Ankara Ayaş'ta başkan adaylarıyla konuştuk

Ankara Ayaş'ta CHP ve Ak Parti Belediye Başkan adaylarıyla konuştuk.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 06 Mart 2014 15:33, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Ankara Ayaş'ta başkan adaylarıyla konuştuk

Ankara'nın Ayaş ilçesinde mevcut belediye Başkanı ve aynı zamanda CHP Ayaş Belediye Başkan adayı Ali Başkaraağaç ve Ak Parti Ayaş Belediye Başkan adayı Bülent Taşan ile kazandıkları takdirde Ayaş için neler yapacaklarını konuştuk.

VAATLERİ KAYDA GEÇİRİYORUZ

Memurlar.net olarak yerel siyasetçiler ile yaptığımız görüşmeleri yayınlamaya başladık. Amacımız, projeleri, vaatleri kayda geçirip, bir sonraki seçimde seçmen denetlemesine imkan tanımak. Bu çerçevede il veya ilçedeki en güçlü adaylarla yaptığımız söyleşileri dikkatinize sunuyoruz. Vaatlerini kayda geçirmek isteyen adaylar, memurlar.net'in iletişim bilgilerinden bizlere ulaşabilirler.

Edip Üzen/Memurlar.net

AK PARTİ ADAYI BÜLENT TAŞAN İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJ

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

1963 Ayaş doğumluyum. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1985 mezunuyum. 1986 yılında Başbakanlığa uzman yardımcısı olarak girdim, hukukçu olarak başladım. Aynı yıl 1986'da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Kamu alanında yüksek lisansa başladım. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Konya Selçuk Üniversitesi Anayasa Hukuku alanlarında doktora programlarına devam ettim. Başbakanlık maceramız 1986'da başladı birçok alanlarda hukukçu olarak görev yaptım, yine Refah Yol döneminde Ekonomi ve Mali İşler başkanlığı yaptım. Arkasından Çevre Bakanlığı'nda Vehbi Dinçer Bey ile daha önce birinci hukuk müsteşarı olarak birlikte çalışma imkanımız oldu. Özellikle Çevre Müsteşarlığı'nda belediyelerle diyaloglarımız çok iyi olunca asıl hizmetin belediyede olduğunu siyasetin ilk ve ana kademesinin belediyede geçtiğini anladım.
Daha sonra Sami Güçlü Bey ile Tarım Bakanlığı'nda uzun yıl görev yaptık. Yine Tarım Bakanlığı'nda 3 yıl kurul üyeliği yaptım. Müsteşar yardımcılıklarına vekalet ettim. Arkasından Başbakanlığa dönünce Başbakanın güvenlik konusunda hukuk danışmanlığını yapıyordum. Birlikte aynı anda Yüksek Hakem Kurulu'nda da görevim vardı. Yüksek Hakem Kurulu biliyorsunuz belediyelerin özellikle diğer işçi diyaloglarında ki uyuşmazlıklara bakan bir kurum olduğu için o anlamda da müktesebat elde ettik. Yani bugüne kadar Başbakanlık, Çevre Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Yüksek Hakem Kurulu derken hep böyle Tarım sektörü ile alakalı, belediye sektörü ile alakalı, hizmet sektörü ile alakalı işlerde bulunduk. 2013'ün Aralık ayı itibari ile de istifa ettik, memuriyeti bıraktık. Ayaş AK Parti Belediye Başkan adayı olduk. Ve hizmete devam diye koşturmaya devam ediyoruz.

Belediye Başkanlığı'nı kazanırsanız Ayaş halkı için projeleriniz nelerdir?

Ayaş ne yazık ki olmazları o kadar çok fazla ki. Olanlarını anlatsak herhalde birkaç dakikaya sığdırabiliriz. Ayaş'ta yıllar boyu hep muhalefette kaldığı için burası hizmete susamış, bugünlerde ben bunu kuraklıkla ilişkilendiriyorum. Nasıl bir kurak toprak yağmura, kara muhtaç ve yağmur duası yapıyorsak, Ayaş'ta bugünlerde hizmet duası yapıyor. Yılların verdiği bir boşluk var, bir hizmet alamamak var, ama bu son yıllarda artık hat safhaya geçti. Dolayısıyla da biz Ayaş'ta büyük projeler dillendiriyorduk. İşte biz buraya termal esaslı seralar, hayvancılık bölgelerin, iki yıllık üniversite, şehri güzelleştiren çarşı, vadileri elimizden geçirelim diye arzu ederken işin içine girince inanır mısınız? Burada Ayaş'ta bir tuvaletin, camilerin etrafında bir şadırvanın, bir banyo yapılacak hamamın, misafirleri konuk edeceğimiz bir otelin olmadığını bile görünce o büyük projeleri dillendiriyoruz ama bu arada çöp tenekesinin, tuvaletin proje olarak sunulacağı bir seviyeye geldik. Bu bizim vicdanımızı sızlatıyor. Günlük yaşamla ilgili Ayaş'ın sıkıntıları var. Yaşanabilir bir Ayaş diye sloganımızla onun için çıktık. Ayaş'ta insanlar yaşamıyor artık. İnsanlar Ayaş'ı terk etmeye başladı. Bir bayanın Ayaş'ta günlük hayatını geçirebileceği bir alan yok. Bir beyefendinin kalacağı kahve dışında bir sosyal tesisimiz yok. Bizim arzumum hanımıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, genç kızıyla yaşanabilir bir Ayaş yapalım diyoruz. Dolayısıyla hizmeti biz Ayaş'a yığmak istiyoruz. Ben bunu kendi başıma, kendi gücümle söz vermiyorum. Ayaş'ın bütçesi kendini geçindirecek durumda değil. Biz Başbakan'a güveniyoruz, Başbakan'ın danışmanlığını yaptık, biz Melih Bey'e güveniyoruz. 30 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanı ile bir dostluğumuz, arkadaşlığımız var. Dolayısıyla da geçen geldiği zaman Melih Bey'in burada ifadesi ile Bülent kardeşimiz istediği şeyi ben ikiletmeyeceğim. Biz bunlara güvenerek bazı projeleri dillendiriyoruz. Allah izin verişe biz, Büyükşehir ve İktidar ağzımızdan çıkan her şey bizim sözümüz ve senedimizdir. Birilerinin 10 yıl önce vaat edipte bir tane iş yapmadığı gibi değil. Biz geldiğimiz zaman 5 yıla bir 25 yılı sığdırmak istiyoruz. Belediye meclis üyelerimiz ve ekibimizi seçerken de buna göre seçtik. Her biri bir Belediye başkanı gibi davranacak ve biz 5 yılda Allah nasip ederse bütün projelerimiz bu 5 yıla sığdıracağız.

Belediye bütçesi ve borçları hakkında bir bilginiz var mı?

İçeri de bir çalışmamız yok. Bizim bildiğimiz kadarıyla mesela Akyurt'ta bir bina yapmaya, bir arazimizi satmaya kalktılar Büyükşehir'e borçlarından dolayı ipotek konuldu ve satılmadı. Şimdi bir bina satılıyor SGK borçlarından dolayı el koymuş. Belediye şu anda borç batağının içerisinde. Bizim en büyük endişemiz ve korkumuz buydu. Borç olacak elbette, biz geleceğimiz zaman bir enkaz devralacağımızı biliyoruz. Ama bunu Allah'ın izni ile biz giderleri kapatarak, burada Başbakanlık'ta ki ve Kamu Yönetiminde ki tecrübemizi kullanarak bir belediyeyi adam gibi bir kurumsal yapıya kavuşturmak istiyoruz.
Allah nasip ederse borç, dert biz bir şeye talip olduk. Bunların sıkıntılarını biliyorduk, bir şey yapmadıklarını biliyorduk, dolayısıyla da biz borçlardan korkmuyoruz. Biz kaynak üretmek istiyoruz. Bu kaynağı nasıl üreteceğiz; Birincisi buranın nüfusunu arttırmamız lazım. Bu nüfusu arttırmak için de bir imar planını buradan geçirmemiz lazım. Ve nüfus arttıkça kaynak çoğalacak, yatırım artacak, işsizlik azalacak ve Ayaş birazcık daha ulaşımıyla, günlük ve gecelik yaşamıyla, doğalgazıyla, sıcak sularıyla Ankara'nın bir cazibe merkezi olacak ve insanlar burada yaşamaya başlayacak.

