MEB'de uyarma cezası alan aday memurun durumu
Milli Eğitim Bakanlığı'nda aday memur olarak görev yapıyorum. Göreve erken geç gelme ve erken ayrılma nedenleriyle uyarma cezası aldım. Bu cezaya itiraz hakkımın olduğunu bilmediğim için itiraz süresini de kaçırmışım. Bu cezadan dolayı görevden atılabileceğimi söylüyorlar. Bu doğru mudur?
Bu durum sadece MEB'de değil birçok kamu kurumda yaşanmaktadır. İlgilileri sürekli uyarmamıza rağmen maalesef çıkarılan torba kanunlarda bu konuyu düzeltmediler. Aday veya asil memurun uyarma veya kınama cezası almaları son derece basit olup, yaşanan örneklerde bunu göstermektedir.
Daha önceki yazılarımızda aday memurların adaylık döneminde aldıkları disiplin cezalarının memuriyetlerini sona erdireceklerini ifade etmiştik. Maalesef birçok aday memur bu nedenle memuriyetlerini kaybetmiştir ve yukarıda yer verilen örnekte bunu gösteriyor. Aday memurların adaylık döneminde disiplin cezası almamaları bu nedenle gelecekleri açısından oldukça önemlidir. Aksi takdirde yapacakları küçük hatalar nedeniyle alacakları disiplin cezası nedeniyle görevleri (memuriyetleri) sona erdirilecektir. Burada idarelerin de takdir hakları yoktur.
657 sayılı Kanun'un adaylık süresi sonunda başarısızlık halini düzenleyen 57'nci maddesinde; 'Adaylık süresi içinde disiplin cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir' hükmü gereğince aday memurların adaylık döneminde çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Aksi takdirde herhangi bir disiplin cezası sonucunda memuriyetle ilişikleri kesilerek gelecekleri kararacaktır. Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşleri de bu yöndedir.
Nitekim bu Başkanlığın 20 Nisan 2011 tarihli görüşünde; '6111 sayılı Kanunla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 57'nci maddesinde yapılan değişiklik neticesinde adaylık süresi içinde uyarma veya kınama gibi disiplin cezası alan personelin görevine son verilip verilmeyeceği sorusuna, 6111 sayılı Kanun'un yayımlanma tarihi olan 25/02/2011 tarihinden sonra uyarma ve kınama cezası da dâhil olmak üzere disiplin cezası alan aday memurların 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 57'nci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilişiklerinin kesilmesinin uygun olacağı mütalaa edilmektedir' şeklinde cevap verilmiştir.
Bu düzenleme 6111 sayılı Kanun'la aday memurların başına bela edilmiş ve kısa sürede de ne kadar büyük sıkıntılar oluşturacağını göstermiştir. Bu nedenle Meclise sunulan torba kanunlarla bu konu mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır. Örnekte olduğu gibi insanlar bir hiç uğruna ekmeklerini kaybediyor. Aday memurluk döneminin memuriyet bilgisinin en az olduğu dönem olduğu göz önüne alındığında bazen çok basit kural ihlalleri dahi disiplin cezası ile sonuçlanabilmektedir. Bir uyarı cezasının sonucu memuriyeti sona erdirmek olmamalıdır. Bu konudaki mağduriyetler ve mağdur adayları çığ gibi büyümekte olduğundan hala sayın Başbakanın mağdurların gök kubbeye yükselen feryatlarını duyacağını ve ilgililere çözüm için talimat vereceğini ümitle bekliyorum.
Bu cezalar memur veya sözleşmeli personel olmaya engel midir?