Selam soruşturmasında orjinal delil yokmuş!

Başbakan Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, gazeteciler, akademisyenler ve iş adamlarından oluşan 3000'e yakın kişinin dinlendiği Selam Soruşturması'nda bir skandal daha deşifre oldu.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 24 Haziran 2014 08:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Selam soruşturmasında orjinal delil yokmuş!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da aralarında olduğu 2280 kişinin dinlendiği Selam/Tevhid Kudüs Ordusu soruşturmasında yeni bir skandal deşifre oldu. Selam Kumpasıyla ilgili basında çıkan haberleri savcılığa şikayet etmek için harekete geçen soruşturmanın savcılarından Adnan Çimen dilekçesinde, dosyadaki belgelerin orjinal olmadığını itiraf etti. Çimen, 'Birçok belgenin aslı soruşturma dosyasında bulunmamaktadır' dedi.

ÖZEL YETKİ ALDI 15 GÜN SONRA SELAM'A BAŞLADI

Çimen dilekçesinde Sultanahmet'te Genel Yetkili Cumhuriyet Savcısıyken 24 Mart 2011 günü HSYK tarafından kendisine özel yetki verildiğini anlattı. Özel yetkili savcılıkta göreve başladıktan sadece 15 gün sonra Selam soruşturması Çimen'e tevzi edildi. Dilekçesinde kamuoyunda yankı uyandıran tartışmalı KCK-Avukatlar soruşturmasını da yürüttüğünü ve 2401 sayfalık KCK iddianamesini yazdığını söyleyen Çimen, hazırladığı iddianamede ilk kez 'paralel yapı' ifadesinin kendisi tarafından kullanıldığını söyledi. Çimen, bu konuda Türk Solu Dergisi yazarı Gökçe Fırat'ın yazdığı Paralel Devletler Savaşı isimli kitaba referans verdi. Fırat, sahibi olduğu dergideki ırkçı ve Tayyip Erdoğan düşmanı yaklaşımlarıyla biliniyor.

3000 KİŞİ DE DİNLESEK 1 SAYILIR

Çimen dilekçesinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun '2280 kişi örgüt olmadan dinlendi' açıklamasını da yalanlamaya çalıştı. Soruşturma kapsamında 33 ayda dinlenen isim sayısının '230 civarında' olduğunu söyleyen Çimen şu ifadeleri kullandı: 'Malum olduğu üzere telefon görüşmesi iki tarafı olan bir faaliyettir. Hakkında dinleme kararı aldığımız bir şüphelinin diğer şahıslarla yaptığı görüşmenin tamamını dinlememiz yapılan işin doğası gereği zorunludur. 3 ay boyunca dinlenen bir şüpheli 1000 kişiyi aramış, 2000 kişi de şüpheliyi aramışsa hukuki anlamda dinlenen kişi 3001 değil yalnızca 1 kişidir.'

Şikayet için Yargıtay'ı bekledi

Dosyadaki bir skandal da aynı dilekçeyle ortaya çıktı. Soruşturmanın belgelerinde tahrifat yapıldığı iddiasını yalanlamaya çalışan savcı, binlerce kişinin telefon görüşmesinin dinlendiği soruşturmaya dayanak olan delillerin orjinalinin dosyada bulunmadığı ve kendisine fotoğraf olarak geldiğini söyledi. Bu da gösteriyor ki Selam kumpası başarılı olsaydı, Balyoz Darbe Planı davasında olduğu gibi yüzlerce isim hakkında doğruluğu kuşkulu dijital deliller gerekçe gösterilerek tutuklanacaktı.

Öte yandan Çimen'in, yürüttüğü soruşturma hakkında çıkan haberlerle ilgili şikayetini, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin Umut Davası'yla ilgili onama kararı vermesinin ardından yapması dikkat çekici. Daha önce Futbolda Şike ve Balyoz davasını onayan 9. Ceza Dairesi, geçtiğimiz Mart ayında Umut davasıyla ilgili verilen mahkeme kararını onamıştı. Tartışmalı geçen Umut davasında işkence iddiaları da gündeme gelmiş ve 28 Şubat sürecinde açılan davanın zorlama olduğu yorumları yapılarak gerçeklikten uzak bulunmuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber