Y. Lisans ve Doktora Yapan Öğretmenlerin Ek Ders Ücretleri İçin Dava Dilekçesi

Memura ek zam tasarısı gündeme geldiğinde, yüksek lisans ve doktora yapanlara verilen zamlı ek ders ücretlerinin kesileceğini duyurmuştuk... Ne yazıkki sitemizin yayınlarına, Meclisteki eleştirilere ve sendikaların çağrılarına kulak tıkanmış ve söz konusu madde aynen kabul edilmiştir. Artık, yüksek lisans ve doktora yapan öğretmenler, ek ders ücretlerini zamlı alamamaktadır. Bir öğretmen ziyaretçimiz, konunun yargı yoluna götürülmesi amacıyla, örnek bir dava dilekçesi hazırlamıştır. Devamı için tıklayın.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 29 Nisan 2006 12:33, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hakkını aramak isteyenler aşağıda önce okul müdürlüklerine verilecek dilekçe yoluyla ilk başvuruyu yapmaları, okul müdürlüğünün vereceği cevap sonrasında da, davanın Anayasa Mahkemesine taşınması istemli idare mahkemesinde dava açmaları gerekmektedir.

Memurlar.net olarak net bir şekilde "bu dava kazanılır" diyemiyoruz. Ancak bizim yorumumuzdan ziyade önemli olan mahkeme hakimlerinin değerlendirmesidir. İdare mahkemesi hakiminin konunun Anayasa mahkemesine def'i yoluyla taşınmasını kabul etmesi ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin de düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bulması halinde yeniden yüksek lisans ve doktora yapanlara zamlı ek ders ücreti verilmesi imkanı doğabilecektir.

"Haber Gönder" yoluyla gönderen: "ozkanaltin"

???????   İ.Ö.O/LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜNE

 

 

            Halen okulunuzda ???. öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Mart ayı dahil olmak üzere bundan önceki ek ders ücretlerim alanımda master/doktora yapmış olmam nedeniyle 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesi gereğince %25/%40 fazlasıyla ödenmekteydi. Ancak, Nisan ayı ek ders ücretlerimin tahakkuk ve ödemesi 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinden kaynaklanan %25/%40 oranındaki fazlalık olmaksızın gerçekleştirilmiştir.

 

            Bu itibarla, Nisan ayına ait ek ders ücretimin eksik ödenen %25/%40 fazlalık kısmının ödenmesi, ödeme yapılmayacak ise bunun nedeninin tarafıma bildirilmesi hususunda gereğini arz  ederim.   ../.../2006

 

 

                                                                                                                                 ??.. ???.

 

Adres                          :

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

??????.. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

                                                                                ?????..

                                                                                             

DAVACI                                :???.. ????..

                                                ........................................................................ (Adres Yazılacak.)

 

DAVALI                                :???????. Kaymakamlığı/Valiliği

 

DAVA KONUSU                   :................. ili ????? ilçesi  ?????? İÖO/Lisesi ???.. öğretmeni olarak görev yaptığım 2006 Nisan ayına ait ek ders ücretlerimin 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince alanımda master/doktora öğrenimi görmüş olmama bağlı olarak %25/%40 fazlasıyla ödenmesi gerekirken anılan miktardaki fazla ödemenin yapılmaması sonrasında eksik ödenen kısmın tamamlanması istemiyle yapmış olduğum başvurunun reddine ilişkin ?????? Kaymakamlığı'nın/Valiliği'nin (??.. İÖO/Lisesi/İlçe Milli Eğitim/İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün) ?./?/?. tarih ve ??? sayılı(*) işleminin  dava sonucunda iptaline, eksik ödeme yapılan kısmın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminen ödenmesine, anılan ödemenin yapılmamasının ve talebime red cevabı verilmesinin asli gerekçesini teşkil eden 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin konuya ilişkin ikinci fıkrasında değişiklik yapan 5473 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (e) bendinde yer verilen ?ve ikinci fıkraları? ifadesi ile ?Bu ücretler, özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü kurumlarda görevli yönetici ve öğretmenler ile bu öğrencilere yönelik olarak açılan özel sınıf öğretmenlerine ve cezaevlerinde görevli öğretmenlere %25 fazlasıyla ödenir.? hükmünün Anayasaya aykırı sonuçlar oluşturmasına bağlı olarak 5473 sayılı Kanunu 3 üncü maddesinin (e) bendinin yukarıda yer verilen bölümlerinin Anayasanın başlangıç bölümü ile 2, 5, 10, 49 ve 55 inci maddelerine aykırı olduğu savıyla Anayasa Mahkemesine yürütmenin durdurulması istemli iptal davası başvurusunda bulunulmasına karar verilmesi istemidir.

 

TEBELLÜĞ TARİHİ                       :  ?/../?.. (İdarenin vermiş olduğu olumsuz cevabın tebliğ edildiği tarih yazılacak)(**)

 

MADDİ OLAYLAR              :

1- ???.ili ???.. ilçesi ???.. köyü ????. İÖO/Lisesi ???. öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Öğretmenliğine atanmama esas olan ??????.. Fakültesi/Bölümü/Anabilim dalı mezunu olmama bağlı olarak ????. Üniversitesi Sosyal Bilimler/Fen Bilimleri Enstitüsünde ??.. alanında master/doktora eğitimini tamamladım.

 

2-  Master/Doktora öğrenimini tamamlamış olmam ve bu öğrenimimin alanımda olduğunun kabul edilmesine bağlı olarak yürütmüş olduğum ders görevlerine bağlı olarak ödenmekte olan ek ders ücretleri 657 sayılı Kanunu'nun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince %25/%40 fazlasıyla hesaplanarak ödenmekteydi. 2006 Nisan ayına kadar tarafıma ödenen ek ders ücretleri bu kapsamda ödenmiş olmasına rağmen 2006 Nisan ayında yürüttüğüm ders görevlerine bağlı olarak Mayıs ayı içerisinde yapılan ek ders ücreti ödemelerinde anılan %25/%40 fazla ödeme olmaksızın ödeme yapılmak suretiyle mağduriyetime neden olunmuş ve bir anlamda kazanılmış hakkım göz ardı edilmiştir.

 

3- Nisan ayına ait ek ders ücretlerimin eksik ödenmesi nedeniyle oluşan mağduriyetimin giderilmesi, eksik olan kısmın ödemesinin yapılması, ödemenin hangi gerekçeye dayalı olarak eksik yapıldığının tarafıma bildirilmesi istemiyle ../../2006 tarihinde okul müdürlüğüne dilekçe ile başvuruda bulundum. Anılan dilekçeme, ?????. Kaymakamlığı/Valiliği (İl Milli Eğitim/İlçe Milli Eğitim/ ???.. İÖO-Lisesi Müdürlüğü) tarafından dava konusu ?/?/2006 tarihli işlemle; ??????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????..? ifadelerine yer verilmek suretiyle olumsuz cevap verilerek eksik yapılan ödemenin tamamlanması isteğim reddedildi.

4- Talebime olumsuz cevap verilmesinin dayanağını teşkil eden 31/03/2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5473 sayılı Kanunun;  657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen hükümde değişiklik yapan 3 üncü maddesinin (e) bendinde yer verilen  ?ve ikinci? ifadesi ile ?Bu ücretler , özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü kurumlarda görevli öğretmen ve yöneticiler ile bu öğrencilere yönelik olarak açılan özel sınıf öğretmenlerine ve cezaevlerinde görevli öğretmenlere %25 fazlasıyla ödenir? ifadesine yer verilen ikinci alt bendi oluşturulmaktadır.

 

Bu itibarla, Nisan ayına ait ek ders ücretlerimin görmüş olduğum master/doktora öğrenimine rağmen %25/%40 fazlasıyla ödenmemesine ilişkin işlemin iptali ve ödenmeyen kısmın tazminen ödenmesi ve 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ? Bu ücretler;

a) Özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü kurumlarda  görevli öğretmen ve yöneticiler ile bu öğrencilere yönelik özel sınıf öğretmenlerine,

b) Kurumların eleman yetiştirmek üzere açtıkları mesleki okullarda ve eğitim merkezlerinde görevli yönetici ve öğretmenlere, cezaevlerinde görevli öğretmenlere, kurs, seminer ve hizmet içi eğitim faaliyetlerinde görevlendirilen öğretmen ve memurlara,

c) Alanlarında master derecesi almış olan öğretmenlere

%25, alanlarında doktora derecesi almış olanlara %40 fazlasıyla ödenir.? şeklindeki hükmü ?Bu ücretler, özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü kurumlarda görevli öğretmen ve yöneticiler ile bu öğrencilere yönelik olarak açılan özel sınıf öğretmenlerine ve cezaevlerinde görevli öğretmenlere %25 fazlasıyla ödenir? biçiminde değiştiren 5473 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (e) bendinde yer verilen ?ve ikinci? ifadesi ile  bu bendin ikinci alt bendinin kazanılmış haklara saygı ilkesinin hilafına bir sonuç doğurması  ve Anayasamızın başlangıç bölümü ile 2, 5, 10, 49 ve 55 inci maddelerine aykırı olduğu savlarıyla Anayasa Mahkemesine yürütmenin durdurulması istemli iptal davası başvurusunda bulunulması istemiyle mahkemeniz nezrinde iptal davası açmak zarureti doğmuştur.

 

HUKUKİ DURUM               :          

1-657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrasında? Bu ücretler;

a) Özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü kurumlarda  görevli öğretmen ve yöneticiler ile bu öğrencilere yönelik özel sınıf öğretmenlerine,

b) Kurumların eleman yetiştirmek üzere açtıkları mesleki okullarda ve eğitim merkezlerinde görevli yönetici ve öğretmenlere, cezaevlerinde görevli öğretmenlere, kurs, seminer ve hizmet içi eğitim faaliyetlerinde görevlendirilen öğretmen ve memurlara,

c) Alanlarında master derecesi almış olan öğretmenlere

%25, alanlarında doktora derecesi almış olanlara %40 fazlasıyla ödenir? hükmüne yer verilmesine bağlı olarak;

1-      Özel eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve öğretmenler,

2-      Özel eğitime muhtaç öğrenciler için açılan özel sınıflarda görevli öğretmenler,

3-      Kurumların eleman yetiştirmek üzere açtıkları (Tapu Kadastro, Adalet Meslek, Tarım Meslek, Sağlık Meslek, Meteoroloji Meslek vb) mesleki okul ve eğitim merkezi öğretmen ve yöneticileri,

4-      Cezaevlerinde görevli öğretmenler,

5-      Kurs, seminer ve hizmet içi eğitim faaliyetlerinde görevlendirilen öğretmen ve memurlar,

6-      Alanlarında master derecesi almış öğretmenler,

Ek ders ücretlerini %25,alanlarında doktora derecesi almış öğretmenler %40 fazlasıyla almaktaydılar. Söz konusu düzenlemenin yapılmasının gerekçesini; madde kapsamında sayılan ve fazla ödeme yapılması öngörülen öğretmen ve yöneticilerin bu görevleri yürüttükleri kurumların niteliği itibariyle görev yapma şartları zor olan ve istihdama katkıda bulunan kurumlar olması,  öğretmenlerin kendi imkanlarıyla niteliklerini artırmaya yönelik yüksek lisans (master-doktora) eğitimlerinin yürütecekleri eğitim faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunacak olması oluşturmaktadır. Sonuç itibariyle söz konusu kanun hükmünün ek ders ücreti ödemelerinde görev yapılan kuruma, görev yapan kişinin öğretim seviyesine, yürütülen görevin (kurs, seminer, hizmet içi eğitim)  asli görev kabilinden bir görev olmaması ve ayrı bir çaba gerektirmesi durumlarını esas alarak bu konumlara bağlı olarak makul sayılabilecek miktarda bir farklılık oluşturduğu da açıktır. Bu farklılığın reddedilemeyecek ve aksi iddia edilemeyecek gerekçelere dayanması karşısında Kanun önünde eşitlik ilkesinin olumlu nitelikte bir uygulaması mahiyetinde olduğu açıktır.

 

            Ek ders ücretlerinde %25/%40 fazla ödemenin öngörüldüğü bu hükmün yürürlüğe konulduğu tarihteki şart ve durumlarda bugün itibariyle değişiklik söz konusu olmaması diğer bir ifadeyle bugün itibariyle hükmün yürürlüğe konuluş gerekçeleri yönünden farklı bir değerlendirme yapmaya imkan verecek  fiili ve hukuki durumlar söz konusu değildir. İstihdam edilecek personelin niteliklerini arttırmaya yönelik mesleğe yönelik okullar ile eğitim merkezlerinin dünden daha az önemli olması, ya da master ve doktora eğitimi görmüş olan öğretmenlerin sunacakları eğitim hizmetlerine bu nitelikleri ile daha fazla katkıda bulunacak olması durumun bugün itibariyle söz konusu olmadığı gibi bir iddianın kabul edilebilir olmadığı açık olmasına karşın 5437 sayılı Kanun ile 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle daha önce madde kapsamında bulunan ve ek ders ücreti ödemelerinde %25/%40 oranında fazla ödeme yapılanların büyük bölümü bu kapsamın dışına çıkarılmıştır.

 

            2- 31/03/2006 tarihli Resmi Gazete&de yayımlanan 5473 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (e)  bendi ile 657 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen 176 ncı maddesinin ikinci fıkrası; ?Bu ücretler, özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü kurumlarda görevli öğretmen ve yöneticiler ile bu öğrencilere yönelik olarak açılan özel sınıf öğretmenlerine ve cezaevlerinde görevli öğretmenlere %25 fazlasıyla ödenir? şekline dönüştürülmek suretiyle daha önce %25/%40 fazla ödemeden yararlananların büyük  bölümünün ek ders ücretli ödemelerine yönelik bu haktan yararlanmaları engellenmiştir. Bu kapsamda, 01/04/2006 tarihinde yürürlüğe giren bu hükümle ek ders ücretlerini %25 fazlasıyla alma hakkı;

                        a) Özel eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve öğretmenler,

                        b) Özel eğitime muhtaç öğrenciler için açılan özel sınıflarda görevli öğretmenler

                        c) Cezaevlerinde görevli öğretmenler açısından korunurken, daha önce bu kapsamda bulunan Kurumların eleman yetiştirmek üzere açtıkları (Tapu Kadastro, Adalet Meslek, Tarım Meslek, Sağlık Meslek, Meteoroloji Meslek vb) mesleki okul ve eğitim merkezi öğretmen ve yöneticileri, Kurs, seminer ve hizmet içi eğitim faaliyetlerinde görevlendirilen öğretmen ve memurlar, Alanlarında master derecesi almış öğretmenler açısından sona erdirilmiş ayrıca alanlarında doktora eğitimi görmüş olanların ek ders ücretlerini %40 fazlasıyla almaları imkanı da kaldırılmıştır.

 

            Kanun koyucunun söz konusu değişiklik ile aynı madde kapsamında bulunanların bir kısmını yararlanma kapsamının dışında bırakırken bir kısmının haklarını koruması Kanun önünde eşitlik ilkesiyle doğrudan örtüşür nitelikte değildir. Bu itibarla, 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapan 5473 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (e)  bendinin ilgili bölümünün sonucu itibariyle Anayasa'ya aykırılık oluşturduğu açıktır.

 

2- Anayasamızın ikinci maddesinde; ?Türkiye Cumhuriyeti toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.? Hükmüne yer verilmek suretiyle Cumhuriyetimizin temel nitelikleri ortaya konmuştur. Bu niteliklerin Devleti oluşturan bütün kuvvetler açısından bağlayıcı olduğu her tür yetki ve sorumluluğun belirlenmesinde ve kullanılmasında bu nitelikler çerçevesinde değerlendirme yapma zorunluluğu bulunduğu açıktır. Madde içerisinde insan haklarına saygılı ve hukuk devleti tanımlaması yapılmasının doğal bir sonucu kazanılmış hakların korunmasının Devletin temel niteliklerinden biri olarak belirlenmiş olmasıdır. Bu itibarla, 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrasına bağlı olarak ek ders ücretlerini %25 ve %40 fazlasıyla almakta olanların bir kısmının (alanlarında master-doktora eğitimi yapmış olanların, kurumların eleman yetiştirmek üzere açmış oldukları okul ve eğitim merkezlerinde görev yapan yönetici ve öğretmenlerin, hizmet içi eğitim, kurs ve seminerlerde ders veren öğretmen ve memurların) 5473 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe bağlı olarak kazanılmış olan bu haklarından mahrum bırakılmaları açık biçimde kazanılmış haklara saygı ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir. Kanun koyucunun, adı ?Değişik Adlar Altında İlave Ödemesi bulunmayan Memurlara ve Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun? olan ve genel itibariyle kamu maliyesi kaynaklarıyla kendilerine maaş ödenen memurlar ve diğer kamu görevlileri arasındaki maaş dengesizliğinin giderilmesi amacını taşıyan bir Kanun içeriğinde yararlanılmakta olan bir hakkın ve ilave ödemenin sona erdirilmesi yönünde hüküm tesis etmesi diğer bir çelişkiyi ifade etmektedir. Bu itibarla, 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik öngören hüküm açık biçimde kazanılmış haklara saygı ilkesine aykırı nitelikte olup bu gerekçeyle Anayasaya aykırılık oluşturmasına bağlı olarak iptali amacıyla Anayasa Mahkemesine yürütmenin durdurulması istemli iptal davası açılması için gerekli hukuki ve fiili şartların oluştuğu değerlendirilmektedir..

 

3- Anayasamızın 5 nci maddesinde; ?Devletin temel amaç ve görevleri, ? kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.? hükmüne yer verilmiştir. Hükmün değerlendirilmesinden Devletin siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak gibi temel bir sorumluluğunun bulunduğu, insanların maddi ve manevi varlığının geliştirmelerine yönelik amaç ve faaliyetler için gerekli her tür şartı sağlamakla görevli kılındığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu açıdan, 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin 5473 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesindeki mevcut ikinci fıkrasının Devletin bu türden sorumluluğunu yerine getirmek yönündeki iradesinin ürünü olduğu açık olup, bu kapsamda görev yaptıkları kurumların nitelikleri, göreve ilişkin öğrenim düzeylerinin yüksekliği ve bu öğrenime bağlı olarak elde ettikleri bilgi ve bakış açılarını kamu hizmetlerine yansıtma durumları, kamu hizmetini gören kişi ve kurumlara yönelik etkinlik ve verimlilik arttırıcı nitelikteki eğitim faaliyetlerinde (kurs, seminer, hizmet içi eğitim faaliyetlerinde) görev yapmalarına bağlı olarak ek ders ücretlerini %25/%40 fazlasıyla alanların bu haktan yararlanma imkanlarına son verilmesi bireylerin maddi ve manevi varlığını geliştirmesine yönelik ekonomik engelleri kaldırmak görevine uygunluk göstermemektedir.

 

4- Anayasamızın 10 uncu maddesinde; Kanun önünde eşitlik ilkesinin somut uygulamasına yönelik temel ilke, durum ve sınırlılıklar ortaya konmak suretiyle; ?? Devlet organları ve idare makamları, bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.? Hükmüne yer verilmiştir. Kanun önünde eşitlik mutlak anlamda eşitliği değil benzer durum ve konumda bulunanlara farklı hükümler uygulanmamasını ifade etmektedir. Bu itibarla, kamu görevlilerinin özlük ve mali haklarına ilişkin düzenlemelerde farklı durumlar esas alınarak farklı hükümler öngörülmesi ve farklı görev tanımları ve bu görevlere ilişkin farklı maaş düzeyleri ve kalemleri öngörülmesi eşitlik ilkesinin ihlali anlamında değil bizatihi eşitlik ilkesinin gereklerinin sağlanması amacına yöneliktir. Örneğin eğitim öğretim hizmetleri sınıfında Matematik öğretmeni olarak görev yapmakta ve her ikisi de lisans mezunu olup hizmet süreleri 5 ve 12 yıl olan iki öğretmen matematik öğretmeni olarak aynı görevi yürütmelerine karşın hizmet sürelerinin farklı olması göz önünde bulundurularak kıdemleri esas alınmak suretiyle farklı miktarlarda maaş almaları kanun önünde eşitlik ilkesine aykırılık değil hizmet sürelerindeki farklılığın maaş miktarlarına yansıtılmasına dayalı bir eşitliğin sağlanması anlamına gelir ki bu anlamda mutlak eşitliği sağlayacak biçimde farklı hizmet sürelerine sahip olanlara aynı maaşın verilmesi eşitsizlik oluşturur. Bu anlamda, ek ders ücretlerine yönelik olarak görevin yürütüldüğü kurumlar, öğrenime yönelik kişisel nitelikleri göz önüne alınarak 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrasıyla ödenecek miktarın farklı kılınması diğer bir ifadeyle artırımlı ek ders ücreti ödenmesi de benzeri bir mutlak eşitliğin oluşturacağı eşitsizliğin giderilmesi amacı taşımaktadır. Bu itibarla, alanında yüksek lisans görmesine bağlı olarak alan uzmanı ya da doktor unvanını elde edenlerin bu unvanlarına bağlı olarak elde ettikleri donanımlarını eğitim hizmetinin sunumu aşamasında kullanacak olmalarının doğal sonucu olarak farklı nitelikte bir hizmet sunduklarının kabulü gerekeceğinden artı değer ilave edilmek suretiyle sunulan bu hizmete ilişkin mali ödemelerde de farklı bir değerlendirmeye ve ödüllendirmeye tabi tutulmaları da kanun önünde eşitlik ilkesinin doğal sonucudur. Bu itibarla, 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrasının değiştirilmesine ilişkin 5473 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (e) bendi ile ortaya çıkan hukuki ve fiili durum kanun önünde eşitlik ilkesinin ihlali sonucunu da oluşturmakta olduğundan söz konusu hükmün Anayasa'ya aykırılığı savıyla yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine iptal davası başvurusu yapılması için salt bu neden dahi yeterlidir.

 

            5- Anayasamızın 49 uncu maddesinin ikinci fıkrasında; ?Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için, çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.?, 55 inci maddesinde ikinci fıkrasında ise; ?Devlet çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır? hükümlerine yer verilmiştir. Çalışma hayatına ilişkin Devletin temel görev ve yetkilerini belirleyen hükümlerdin olan bu iki hükümde de çalışanların aleyhine olacak durumları ortadan kaldırmak ve lehlerine olan hükümleri öngörmek temel bakış olarak ortaya konmuştu. 49 uncu maddesinde herhangi bir ön koşul belirtilmeden çalışanların hayat seviyesini yükseltmekle görevli kılınmış Devletin, bilgi seviyelerini kendi imkan ve kabiliyetlerini kullanmak suretiyle arttırma amacıyla yüksek lisans eğitim görmüş olanları hayat seviyelerini yükseltme görevini evleviyetle yerine getirmek durumunda olduğu açıktır. Anayasanın 55 nci maddesinin başlığının ücrette eşitlik olarak değil ücrette adalete olarak öngörülmüş olmasının ve madde içeriğinde yapılan işe uygun adaletli ücret kavramına yer verilmesinin nedeni irdelendiğinde yürütülen iş aynı olsa dahi işi yürütenin niteliğinden, işin yapıldığı kurum ya da alandan, hizmetin sunulduğu bireylerin özelliklerinden kaynaklanan farklılıklara bağlı olarak farklı ücretler öngörülmesine olanak sağlamak amacıyladır. Aksi halde görev yeni başlayan bir hakim ile birinci sınıfa ayrılmış bir hakim maaşının farklı öngörülmesinin hukuku dayanağı olamazdı. Uygulamada Maliye Bakanlığından Daire Başkanı olarak görev yapan bir kamu görevlisi ile Milli Eğitim Bakanlığında aynı unvanla görev yapan diğer bir kamu görevlisinin maaş ve ek ödemelerinin farklı olduğu da gözlemlenecektir. Diğer taraftan, yürütülen hizmetle doğrudan ilgisi bulunmayan kadrolarda dahi KPDS sınavında belirtilen puanları almış olan kamu görevlilerine yabancı dil tazminatı ödendiği, eş ve çocuk yardımı gibi eşin çalışıp çalışmama ya da çocuk sayısına göre değişken unsurlu sosyal yardımlar yapıldığı, yine çalışılan hizmet alanının niteliği itibariyle olağanüstü hal tazminatı, iş güçlüğü tazminatı gibi uygulamalar yapıldığı göz önüne alındığında ücrette mutlak eşitliğin oluşturacağı adaletsizliklerin önüne geçmek amacıyla bu durumlar gözetilerek farklı maaş miktarları ya da ilave ödemeler yapıldığı gözlemlenmektedir. Daha açık bir ifadeyle, görülen hizmetin maaş yada ücret olarak karşılığının sadece yapılan iş esas alınmak suretiyle belirlenmesinin bizzatihi eşitsizlik sonucunu oluşturacağı bu nedenle Anayasanın bu öngörüye dayalı olarak ücrette eşitliği değil makul olmak suretiyle farklılıkları esas alınmasına imkan veren ücrette adalet kavramını tercih ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, eğitim öğretim hizmetleri sınıfından öğretmen kadrosunda görev yapan bütün öğretmenlerin asli anlamda ders faaliyetini yerine getirdiği mutlak olmakla birlikte yürütülen bu göreve bağlı olarak ödenecek ek ders ücretlerinin belirlenmesinde ders görevi yürüten öğretmenin öğrenim durumu itibariyle farklılıklarını (master-doktora yapmış olma durumunu), görevin yürütüldüğü kurumların niteliklerini (kurumların elaman yetiştirmek üzere açmış oldukları okul ve eğitim merkezlerinde görev yapmalarını), ders görevinin asli nitelikteki görevleri arasında olup olmama ve bu görev için ek bir hazırlık yapıp yapmama durumlarını (kurs, seminer ve hizmet içi eğitim uygulamaları) göz ardı ederek ek ders ücretlerinin ödenmesinde var olan olumlu hükmün (bu konumda olanlara ek ders ücretlerinin durumlarına göre %25/%40 fazlasıyla ödenmesi hükmünü) yürürlükten kaldırılması sonucunu oluşturan 5473 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapan bölümlerinin Anayasamızın 49 ve 55 inci madde hükümlerine aykırılık oluşturması nedeniyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine yürütmenin durdurulması istemli iptal davası başvurusunda bulunulması için gerekli şartların oluştuğu değerlendirilmektedir.

