Sapanca Gölü sanayi ve ticari amaçlı kullanılmasın!

Sakarya’daki 438. Hafta adalet ve özgürlükler eyleminde Sapanca Gölü’nde yaşanan çevre sorununa dikkat çekilerek, göl ve derelerin sanayi ve su fabrikaları tarafından kullanılmaması istendi.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 01 Şubat 2014 20:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Sapanca Gölü sanayi ve ticari amaçlı kullanılmasın!

Sakarya'daki 438. Hafta adalet ve özgürlükler eyleminde Sakarya Dayanışma Derneği'nden Emre Berber'in okuduğu açıklamada, Sapanca Gölü'nde yaşanan çevre sorunları gündeme geldi.

Emre Berber'in yaptığı 438. Açıklamada Sapanca Gölü'ndeki kuraklık ve doğal dengenin bozulma riskinin ortaya çıkmasıyla ilgili olarak ise şu ifadelere yer verildi: "Göl'ün su seviyesi son sekiz yılda ölçülen en düşük seviyeye çekilmiş halde. Mevcut seviyenin kritik bir seviye olduğu söyleniyor. Gölde meydana gelen bu kuruma ve çekilme doğal sebeplere dayanmıyor. Başta TÜPRAŞ olmak üzere çeşitli sanayi kuruluşlarının yüksek miktarda su çekmesinin su seviyesinin azalmasının temel sebeplerinden biri olduğunu biliyoruz. Bunun yanında Sapanca'yı besleyen derelerin özel su firmalarına tahsis edilmesi ve söylenenlere göre bu firmaların kanuni haklarını da aşan oranda bu derelerden su çekmelerine göz yumulması çekilmenin önemli nedenlerinden. Sapanca Gölü kurumanın eşiğine geldi. Yetkilileri, bu kritik durum karşısında gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz."

Açıklamada Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan İnsani Gelişme Raporu'na da değinildi. Berber, "Rapora göre dünya nüfusunun en zengin yüzde 1'lik kesimi dünya üzerindeki bütün gelirlerin yüzde 40'ına sahip. Buna karşılık gelir tablosunun alt kısmındaki yüzde 50'lik nüfus, yani dünyanın zengin olmayan yarısı ise dünyadaki toplam gelirin yalnızca yüzde 1'ini almakla yetiniyor. Rapor ayrıca, 1990 ile 2010 yılı arasında gelir dağılımındaki adaletsizliğin de yüzde 11 oranında artmış olduğunu tespit ediyor. Bu çarpıcı rakamlar dünyada zulmün ve adaletsizliğin nasıl da derinleştirildiğini gösteriyor. Zenginlerle yoksullar arasındaki makasın bu kadar açılmasının en önemli sebebi, şüphesiz, neoliberalizm ve kapitalist ekonomik sistemin tüm dünyaya egemen olmasıdır. Bizler, ilhamını vahiyden alan Müslümanlar olarak, bu ahlaki yozlaşmaya ve zenginliğin aramızda böyle bölüştürülmesine itiraz ediyoruz. Kimsenin geçinebilmek için ömrünü çalışmakla tüketmediği, servetin yalnızca zenginlerin arasında dönüp dolaşmadığı, Allah'ın sınırsız nimetlerinin aramızda adil bir şekilde paylaştırıldığı bir dünya hedefliyoruz" dedi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber