Komisyon yeteri kadar gayret göstermedi

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili, "Komisyon üyeleri, ucu açık bir çalışma takvimi içinde uzlaşma konusunda yeteri kadar gayret ve çaba göstermediler" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Kasım 2013 15:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Komisyon yeteri kadar gayret göstermedi

İSTANBUL

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ensar Vakfı, İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER), İlim Yayma Cemiyeti, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ile İlim Yayma Vakfı tarafından Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü'nde düzenlenen "100. Yılında İmam Hatip Liseleri Uluslararası Sempozyumu"nun açılışının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Yeni anayasa tartışmalarına ilişkin, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın açıklamalarını hatırlatarak, "Mevcut Meclis, yeni anayasa yapma şansını kaçırmıştır diyebilir miyiz?" sorusu üzerine Bozdağ, "Hem Meclis Başkanımızın hem de Anayasa Mahkemesi Başkanımızın tutumlarını doğru görüyorum. İşin doğrusu o" diye konuştu.

Bozdağ, milletin, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan yeni ve sivil bir anayasa beklediğini belirterek, şöyle devam etti:

"İlk defa, milletin iradesiyle seçtiği temsilcilerin oluşturduğu bir parlamento çatısı altında, hür bir ortamda, bütün milletin kesimlerinin, taraflarının katkı verdiği yepyeni, sivil, demokratik bir anayasa talebi var. Bu komisyon esasında, bu talebi karşılamak üzere kuruldu. 1 yıl içinde çalışmasını nihayetlendirecekti. Esasında uzatmalarda çalışmasını sürdüren bir komisyon görüntüsü var. Bunun süresinin ucu açık olması komisyonun çalışmalarını verimsizleştirmiştir. Komisyon üyeleri, ucu açık bir çalışma takvimi içinde uzlaşma konusunda yeteri kadar gayret ve çaba göstermediler diye düşünüyorum."

"Partiler ön kabullerle süreci tıkamışlardır"

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, siyasi partilerin tutumunun da önemli olduğunu vurgulayarak, "Uzlaşmadığımız nokta da olur ama herkes, kırmızı çizgileriyle masaya oturduğunda bizim bu kadar kırmızı çizgiyi aşıp, yeni sivil ve demokratik bir anayasayı hayata geçirme imkanı bulmamızın zor olduğu çok açık. Partiler daha işin başında ortaya koydukları ön kabullerle bana göre süreci tıkamışlardır" değerlendirmesinde bulundu.

Uzlaşılan maddeler konusunda da arzu edilen sonucun ortaya çıkmadığını aktaran Bozdağ, uzlaşılan 60 maddenin, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç'ın ifade ettiği gibi "her partinin dediğinin alt alta yazılması" gibi olduğunu kaydetti.

Muhalefete eleştiri

Muhalefete yönelik eleştirilerini sürdüren Bozdağ, "Milliyetçi Hareket Partisi yeni bir anayasayı bir yandan dillendiriyor ama bütün eylemleriyle yeni bir anayasa istemediğini ortaya koyuyor. Cumhuriyet Halk Partisi de öyle. Bir yandan onu söylüyor, bir yandan bütün eylemlerle yeni bir anayasayı istemediğini söylüyor. Böylesi bir yaklaşımla yeni anayasa olamaz. Benim üzüntüm, darbeciler bu ülkede anayasa yaptılar, 4 tane general geldi, anayasa yapabildi ama sivil, demokratik bir ortamda, milletin iradesiyle, milletin temsilcilerinin oluşturduğu parlamentoda, milletin istediği yeni, sivil bir anayasayı yapamamaktan dolayıdır" diye konuştu.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in mektup yazarak "Ben buradan çekiliyorum" demesinin "komisyonun bittiği" anlamına geldiğini savunan Bozdağ, "Uzlaşma Komisyonu'nun ortaya yeni bir anayasa, uzlaşarak koyamaması Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacını ortadan kaldırmamıştır. Bu ihtiyaç varlığını devam ettirmektedir. Biz AK Parti olarak, sivil, demokratik ve yeni olan anayasayı hayata geçirmek için bundan sonraki süreçte de çabamızı sürdüreceğiz" dedi.

Türkiye-Mısır diplomatik ilişkileri

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın iki ülke arasındaki diplomatik temsil düzeyinin düşürülmesi ve büyükelçilerin karşılıklı geri çağrılması kararına ilişkin soru üzerine, konunun ayrıntılarını henüz bilmediğini söyledi.

Türkiye'nin, Mısır'daki darbeye ilişkin tutumunun net olduğunu vurgulayan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Tutumumuz insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü esaslı ve ilkesel bir tutumdur. Yoksa şahıslara dönük bir tutum değildir. Mursi'ye karşı yapılmış olan darbe, Sisi seçilmiş meşru cumhurbaşkanı olsa ona Mursi tarafından yapılmış olsaydı, Türkiye'nin tutumu yine aynı olurdu. Onun için Türkiye'nin tutumu, İhvan-ı Müslim'den ya da Mursi'nin kişiliğinden yana bir tutum değil, demokrasiden, insan haklarından, hukukun üstünlüğünden, milli iradeye verdiği değerden yana ilkesel bir tutumdur. Türkiye'nin bu tutumunda bir değişim yoktur."

Dershane tartışmaları

Bir gazetecinin, "Dershanelerin kapatılmasıyla ilgili bakanlık yetkililerinin uzlaşı yerine ikna etmeye çalıştığı yönünde iddialar var. Bu kapsamda paydaşlarla görüşme ne aşamadadır, şu anda nasıl ilerliyor?" şeklindeki sorusu üzerine Bozdağ, konunun doğru zeminde tartışılmasının önemli olduğunu söyledi.

Bozdağ, "Bizim dershanelere yönelik eleştirimiz ve bunun yanlışlığını ifade etmemiz, bir kesime veya gruba dönük bir eleştiri, bir karşıtlık kesinlikle değildir. Bunu böyle göstermek isteyen çevreler büyük bir yanılgı içindedir" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber