Kütahya'da sigrafitto sanatı

Sigrafitto sanatının "İğnenin seramikte dansı" olarak kabul edildiğini kaydeden Tunca, ilk kez Çin'de görülen sigrafitto sanatının Kütahya'da gelişerek Türkiye'ye yayıldığını anlattı.

2007 yılında emekli olmasının ardından sigrafitto sanatına merak saldığını belirtenTunca, kızı Gökçen İlay Tunca ile birlikte, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sigrafitto dalında ilk sanatçıları olma unvanına da sahip olduklarını hatırlattı.

Sözcük anlamı itibariyle İtalyanca 'kazınmış' anlamına gelen sigrafitto'nun bir astar kazıma tekniği olduğunu vurgulayan Tunca, 1992 yılında sır üstü tekniğiyle 3 ve 2 boyutlu yüzeylerdeki örneklerine başlandığını dile getirdi.

İğne ucu kullanılarak çok ince detaylara inilebilmesi için puntolama tekniği uyguladıklarını ifade eden Tunca, "Seramik ve granit üzerine siyah sır üstü boya püskürtüldükten sonra üzerine resim çizilir. Ucu sivri bir kalemle üstteki tabakanın resme karşılık gelen yerleri kazınarak kaldırılır. Yüzey üzerinde mikron kalınlıktaki boyada açık ve koyu kısımların tonlarına göre belirginleştirilmesi, oldukça ince bir ustalık gerektirmektedir. Geri dönüşümü ve tamiri mümkün değildir. Bu işlem yapılırken milyonlarca iğne darbesi gerekir. Sabırlı ve uzun bir çalışma ister. Uygulama 700-800 derece sıcaklığında fırınlanır" diye konuştu.