TÜSİAD'ın hazırlattığı Yargı Reformu raporunda, OHAL kararnameleri ve YAŞ kararlarının denetlenebilir hale gelmesi gerektiği belirtildi
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) hazırlattığı "Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi ve Adil Yargılanma İlkesi Işığında Hukuk Devleti ve
Yargı Reformu: Anayasa Hukuku, İdare Hukuku ve Ceza Hukuku Açısından" raporunda
denetlenemeyen işlemlerin hukku sisteminden ayıklanması istendi.
Anayasa'nın 105. maddesinde yer alan "Cumhurbaşkanı'nın resen imzaladığı
kararlar ve emirler aleyhine, Anayasa Mahkemesi dahil yargı mercilerine başvurulamaz"
hükmünün yeniden gözden geçirilmesinin gerekli olduğu belirtilen raporda, Anayasa'nın
125. maddesinde yer alan Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) kararlarının yargı denetimine
tabi olmamasının da tartışmaya konu olduğu kaydedildi.
Ancak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) birçok kararında YAŞ kararlarının
disiplin hukukuna yönelik olduğu gerekçesiyle AİHS'nin 6. maddesi kapsamına
girmediğini belirlediğine işaret edilen raporda, "Bu durumda YAŞ kararlarının
sadece idari işlem niteliğinde olanlarının denetime açılması yönünde bir değişikliğin
yapılması gerçekleştirilmelidir" denildi.
Raporu hazırlayanlar arasında bulunun Prof. Dr. Süheyl Batum da etkin bir hukuk
devletini kurabilmek için ilk önce denetlenemeyen işlemlerin Türk hukuk sisteminden
ayıklanması gerektiğini söyledi. Batum, "Olağanüstü Kanun Hükmündeki Kararnameler,
YAŞ kararları, Cumhurbaşkanı'nın işlemleri, YSK kararları bunların mutlaka denetlenebilir
hale gelmesi lazım. Denetlemeyen kişilerin denetlenebilir hale gelmesi lazım"
dedi.
'Bilirkişi adaleti bitmeli'
Batum'un koordinatörlüğünde Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Feridun Yenisey, Galatasaray Üniversetisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Celal Erkut
ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel İnceoğlu tarafından hazırlanan
raporda yargılamanın yerine getirilmesinde bilikişi ve tebligat gibi faktörlerin
süreci uzattığına da dikkat çekildi. Raporda, 'Bilirkişi adaleti önlensin' denildi.
Raporun tanıtım toplantısında konuşan Doç. Dr. Celal Erkut da Türkiye'ye aleyhine
AİHM'de açılan 2 bin dava olduğunu hatırlatarak bunun maddi yükünün 4 milyar
dolar olduğunu da belirtti.
milliyet