            6- 5473 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (e) bendi ile 657 sayılı Kanunun ikinci fıkrasında yapılan değişikliğin etkilerinin söz konusu değişiklik hükmünün yürürlüğe girmesinden önce bu kapsamda ek ders ücretleri kendisine %25/%40 fazlasıyla ödenmekte olanlara da uygulanacak olması (özellikle master ve doktora dayalı fazla ödemenden yararlananlar açısından) açıkca Kanunun geçmişe yönelik olarak da hüküm ifade etmesi anlamındadır. Geçmişe yürümezlik sadece değiştirilen kanun hükmüne dayalı olarak geçmiş dönemde yapılan ödemelerin geri alınmaması sonucunu doğurmaz aynı zamanda bu kapsamın içerisinde bulunanların yapılan değişiklikten etkilenmemesi sonucunu da doğurur. Avukatlık Kanununda yapılan değişikliklerin değişiklik kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Hukuk Fakültelerinde okuyanlara uygulanmaması, emeklilik yaşının arttırılmasına ilişkin düzenlemenin mutlak anlamda bütün çalışanlar hakkında uygulanmaması gerektiğine ilişkin iptal kararlarıyla sonuçlanan Anayasa Mahkemesi kararları bu durumun bilinen ve somut örnekleridir. Bu itibarla, ek ders ücretlerinde %25/%40 fazlasıyla ödeme yapılması imkanından yararlanacakların kapsamının daraltılmasına ve bazı durum ve görevlilerin bu kapsamdan çıkarılmasına ilişkin değişiklik hükmünün geçmişe yürümezlik ilkesini sağlayacak biçimde düzenlemesi gerekirken aksine geçmişe yürütülebilir şeklinde düzenlenmesi de Anayasaya aykırılık teşkil etmektedir.

 

            Bu itibarla, öncelikle yukarıda yer verilen hüküm ve gerekçeler ile mahkemenizce yapılacak değerlendirme sonucunda ortaya konacak diğer durur ve gerekçelere bağlı olarak, 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik öngören 5473 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (e) bendinin konuyla ilgili bölümlerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine yürütmenin durdurulması istemli iptal davası başvurusunda bulunulmasına, dava konusu idari işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle eksik ödenen ek ders ücretinin yasal faiziyle birlikte tazminen ödenmesine, Anayasa Mahkemesine iptal davası başvuru yapılması halinde dava sonuçlanıncaya kadar idari işlem hakkındaki talebim hakkında Anayasa Mahkemesinde açılan iptal davasının sonucuna göre hüküm kurulmasına  karar verilmesinin usul ve hukuka uygun olacağı değerlendirilmektedir.

 

DELİLLER                            : Anayasa, 2577 sayılı Kanun, 657 sayılı Kanun, 5473 sayılı Kanun, Maliye Bakanlığı Genelgesi, vesair delail.

 

SONUÇ VE İSTEM               : Yukarıda arz ve izah ettiğim nedenler ve yargılama sırasında mahkemenizce ortaya konacak gerekçelere bağlı olarak, 2006 Nisan ayı ek ders ücretlerimin master/doktora öğrenimi yapmış olmam göz ardı edilmek suretiyle eksik ödenmesine ilişkin işleme yönelik itirazımın reddedilmesine ilişkin ????. Kaymakamlığı'nın/Valiliği'nin ?/?/??. tarih ve ???.  işleminin (*) dava sonucunda iptaline, bu işlem nedeniyle eksik ödenen kısmın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminen ödenmesine, söz konusu işlemin ve eksik ödemenin dayanağını teşkil eden 5473 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (e) bendinin 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapan bölümlerinin Anayasanın başlangıç bölümü ile 2, 5, 10, 49 ve 55 inci maddelerine aykırı olduğu savıyla Anayasa Mahkemesine yürütmenin durdurulması istemli iptal davası başvurusunda bulunulmasına, Anayasa Mahkemesince iptal davası hakkında karar verilinceye kadar idari işlemin iptali ile eksik ödemenin tazminen talebi istemleri hakkında karar verilmemesine ve karara göre hüküm tesis edilmesine, yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim.

                                              

 

                                                                                               ????? ????                                                                                                                                   DAVACI

 

 

EKLER                      :

1-      ????? Kaymakamlığı'nın/Valiliği'nin ?/?/?? tarih ve ??.. sayılı yazısı.(Dava konusu işlem)

2-      2006 Nisan ayı ek ders ücreti bordrosunun ilgili bölümleri. 

3-      Master/doktora belgesi.

4-      Master/doktora öğrenimime bağlı olarak %25/%40 fazla ödeme yapılan aylara ilişkin ek ders ödeme bilgileri.

5-      ?/?/?.. tarihli işlemin düzeltilmesi ve eksik yapılan ödemenin gerçekleştirilmesi talebine ilişkin dilekçe örneği.

 

 

(*) Yapılmış başvuruya idare tarafından 60 günlük cevap verme süresi içerisinde cevap verilmediği takdirde dava dilekçesinin Dava konusu kısmının; :................. ili ????? ilçesi  ?????? İÖO/Lisesi ???.. öğretmeni olarak görev yaptığım 2006 Nisan ayına ait ek ders ücretlerimin 657 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince alanımda master/doktora öğrenimi görmüş olmama bağlı olarak %25/%40 fazlasıyla ödenmesi gerekirken anılan miktardaki fazla ödemenin yapılmaması sonrasında eksik ödenen kısmın tamamlanması istemiyle yapmış olduğum başvurunun 60 günlük süre içerisinde cevap verilmemek suretiyle zımnen reddine ilişkin ?????? Kaymakamlığı'nın/Valiliği'nin (??.. İÖO/Lisesi/İlçe Milli Eğitim/İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün) işleminin ? ? şeklinde, Sonuç ve İstem Kısmının; Yukarıda arz ve izah ettiğim nedenler ve yargılama sırasında mahkemenizce ortaya konacak gerekçelere bağlı olarak, 2006 Nisan ayı ek ders ücretlerimin master/doktora öğrenimi yapmış olmam göz ardı edilmek suretiyle eksik ödenmesine ilişkin işleme yönelik itirazımın 60 gün içinde cevap verilmeyerek zımnen reddedilmesine ilişkin ????. Kaymakamlığı'nın/Valiliği'nin işleminin ?.? şeklinde düzenlenmesi gerekmektedir. 

            Başvurusuna 60 gün içinde cevap verilmeyenlerin ayrıca dava dilekçesinin madde olaylar bölümünün 3 üncü maddesinde yukarıda yer verilen duruma uygun değişiklik yapmaları gerekmektedir.

 

(**) Talepleri hakkında 60 gün içinde cevap verilmemek suretiyle zımnen red işlemi yapılmış sayılanların dava dilekçesinin tebellüğ tarihi bölümüne cevap verme süresinin 60 ncı gününün dolduğu tarihi yazmaları gerekmektedir. (örneğin 04/05/2006 tarihinde idareye başvuruda bulunan kişiye idarece 60 gün içinde cevap verilmemiş ise tebellüğ tarihi bölümüne 60 ncı günün dolduğu tarih olan 03/07/2006 tarihi bölümünü yazması ve parantez içinde olmak üzere; talebime 60 günlük süre içerisinde cevap verilmediğinden bu sürenin dolduğu tarih tebellüğ tarihi olarak belirtilmiştir, ifadesini yazmaları uygun olacaktır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber