Sendikal eyleme katılacak memura disiplin cezası verilemeyeceğine dair Edirne İdare Mah. kararı
Mahkeme kararlarınızı bize gönderin, yayınlayalım
T.C.
EDİRNE
İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO: 2006/308
KARAR NO: 2006/628
DAVACI: ...
DAVALI: Şarköy Kaymakamlığı/ Şarköy/ Tekirdağ
DAVANIN ÖZETİ: Dacanın aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Tekirdağ Valiliği Şarköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 22.04.2004 tarih ve 2004/53 sayılı kararının; sendika üyesi olduğu, kamu emekçilerinin toplumsal ve ekonomik durumlarını iyileştirmek amacıyla sendikanın aldığı karar doğrultusunda bir gün süre ile üretimden gelen gücünü kullanarak işe gitmediği, 657 sayılı DMK'nın 125/C-b maddesinde belirtilen anlamda özürsüz olarak göreve gelmeme gibi bir durumun bulunmadığı, Anayasa'nın kamu görevlilerine sendika kurma hakkı tanıdığı, bu hakkın sendikal çalışmalara ve sendikal eylemlere katılma hakkını da içerdiği ve demokratik bir hak olduğu , esasen ülkemizin taraf olduğu "İnsan Hakları Evrensel Bildirisi", "İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Avrupa Sözleşmesi" , "Avrupa Sosyal Şartı" gibi uluslararası metinler ile Uluslararası Çalışma örgütü (İLO) sözleşmelerinde memurların sendikal örgütler kurma ve bu sendikalar ile üst kuruluşlarını amaçları doğrultusunda etkinliklerde bulunabilmelerinin kabul edildiği, tüm bunlara karşın sendikal eylem nedeniyle bir gün işe gelmemeyi mazaret kabul edilmeksizin verilen cezada hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek iptal ile dava konusu işlemden kaynaklanan zararların doğduğu tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren edirne İdare mahkemesince Danıştay 12. Dairesinin 16.11.2006 tarih ve E: 2005/4827, K: 2005/3997 sayılı bozma kararına uyularak gereği görüşüldü;
Dava, Davacının aylıkten kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Tekirdağ Valiliği Şarköy İlçe milli Eğitim Müdürlüğünün 22.04.2004 tarih ve 2004/53 sayılı kararının iptali ile dava konusu işlemden kaynaklanan zararların doğduğu tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının sendika kurma hakkı başlığını taşıyan 51.
maddesinde, "Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde,
ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden
izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma
ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye
olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi,
genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda
gösterilir.
Aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz.
İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna
ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir.
Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin
temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz." hükmü getirilmiş,
Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasında ise, usulüne göre yürürlüğe konulmuş
Milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık
iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş
temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı
konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası
andlaşma hükümlerinin esas alınacağı kurala bağlanmıştır. Türkiye Büyük Millet
Meclisince onaylanarak yürürlüğe giren Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO)
87, 98 ve 151 sayılı sözleşmelerinde, memurlar dahil olmak üzere tüm çalışanların
sendikal örgüt kurabileceği belirtilmiştir.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları kanununun 1. maddesinde "kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve meslekî hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi için oluşturdukları sendika ve konfederasyonların kuruluşu, organları, yetkileri ve faaliyetleri ile sendika ve konfederasyonlarda görev alacak kamu görevlilerinin hak ve sorumluluklarını belirlemek ve her hizmet kolunda yetkili kamu görevlileri sendikaları ve bunların bağlı bulundukları konfederasyonlar ile Kamu İşveren Kurulu arasında yürütülecek toplu görüşmelere ilişkin esasları düzenlemektir" denilerek Kanunun amacı belirtilmiştir, Kanunun 5198 sayılı Kanunla değişik 18. maddesinin 1. fıkrasında; "Kamu görevlileri, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tâbi tutulamaz ve görevlerine son verilemez." hükmü getiriliştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-b maddesinde özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Olayda, davacının, üyesi bulunduğu, sendikanın yetkili kurumlarınca alınan karar uyarak kamu görevlilerinin içinde bulunduğu mali sıkıntıların kısmen düzeltilmesi ve kamuoyunca bilenen bu sıkıntıları yine kmuoyuna anlatarak desteğinin sağlanması amacıyla 11.12.2003 tarihinde 1 gün göreve gelmeme eylemnini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazaret olarak kabulü gerektiğinden, 657 sayılı Kanunun 125/C-b maddesinde öngörülen "özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek" fiiilinin sübuta ermediği sonuç ve kanaatine varıldığından, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, mahkememizce hukuka aykırı bulunarak iptal edilen işler nedeniyle davacının aylığından kesilen miktarın, kesinti yapıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlijte davacıya tazminen ödenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, davacının aylığından kesinlen miktarın, kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı idare tarafından davacıya tazminen ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 90,80 YTL yargılama ve temyiz giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, tebligat giderlerinden artan kısmın istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere, 28.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan vekili: Kemal YEMİŞEN
Üye: Harun ÇEVİK
Üye: Ertan YEŞİLÖZ