Üniversitelerarası Kurul toplantısında Rektörler, YÖK taslağının neredeyse bütün maddelerine itiraz etti.
Üniversitelerarası Kurul toplantısında Rektörler, YÖK taslağının neredeyse
bütün maddelerine itirazlar getirirdi.
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in Üniversitelerarası Kurul'la (ÜAK) toplantısı tartışmalı geçti. ÜAK üyeleri, YÖK'ün hazırladığı taslağın hemen her maddesine itiraz etti. ÜAK'tan "Biz bu taslak için çok çalıştık. Ama taslak tamamen değiştirildi" eleştirisi alan Teziç, dün de YÖK Genel Kurulu'nu topladı. Toplantıda, Teziç geri adım attı ve ÜAK'ın eleştirilerini tekrar değerlendirmeye karar verdi.
Tepki toplayan maddeler
ÜAK üyelerinin hazırladığı taslakta, YÖK'ün görevlerinin bazıları ÜAK'ya devredilmesi, YÖK' ün sadece koordinasyon birimi olması öngörülüyordu. Teziç'in taslağındaysa YÖK'ün yetkilerinin ÜAK'a devredilmesi Anayasa'nın 130 ve 131. maddesine aykırı bulunarak metinden çıkarıldı. ÜAK üyeleriyle toplantıda ÜAK'ya tüzelkişilik verilsin mi verilmesin mi tartışması yaşandı.
ÜAK'nın hazırladığı taslakta yer alan 'torba bütçe' uygulaması Teziç'in taslağında yer almadı.
ÜAK üyeleri, kendi taslaklarında yer alan Fakülte Akademik Genel Kurulu'nun son taslakta olmamasını eleştirdi.
YÖK'ün hantal yapısının devam ettiği görüşü belirtilerek, "Genel kurullar yine kooperatif genel kurulu gibi olacak" denildi.
Dönüşümlü rektörlük uygulamasının rektörlere kısıtlama getireceği vurgulandı.
Eğer vakıf üniversitelerine devlet yardımı artırılacaksa, aynı yardımların devlet üniversitelerine de yapılması istendi.
Ağır eleştiriler
Teziç'in ÜAK ile yaptığı toplantıda bazı rektörler Teziç'i ağır bir dille eleştirdi.
ÜAK üyeleri, "Cumhurbaşkanı ve Başbakan bize YÖK taslağını hazırlama yetkisi
verdi. Biz de centilmenlik yaparak yeni gelmeniz sebebiyle 'Hazırladığımız metni
değerlendirin' dedik. Ama biz size şu yetkiyi vermedik: Bir taslak hazırla ve
git bunu teslim et. 'Ben istediğim değişikliği yaparım' kimse bir şey diyemez"
dediler. Teziç, bu eleştiriler karşısında sessiz kaldı. Taslakta, meslek liselerinin
üniversiteye girişindeki düzenlemenin ÖSYM ve MEB'e bırakılması da eleştirildi.
ÜAK üyeleri bu ifadeye itiraz ederek, "Bu MEB'e bir taviz anlamına mı geliyor?"
dediler.
İlk geri adım işareti
Teziç ise tartışmalı ÜAK toplantısının ardından geri adımın işaretini verdi.
Daha önceden taslağı perşembe günü Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e sunacağını belirten
Teziç, söyleminden geri adım atacak.
YÖK Genel Kurulu'nda ise dışarıya ÜAK ile tartışma görüntüsünün çıkmasının istenmediği
belirtilerek, ÜAK ile el ele çalışmaların sürdürüleceği vurgulandı. Toplantıda,
hâkim görüş "Taslağın sunulmasında aceleye gerek yok" oldu. Bu nedenle,
Teziç, yeni bir takvim belirledi. Teziç, gelen eleştiriler ve önerileri değerlendirmek
için hükümetten süre isteyecek. Toplantıya katılan rektörlerin açıklamaları
ise şöyle:
'Taslak olgunlaşmalı'
Gazi Üniversitesi Rektörü Ayhan Alkış: Toplantıda, tüm rektörler olarak şunu
gördük. Henüz metin tam olarak olgunlaşmamış. Olgunlaşmamış bir metnin de Meclis'e
gönderilmesinin doğru olmayacağını Teziç'e ilettik. ÜAK olarak inatlaşma içinde
değiliz. Müzakere yöntemiyle işlerin çözülebileceğini söyledik. Ama zaman sıkıntısı
var.
Toplantıda, hemen hemen her madde gözden geçirildi. İtirazlar ve öneriler oldu.
Örneğin, değişimli rektörlüğün sıkıntıları olabileceğini anlattık. Yani bir
dönem üniversitenin sağlık birimlerinden, bir dönem sosyal bilimlerinden, bir
dönem de fen bilimlerinden rektör belirlenmesi bir kısıtlamadır. Bu da hoş değildir.
Bizde pek çok üniversite fen konularında daha kapasiteli, pek çok üniversite
de sağlık konusunda. İtiraz edilen bir başka madde de yardımcı doçent ile profesör
atamalarında oldu. YÖK'ün getirdiği asgari kriterler artırılabilir. ÜAK'ya tüzel
bir kişilik verilip verilmeyeceği konusu da tartışıldı.
Ankara Üniversitesi Rektörü Nusret Aras: Bu reform değil, restorasyon oldu.
Anayasa'nın 130 ve 131. maddeleri değiştirilmeden çok ciddi bir reform yapılması
olanaksız. Ama Anayasa'nın bu iki maddesinin engel olmadığı pek çok durum var.
Yani Anayasa değişikliği yapmadan yapılabilecek
değişiklikler var. Örneğin torba bütçe, ödüllendirme sistemi gibi.
'Ceza var, ödül yok'
Yeni taslakta cezalandırma var, ama ödüllendirme yok. Bunlar bizim taslağımızda
olmasına rağmen metne girmedi. Toplantıda genelde taslak tasvip görmedi. Biz
ÜAK olarak 4 ay çalıştık. 18 toplantı yaptık ve 40 işgünümüzü verdik. Bizim
metindeki maddelerin çıkması hepimizi üzdü.
YÖK Genel Kurulu üyesi Türkan Saylan: Toplantıda hepimiz bilgi notları sunduk.
ÜAK ile YÖK el ele çalışmaya devam edecek. Toplantıda, yasa taslağının aceleye
getirilmemesi benimsendi. Türkiye'nin tek meselesi YÖK değil. Önümüzde seçimler
var. Bu nedenle biraz daha beklenilecek.
'Son şekil verilmedi'
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz: Anayasa'nın yükseköğretimle
ilgili 130 ve 131. maddelerinin değişmesi aceleye gelmez. Milli Eğitim Bakanı
Çelik'de kasımda anayasa değişikliğine gidilmeden taslak hazırlanacağını söylemişti.
ÜAK Başkanı Prof. Dr. Ayhan Alkış hükümette bunu deklare etmişti. Bu yol geçerliliğini
koruyor.
Teziç, ÜAK'nın taslağındaki Anayasa değişikliği gerektiren maddeleri ayıkladı.
Toplantıda tek tek tavsiye verildi. Herkes Teziç'e destek verdi. Taslak bitmiş
değil, son şekli kurullarda tartışılacak.
Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran: YÖK'ün yetkilerinin
ÜAK ve üniversitelerin yetkili kurullarına devredilmesini istiyoruz. Ancak sayın
Başkan bunu Anayasa'ya aykırı buluyor. Çünkü YÖK'ün yetkileri Anayasa'da belirlenmiş.
Hükümet rektör seçiminde tur sisteminin uygulanmasını istiyordu. Toplantıda
buna ortak olarak karşı çıkıldı. Farklı taslak ve görüş yok. Artık yasada rektörlük
seçimlerini falan tartışmamak gerek. Eğitim kalitesi, araştırma sayıları, üniversite
sanayi işbirliğinin tartışıldığı bir yasa olmalı.
Teziç: Mücadele sert olur
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Galatasaray Üniversitesi'nde toplanan YÖK
Genel Kurulu öncesi şöyle konuştu:
"ÜAK ile toplantıda bazı sorunlar gündeme geldi. Arkadaşlarımın muhakkak
çözülmesini istediği noktaları, bizi çerçeveleyen Anayasa'yla bağdaştırmak gerekiyordu.
Bu toplantıda uzun tartışmalara neden oldu. Bu tartışmaları Anayasa değişikliğine
gitmeden çözmek zorundayız. Hükümet yetkilileri ile süre sorununu konuşmayacağız.
Vade koyup bir-iki ay diyebiliriz, ama içimize sinmeyecek bir şey gerçekleşirse
bunun mücadelesi çok daha sert olur.
Geleceğe ilişkin endişelerimiz var. 2-3 sene sonra üniversitelerin kapısında
4 milyon gencin yığılmaması için çözüm üretmek zorundayız. Nasıl gidilecek,
herkes mi liseye gidecek, nasıl bir imtihan sistemi olacak. Ölü metinlerle çok
zaman kaybettik. Yasama süreci, ikna olma sürecidir. Kamuoyunun, iktidarın,
muhalefetin iknası gerekiyor. Eğer eksi tutum alınır, inatlaşma ile düzenlemeler
yapılırsa, bunun adı çözümsüzlüktür."
radikal