Şu anda Ayaş'ta mevcut anket durumları nasıl?

Geçenlerde Parti'nin yaptığı bir anket var. Biz en yakın rakibimize 20 puanlık bir farkla gidiyoruz. Yani biz şuanda %50'ler civarındayız. En yakın rakibimiz %30'larda CHP gözüküyor. Ve aşağı yukarı %19 %20'lerde bir MHP gözüküyor burada. Ama bizim hedefimiz, arzumuz burada bu puanı ne kadar yükseltebilirsek biz Ankara'ya güçlü çıkmak istiyoruz. Bizi buraya Başbakan, Melih Başkan gönderdi dolayısıyla da onların yüzünü kara çıkartmayacağız inşallah. Bu dönem Ak Parti alacak Ayaş'ı.

CHP ADAYI ALİ BAŞKARAAĞAÇ İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJ

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Ankara doğumluyum. Eski adıyla Hacettepe yeni adıyla Hamamönü'nde doğdum büyüdüm. Okul hayatımı Ankara'da tamamladım. Aslen Ayaş'lıyım. 1977'den bu yana hem öğrencilik yıllarımı hem de normal hayatımda da siyaset ile uğraşıyorum. Ankara'da Cumhuriyet Halk Partisi Ankara İl Gençlik Kolları Başkanlığı yaptım. Çankaya ilçede yönetim kurulu üyeliği yaptım. Siyasi olarak 6 dönem kurultay delegeliği yaptım. İl yönetim kurulu üyeliği yaptım. Bazı siyasi toplum örgütlerinde görev aldım, Ankara Kulübü Derneği üyesiyim. Aynı zamanda ilçe başkanlığı yaptım iki dönem. 2004'ten bu yana da Cumhuriyet Halk Partisi'nden Ayaş'ta Belediye Başkanlığı yapıyorum.

Son 10 yıla baktığımızda Ayaş için neler yaptınız?

2004'ten önce Ayaş'ta ilçe başkanlığı yaptığım dönemde buradaki sıkıntıları gördüğüm için aday oldum. Ayaş 1400 yıllık tarihe sahip hem doğal güzelliğiyle, hem kültürel varlıkların olması nedeniyle tarihi bir kent. Ankara'nın arka bahçesi dediğimiz sebze, meyve deposu olarak gördüğümüz bir kent. Aslında Ankara'nın ciddi anlamda akciğeri olduğunu bildiğimiz kentlerden bir tanesi. Kaz dağlarından sonra oksijen bolluğunun en yüksek olduğu bölge Ayaş bölgesidir. Tabii ki Ayaş'a geldiğimiz zaman Ayaş'ın bir köy havası olduğunu o dönem inşaların çok ciddi anlamda sıkıntılı günler yaşadığını da biliyoruz. Bu süreç içerisinde Ayaş'ın tüm sokak çalışmalarını gördük buralarda insanlarımız hala çamurda ve yapılmayan yollar da yürüyorlardır. Ve çevre düzenlemelerinin hiç olmadığı bir kent halindeydi. Bu dönem içerisinde Ayaş'ın sorunlarını programlarken önce Ayaş halkının nasıl bir yerde yaşaması gerektiğini planlamak gerekiyordu. Ama işimiz de zordu. 1230 lirayla eski parayla 1 milyar 230 bin lira dediğimiz küçük kir rakamla belediyeyi devraldım. 16 buçuk trilyon borç 1230 lira kasasında para olan ayın 13'ünde devraldığım belediyenin ayın 15'inde o dönem 98 milyar maaş ödemesi olan bir belediyeydi. Ama şuanda Ayaş Belediyesi'nin borcu yok. Ayaş Belediyesi'nin hiçbir personele borcu yok. 16 buçuk trilyondan kalan borcu yok. Hem hizmet verdik hem borçları kapatma gibi bir çalışmanın içerisinde olduk. Tabi bu borçlanmamamız anlamına gelmiyor. Belediyecilikte tabi ki borçlanılacak. Belediyeler imar yoluyla kalan kendi arşlarını ve elindeki mal varlıklarını satarak da belirli hizmetleri verirler. Ben Ayaş Belediyesi başkanı olarak şuana kadar hiçbir yer satmadım, satmayı da düşünmüyorum. O paraları hizmete dönüştürmeyi düşünmüyorum.

2014 seçimlerini kazanırsanız projeleriniz var mı?

Tabii ki proje hazırlamadan insanlar yola çıkamazlar. Ayaş'ta bizim 13 kurulumuz gitti. Adliye gitti, hastane gitti, askerlik şubesi gitti, pancar gitti, şeker gitti, bağkur gitti. Ayaş'tan bir sürü kurum hükümet tarafından alındı. Adliyesi, hastanesi olmayan bir ilçe olabilir mi? Ayaş'ın adliyesi Sincan'da görülüyor. Ayaş'a bağlı Genç Ali köyü benim mahallem. Mahallem olmasa bile Ayaş'a 40 km. Ankara'ya da 60 km, oldu 100km. Bir yaşlı teyzem, amcam Genç Ali Köyü'nden önce bir 10 km inecek orada bir araç bulacak oradan 40 km Ayaş'a. Ayaş'ta inecek tekrar bir otobüs, dolmuş bekleyecek. Sincan'a gidecek tekrar bir otobüs bekleyecek Adliye'ye gitmek için. Bir dava açmak ya da dava takip etmek için bir günü tamamen gidecek. Doğum, ameliyat yapılabilen bir hastanemiz vardı artık o da yok. 20.000 nüfuslu bir ilçede hastane, adliye, bağkur yok bunlar önemli problemler.
Bir belediye başkanı kalkıp ben adliye binasını getireceğim diyemez. Adliye bir belediye başkanının yapabileceği bir iş değil. Adliye ile belediye başkanı uğraşamaz. Belediye başkanı ben hastaneyi getireceğim diyemez. Bunlar hükümetin yapabileceği şeyler.

Ayaş'ta bir düğün salonumuz yoktu. Koskoca bir düğün salonu yaptım 850 kişilik. Kültür merkezi olarak eski depolar vardı o zamanlar kaymakamlıktan istedim buraları hem toplantı salonu yapalım, tiyatro, sinema salonu yapalım dedim. Ama o dönemim kaymakamları da belirli siyasi hesapların içerisinde olduğu için bunları yapamadık. 3 tane tarihi evimiz var bunların restorasyonlarını bitirelim. Bir tarafını Ayaş'ın yöresel yemeklerini sergileyen bir konak yapalım, bir tarafını da kadınların, inşaların gidebileceği kültür evi haline getirelim, bir diğerini de dışarıdan gelen misafirlerimizi ağırlayabileceğimiz bir konuk evi, otel yapalım dedik yine kabul görmedik.

Ayaş'ta anket durumları nedir?

Melih Gökçek'in istediği yerlerden birisi Ayaş'tır. Sebebi Ayaş Ankara'nın batıya açılan tek kapısıdır.
Bu bölge gelişime, imara açılmayan bir bölgedir. Biliyorsunuz Ankara'da imara açılan bölgelerde kimler neler yapıyor, kimler ne işler çeviriyor. Buradaki istekleri, amaçları, buradaki arazilerin yoğunluğu, buradaki arazilerin çokluğu bazı insanların iştahını kabartıyor. Ama maalesef burada biz bunu önüne geçeceğiz. İştahlarını keseceğiz. Ayaş'ta Cumhuriyet Halk Partisi Ali Başkaraağaç tekrar belediye başkanı bunu unutmayın. Belediye başkanı olurken sadece CHP oylarıyla değil. Ak partili düzgün düşünen insanlar, MHP'li arkadaşlarımız, vatanını milletini seven arkadaşlarımız oy verecekler. Çünkü ben Ayaş'ın sibobuyum. Ayaş'ın koruyucusu abisiyim birilerine karşı. Eğer Ali Başkaraağaç burada olmazsa Ayaş satılır, satıldığı gibi insanlar burada maraba durumuna düşer. Biz onların burada koruyucusuyuz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber