Bakan Tüzmen'i kurtaran rapor Başbakanlık Teftiş'ten
Tüzmen'in başkanı olduğu Eximbank, sicili kötü şirkete kredi verdi. Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu, Tüzmen'in 'emniyeti suiistimal' suçu işlediğini ileri sürdü. İkinci raporu hazırlayan Başbakanlık Teftiş Kurulu ise sadece 'uyarılmasını' istedi
Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun (BTK) hazırladığı Temmuz 2005 tarihli raporla
EGS'ye verilen kredi nedeniyle 'emniyeti suiistimal' ile suçlanan Devlet Bakanı
Kürşad Tüzmen'in, Mafeks firmasına açılan 7 milyon dolarlık kredi nedeniyle
'emniyeti suiistimal' suçlanmasından ise BTK raporuyla kurtulduğu ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) 12 Temmuz 2001 tarihli
raporunda, Tüzmen'in, Eximbank Yönetim Kurulu Başkanı olduğu dönemde, mali durumu
zayıf, kredi istihbarat bilgileri olumsuz, protestolu senet ve karşılıksız çekler
nedeniyle icralık olmuş Mafeks adlı şirkete, 7 milyon dolar kredi kullandırdığı
ve bu konuda 'emniyeti suistimal' suçu işlediği savunulmuştu.
DDK raporu farklı
Edinilen bilgilere göre 13 Mart 2000'de Irak ile kamu kuruluşu TÜLOMSAŞ, 6 lokomotifin
ihracatı konusunda anlaşma imzaladı. Üretimi TÜLOMSAŞ yapacak, araçları Mafeks
ihraç edecekti.
Mafeks, Eximbank'a başvurarak, 7 milyon dolarlık 'sevk öncesi ihracat kredisi' istedi. Şirketin ve kardeş kuruluşlarının hakkında çok sayıda protestolu senet ile karşılıksız çek ve icra takibi olmasına ve Merkez Bankası'nın olumsuz raporlarına rağmen Eximbank Yönetimi, teminat mektubu karşılığında 7 milyon dolarlık krediyi onayladı.
Banka müdürü gitti
Mafeks, Osmanlı, Anadolu, Oyakbank, Dışbank, Garanti, Koçbank, Toprakbank ve
Halkbank'tan istemesine karşın teminat mektubu alamadı. Ancak TMSF'ye bağlı
Esbank'tan alabildi.
Teminat mektubu konusunda Esbank Genel Müdürü Onar Arı'nın talimatına karşı çıkan Elmadağ Şubesi Müdürü Hülya Bayramoğlu'nun iş akdi fesh edildi.
Bonoya yatırdı
Ancak firma bu parayı TÜLOMSAŞ'a vermek yerine bir kısmını Esbank'a olan kredi
borçlarının kapatılmasında kullandı. Kalanı ile Hazine bonosu aldı. Eximbank'tan
yüzde 31 faiz aldığı parayı çok daha yüksek faizli bonoya yatırdı.
Konuyu araştıran DDK'nın raporunda, Tüzmen ve Eximbank Yönetimi'nin 'hizmet sebebiyle emniyeti suiistimal' suçu işledikleri belirtildi. Buna karşın rapora dayalı herhangi bir dava açılmadı. Konu, Tüzmen bakan olduktan sonra kurulan (2003) TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nda yeniden gündeme geldi. Konuyu bu kez BTK araştırdı. Ancak rapordan Tüzmen'e sadece uyarı çıktı.
Krediyi veren değil, teminatı veren yargıda
Başbakanlık Teftiş Kurulu, 25 Haziran 2005 tarihli raporunda, Eximbank'ın zor
durumda olan bir şirkete, amacına uygun olmayan biçimde kredi kullandırdığı,
bu yolla ihracatın değil mali açıdan zor durumda olan şirketin finanse edildiği,
Eximbank'ın alanına girmeyen bir konuda kredi açarak kamu aleyhine sonuç doğurduğunu
belirtti.
Ancak, önceki raporun aksine, 'hizmet sebebiyle emniyeti suiistimal' iddiasında
bulunulmadı. Tüzmen'in adı verilmeden Eximbank Yönetimi'nin 'uyarılması' istendi.
Bu rapordan sonra krediyi açan Eximbank yönetiminden herhangi birisi hakkında
dava açılmazken, dönemin TMSF Başkanı ve bazı yöneticiler hakkında 'emniyeti
suiistimal' suçlamasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Dava halen sürüyor.
BDDK, EGS raporunu 'zimmet'ten inceliyor
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in, Eximbank'tan EGS'ye usulsüz kredi verdiği iddiası
ile ilgili dosyada, tartışma yaratan bir gelişme ortaya çıktı. Bankacılık Kanunu'na
göre inceleme başlatan BDDK, 'emniyeti suiistimal' değil, çok daha ağır olan
'zimmet' suçundan Tüzmen'e yargı yolunun açılıp açılmayacağını karara bağlayacak.
Konu, BDDK'da sıkıntı yarattı.
Alınan bilgiye göre süreç şu şekilde gelişti: Yeminli murakıpların hazırladığı
dosyada, Tüzmen, Dış Ticaret Müsteşarlığı yaptığı dönemde, Yönetim Kurulu Başkanı
olduğu Eximbank'tan EGS Dış Ticaret'e, yeterli teminat almadan ve mevcut borcu
yeni krediye engel durumundayken, usulsüz olarak ek kredi vermekle suçlandı.
Tüzmen'in fiilinin, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 'emniyeti suiistimal' suçuna
uyduğu kayıt altına alındı.
Söz konusu suç isnadında 5 yıl zamanaşımı vardı ve bu süre gelecek ay dolacaktı. BDDK'nın yeni incelemesi zamanaşımına girmesi olasılığını kaldırdı. BDDK, konuyu TCK değil Bankacılık Kanunu'na göre incelemeye aldı. Bu nedenle Tüzmen'in fiili için zamanaşımı süresi 5 yıldan 10 yıla çıktı.
Yasa, Tüzmen'e uymadı
Ancak Bankacılık Kanunu'nda Tüzmen'in fiiline tam olarak uyan hüküm bulunmaması
sorun yarattı. Banka usulsüzlüklerini ağır yaptırımla engelleme amacı taşıyan
yasanın, zimmete ilişkin 160'ıncı maddesi, başkasına usulsüz kazanç sağlamayı
da zimmet kabul ediyor.
Bu noktada BDDK'da sıkıntı doğdu ve kurulda 'zimmet suçu var' ve 'Tüzmen'in
fiili suç ama zimmet değil' şeklinde iki görüş belirdi. Konunun TCK'dan Bankacılık
Kanunu'na taşınması ile öngörülen ceza da çok ağırlaştı. TCK'nın ilgili maddesinde
en fazla 5 yıla kadar ceza öngörülürken, Bankacılık Kanunu'nun zimmet maddesinde
12 yıla kadar hapse hükmediliyor.
Gelinen noktada Tüzmen, ancak BDDK 'suç olmadığına' karar verirse kurtulabilecek.
Kabul halinde savcılığa suç duyurusunda bulunacak.
Bu arada, BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Tüzmen'i yargıya taşıyabilecek bir karara
imza atıp atmamakla karşı karşıyayken, Tüzmen de görev süresi 31 Mart'ta biten
Bilgin'in BDDK Başkanlığı için oy kullanacak.
milliyet