayanan" düzenin, laiklik ilkesinin gözardı edildiği bir ortam olması mümkün
değildir. Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ulusun ve ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği
aleyhine davranılamayacağını da içeren bu maddenin, ulusallık, bağımsızlık ve
ulusal birlik için katkılarının laikliği dışarda bırakması düşünülemeyeceği
gibi aklın ve gözlemin yönlendirdiği bilimsel çalışmaya katılacak kimselerin
de bilimsel gerekler dışında bir etkiyle karşılaşmaksızın yetiştirilmeleri gerekir
ve eğitim, yalnız bilimsel istemler doğrultusunda yapılması, dogmalardan ve
bilime ters düşen etkilerden uzak tutulmasıyla sağlanır.
Anayasa'nın "Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi" başlıklı 42 nci maddesinin
3 üncü fıkrasında da, eğitim ve öğretimin Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda,
çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında
yapılacağı, bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamayacağı belirtildikten
sonra, dördüncü fıkrasında, eğitim ve öğretim hürriyetinin, Anayasaya sadakat
borcunu ortadan kaldıramayacağı vurgulanarak Başlangıç'taki ilkelere bağlılık
pekiştirilmiş olup, eğitim ve öğretim faaliyetinin temel ilkelerinin; Atatürk
ilke ve inkılaplarına bağlılık, laiklik, çağdaşlık ve bilimsellik olduğu çekişmesizdir.
Öte yandan, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 2 nci maddesinde, Türk
Milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini
bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, İnsani,
manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini,
vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasanın
başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk
Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve
bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar; beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu
bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere,
hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına
saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı,
yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek; ilgi, istidat ve kabiliyetlerini
geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı
kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak
ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;
böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu
arttırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadı, sosyal ve kültürel
kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın
yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmak Türk Milli Eğitiminin genel amacı
olarak belirlenmiştir
Anılan Kanun'un 10 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında da; eğitim sistemimizin
her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında
ve her türfü eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılap ve ilkeleri ve Anayasada
ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliğinin Temel olarak alınacağı, milli
ahlak ve milli kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel
kültiir içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verileceği; 12
nci maddesinde, Türk millî eğitiminde laikliğin esas olduğu din kültürü ve ahlak
öğretiminin ilköğretim okulları ile lise ve dengi okullarda okutulan zorunlu
dersler arasında yer alacağı ve 43 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında ise, öğretmenliğin,
Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan
özel bir ihtisas mesleği olduğu, öğretmenlerin bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin
amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlü olduklarına
işaret edilmiştir.
Öte yandan, eğitim ve öğretim hizmetinin verilmesi sırasında; öğreticilerin
bilgi ve görgü ile davranışları kadar görünümlerinin de öğrenen kişiler üzerinde
bir etki yaratacağı şüphesiz olup, görevi gereği eğitim ve öğretim faaliyeti
ile ilgili bir alanda çalışan kamu görevlisinin, yukarıda nüküm ve açıklamalarına
yer verilen yasal düzenlemelerde belirtilen bu temel ilkelere aykırılık oluşturabilecek
tutum ve davranışlardan kaçınması gerekeceği de
Buna göre; davacının daha Önce görev yaptığı Altındağ-Atam İlköğretim Okulu
Müdürü Avni Aksu ile bu okulda hizmetli olarak gürev yapan İbrahim Balkan; her
ne kadar davacının okul içerisinde başı açık olarak hizmet verdiğini belirtiyorlarsa
da, zaman zaman okulda, okula gelişinde ve okuldan çıkışında türbanlı olduğu
yolunda beyanlarının da olduğu, ayrıca davacının disiplin cezası affı kapsamına
girmekle birlikte benzer eylemleri nedeniyle daha önce almış olduğu iki ayrı
disiplin cezasının bulunduğu ve yönetici olarak görev yapacağı eğitim ve öğretim
kurumunda öğrenim görenlerin yaşlarının küçüklüğü itibariyle mantıksal değerlendirme
ve çıkarım yapma çağından uzak oldukları hususları birlikle değerlendirildiğinde;
bulunduğu ortam içerisinde ve eğitim-öğretimin bir şekilde yansımasının oluştuğu
dışsal çevrede en iyi örnek konumunda olması gereken davacının, okula geliş
ve gidişleri sırasında da olsa yukarıda hüküm ve açıklamalarına yer verilen
yasal düzenlemelerde belirtilen bu temel ilkelere aykırı davrandığı sabit olduğundan,
bu göreve başlamadan Gölbaşı-Bayrak Anaokulu Müdürlüğü görevinden alınarak Mamak-Kıbrıs
Köyü İlköğretim Okuluna Çocuk Gelişimi öğretmeni olarak atanmasına ilişkin işlemde
hukuka, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık ve İdare Mahkemesi kararında
hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle Ankara 6. İdare Mahkemesi'nin 22.3.2002 günlü, E:2001/1604, K:2002/329 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar venlmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 26.10.2005 tarininde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Uye Üye Üye
Mustafa Nevin Engin M. Yücel Ayfer
BİRDEN GÖNENÇ KUMRULU ÖZBİLGİN ÖZDEMİR
KARŞI OY
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığa gerekçe hukuk ve usule uygun olup,
bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması
gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.