TUİK'teki 4/C'liler Meclis gündeminde

Büro Memur-Sen Genel Başkanı Uğur Ünalan, 4/C'lilere iş güvencesi getiren önergede kapsam dışı tutulan Türkiye İstatistik Kurumunda çalışan 4/C'lilerin sorun ve taleplerini içeren raporu, AK Parti Yozgat Milletvekili Ertuğrul Soysal'a teslim etti.

Büro Memurları Sendikası Genel Başkanı Uğur Ünalan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve AK Parti Yozgat Milletvekili Ertuğrul Soysal'la Büro Memur-Sen Genel Merkezinde görüştü. Ünalan, 4/C'lilere iş garantisi getiren ve Meclis Genel Kurulunda kabul edilen önergeyle getirilen iş güvencesinde, Türkiye İstatistik Kurumu'nda çalışan 4/C'li personellerin kapsam dışı tutulmasından duyduğu rahatsızlığı Milletvekili Soysal'a dile getirdi. Görüşmenin sonunda Ünalan, Türkiye İstatistik Kurumunda çalışan 4/C'li personellerin sorun ve taleplerini içeren raporu AK Parti Milletvekili Soysal'a teslim etti.

İşte TÜİK'te Çalışan 4/C'lilerin Sorun ve Taleplerini İçeren Rapor:

Kamuda 4/C Geçici personel istihdamı ilk kez 1972 yılında (42 yıl) Türkiye İstatistik Kurumu'nda başlamıştır. Halen daimi olarak TÜİK'te çalışan 1977 4/C'li personel bulunmaktadır. Bu personel 11 ay 28 gün çalışmaktadır. Kurumda 4/C'li personelin, %10'u 15 yıl ve üstü, %70'i 10-15 yıl ve %20'si ise 5 yıl ve altı çalışandır.
TBMM, YSK, üniversitelerde de aynı statüde ancak farklı haklara sahip 4/C'li personel bulunmaktadır (2000 kişi). 2005 yılına kadar sınırlı sayıda olan 4/C'li personel sayısı özelleştirme uygulamaları sonucunda işsiz kalan ve bilahare işsiz kalacak olan işçilerin de kamuda istihdamı ile birlikte 23.000'lere ulaşmıştır.
Türkiye İstatistik Kurumu'nda ayrıca ADNKS (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi ) gibi (1-3 aylık) kısa süreli proje çalışmalarında (kısmi süreli) 4/C'li geçici personel istihdam edilmektedir.
Ancak yukarıda belirtilen GEÇİCİ PERSONEL tanımına uyan, proje çalışmalarında çalışan kısmi süreli 4/C'lilerdir. 1977 TÜİK 4/C'li personeli bu tanıma uymamaktadır. Bu durumda olanlar için sınırlı süreli hizmet sözleşmesinin var olduğu ve Bakanlar Kurulu kararının farklı çıkartıldığı göz ardı edilmemelidir.
Kurumun sürekli işlerinden olan TÜFE ve ÜFE verilerini sürekli ayda 2 kez derleyen, Yıllık Sanayi Anketlerini, Üretici Fiyatlarını, Bütçe Anketini, Yaşam Memnuniyeti, Tarım ve Çevre İstatistikleri, İşgücü Anketi gibi sayısız anketi sürekli ve aralıksız olarak takip eden, veri girişlerini yapan, büro işlerini takip eden kurumun %53 ünü oluşturan 1977 TÜİK 4/C personelidir ve sürekli olarak çalışmaktadır.
Personelin sürekli olduğu SGK hizmet dökümlerinden, takip ettikleri anketlerden, tutanaklardan, imza föylerinden, aldıkları hizmet içi eğitimlerden, girdikleri sınavlardan rahatlıkla tespit edilebilir.
Ülke verileri nasıl ki periyodik olarak değil sürekli olarak açıklanıyorsa bu verileri toplayan TÜİK 4/C'li anketörleri de daimi personel konumuna gelmiştir(11 ay 28 gün).
4/C'li personelin %80'i üniversite %17'si lise mezunu % 3'ü ilköğretim mezunudur ve kalifiyelidir. 4/C'li personel ücretleri yüksekokul, lise ve ilköğretim olmak üzere (2 yıllık ve 4 yıllık okul mezunlarında maaş farkı yoktur) Bakanlar Kurulu kararıyla düzenlenirken TBMM de Başkanlık Divan Kararı ile belirlendiğinden TBMM'de çalışan 4/C'lilerin maaşlarında ve özlük haklarında çok büyük farklılıklar vardır. Bu durum da eşit unvana eşit ücret ilkesine aykırıdır. 666 ile kamuda eşit unvanlara eşit ücret uygulaması savunulurken bu durumun 4/C'de göz ardı edilmemesi gerekmektedir.
TÜİK'te yıllık izinler kullanılırken dahi diğer 4/C'lilerden farklı uygulama yapılmakta, izinler her aya iki gün şeklinde kullandırılmaktadır. (örn: TÜİK de Haziran ayında bir personel sadece 10 gün izin kullanabilmekte iken ) farklı kurumda çalışan bir 4/C'li yılın herhangi bir ayında 22 gün olan yıllık izin hakkının tamamını kullanabilmektedir. TÜİK'te personelin böyle bir hakkı bile bulunmamaktadır.
Aynı kurum da çalışıp aynı işi sürekli olarak yapmasına rağmen ücret ve sosyal haklarda kadrolu personel ile zaten yüksek oranda fark olan TÜİK 4/C'lileri bunun sıkıntısını yaşamakta iken şimdide özelleştirme ve TBMM'de çalışan 4/C'liler ile de ayrılarak tamamen ÜVEY EVLAT konumuna düşürülmüştür.
Bu kadar büyük bir özveri ile Türkiye'nin verilerini sürekli derleyen 1977 TÜİK 4/C'li personelinin de Torba Yasa ile iş güvencesine kavuşturulması gerekmektedir. Özelleştirme çalışanları ile aynı unvana sahip olan 4/C'lilerin emekleri hiçe sayılmamalıdır. Özelleştirmeden geçen çalışanların KPSS ile kuruma yerleştiği söylenmektedir ancak KPSS ile işçi kadrosuna atananların oranı 23.000 4/C'linin sadece %10 unu kapsamaktadır yani %90 2000 yılı öncesinde KPSS siz DMS siz yani bir sınava tabi tutulmadan işçi olarak göreve başlatılanlardan oluşmaktadır.
TÜİK'teki 4/C'lilere, hakkaniyetli bir şekilde iş güvencesinin verilmesi, özlük hakları ile sosyal ve maddi haklarının düzenlenmesi çalışma barışının sağlanmasına vesile olacaktır. TÜİK'teki 1977 4/C'li personel, devletin asli ve daimi işini yürütmekte olup Torba Yasa ile verilecek İŞ GÜVENCESİNDEN faydalandırılması ve kadro imkanı sağlanarak sorunun kökten çözülmesi gerekmektedir.