Alevi dernekleri, herkesi 'zorunlu din dersine karşı' dava açmaya çağırdı.

Yargının zorunlu din dersi uygulamasının yürütmesini durdurması Alevileri sevindirdi. Pir Sultan Alevi Derneği, aydınları dava açmaya çağırdı Hukukçular din dersinin zorunlu olmaktan çıkarılmasını istedi.

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ali Kenanoğlu, dördüncü sınıfa başlayan oğlu Mustafa Berkay Kenanoğlu'nun 'zorunlu din dersleri'nden muaf tutulması için geçen yıl haziran ayında İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurdu. İdareden yanıt gelmeyince İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nde dava açıldı. Kenanoğlu dilekçesinde "Oğluma, ana-babasının iradesi dışında, aynı zamanda dini ve felsefi görüşlerine de aykırı olarak dini eğitim verilmektedir" dedi. Valilik mahkemeye gönderdiği yanıtta davacının Müslümanlık dışında farklı bir dinden olduğuna dair beyanı olmadığını ve derslerin zorunlu olduğunu savundu.

'Ailelere örnek olsun'
Mahkeme 30 Aralık 2005'te kararını verdi. Geçen hafta tebliğ edilen kararda, "Davacının herhangi bir din mensubu olduğuna bakılmaksızın, temel hak ve hürriyetlerden olan dini inanç özgürlüğünün uygulanması kapsamında çocuğunun zorunlu din kültürü ve ahlâk öğrenimi dersinden muaf olması gerektiği" belirtildi ve yürütmenin durdurulmasına karar verildi. Baba Kenanoğlu, oğlunun din derslerine girmeyeceğini belirterek şöyle dedi:
"Daha önceki davalar reddedildiği için bu kararı beklemiyorduk. Verilen karardan çok memnunum. Okullardaki din derslerinin Alevi çocuklarını asimile ettiğini düşünüyoruz. Çocukları bu zorunlu işkenceden kurtarmak gerekiyordu. Umarım bu karar din dersi alamak istemeyen aileleler için örnek teşkil eder."
Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı ve aynı zamanda davanın avukatı Kazım Genç, "'Bu ülkenin çağdaş, demokrat aydınlarına 'bağnaz eğitim verilmesine karşı çıkıyorsanız dava açın' diyoruz. Dava açanlara her türlü hukuki desteği vereceğiz" diye konuştu.

Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Fevzi Gümüş de şunları söyledi: "Mahkemenin kararını Alevi çocuklarına zorunlu din dersleri uygulaması ile yapılan zulmün son verilmesi için hükümete gerekli değişiklikleri bir an önce yapması gerektiği mesajı olarak da yorumlayabiliriz. Siyasi iktidarın bu sorunu göz boyama siyasetini terk ederek bir an önce çözmesini bekliyoruz. Aksi durum on binlerce Alevi ailenin mahkeme kapılarında hak arayışlarını ve sorunun AİHM kararı ile çözümünü gerektirecektir."

'Ders seçmeli olmalı'
Yürütme durdurma kararını değerlendiren Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Ülkü Azrak, kararın sadece davayı açanı bağladığını belirterek, şöyle dedi: "Bu bir yönetmeliğin iptali değil. Kişisel bir uygulama için istenmişse karar o kişi içindir. Çocuk artık din derslerine girmek zorunda değil. Din dersi ile ilgili en doğru uygulama 1960'lardaki sistemdi. Yani ders sadece almak isteyenlere verilmeli. Bir başka nokta da şu: Din Kültür ve Ahlak Bilgisi dersinde sadece İslam bilgisi değil, diğer dinler ve kültürler de öğretilmeli. Şu anki uygulama 'Kuran kursu' gibi. Zaten mahkeme kararında da bu var. Aslında Anayasa'da dersin zorunlu tutulması gibi bir hükmün olmaması gerekir."

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Zafer Üskül'ün görüşleri ise şöyle: "Din dersinin zorunlu okutulmasının Anayasa'da öngörülmüş olması, 'laiklik' ilkesiyle çelişiyor. Uygulamada bu dersin 'Sünni İslam'ın öğretilmesi amacıyla yürütüldüğü biliniyor. Bu nedenle zorunlulukla ilgili hükmün Anayasa'dan çıkarılması gerekir. Genel bir çözüm isteniyorsa, isteyenin din dersini seçmeli okuması en iyi ve doğru çözümdür."

radikal