Sezer'in iadesinde gerekçe: Ayrıcalık tanınıyor
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5518 sayılı "Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun"u kısmen iade gerekçesinde, yurtdışına eğitim için gönderilenlerden eğitimini tamamlamayan ya da zorunlu hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere, devlet memurluğuna girmede ayrıcalık tanındığını belirterek, bunun hukuk devleti ve eşitlik ilkeleri ile kamu yararı ve hizmetin gerekleriyle bağdaşmadığını kaydetti.
Sezer, Yasa'nın 1. maddesiyle, yurtdışına gönderilen öğrencilerin zorunlu hizmeti ile ilgili düzenleme yapıldığını anımsattı.
Anayasa'nın, hukuk devleti, eşitlik, kamu hizmetine girme konusunda düzenlemeler getiren 2, 10 ve 70. madde hükümlerini anımsatan Sezer, "Yasa önünde eşitlik, hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Oysa, geçici 1. maddenin ikinci fıkrasında, birinci fıkra kapsamına girip de borçlarını zorunlu hizmet yaparak ödemek isteyenlere, devlet memurluğuna girmek isteyen diğer yurttaşlara kıyasla, sınav koşulu ve sınırlayıcı süre yönünden ayrıcalık tanınmaktadır. Bu nedenle, söz konusu kural hukuk devleti ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır" dedi.
Sezer, şunları kaydetti:
"1416 sayılı Yasa'ya göre eğitim için yurt dışına gidip başarılı olan herkes öncelikle zorunlu hizmet yapmakla yükümlüdür. Ancak, zorunlu hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyenler devlete borçlandırılmaktadır.
Oysa, 5518 sayılı Yasa ile getirilen geçici 1. maddede, Yasa'ya göre borçlandırılanların bu borcu ödeme yöntemi ya da seçeneği olarak zorunlu hizmet yapma olanağı getirilmiştir.
Bu nedenle, devlet memurluğuna girmek isteyen kişi ile 5518 sayılı Yasa kapsamında borcunu ödemek için devlet memurluğuna girme seçeneğini yeğleyen kişi arasında fark yoktur. Başka bir deyişle, geçici 1. madde ile yaratılan farklılık haklı bir nedene dayanmamaktadır. Her iki kesime de devlet memurluğuna girmede aynı yasal koşulların uygulanması eşitlik ilkesinin gereğidir."
Sezer, Yasanın 2. maddesi ile de lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla yurt dışına gönderilenler ile yurt içinde başka bir üniversiteye lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla gönderilenler hakkında düzenleme yapıldığını anımsattı.
Belirli koşulları taşıyanlara öğretim elemanı kadrolarına atanma olanağı sağlandığını hatırlatan Sezer, şunları kaydetti:
"Lisansüstü eğitimlerini tamamlamalarına karşın herhangi bir nedenle öğretim elemanı olarak çalışmaları uygun görülmeyenler ile lisansüstü eğitimlerini tamamlayamamaları nedeniyle yeniden öğretim elemanı olarak atanmalarına yasal olanak bulunmayan kişilerin, yükseköğretim kurumları dışındaki diğer kurumların devlet memurluğu kadrolarına atanma yönünden durumları, herhangi bir yükseköğrenimi bitirerek devlet memurluğuna atanmayı bekleyen kişilerden farklı değildir.
Buna karşın, söz konusu kişilerin istemleri üzerine doğrudan, sınavsız ve kimi sınırlamalara bağlı olmaksızın devlet memurluğuna atanmalarına olanak sağlayan kurallar, haklı bir nedene dayanmayan ayrıcalık sonucunu doğuracağından, Anayasa'nın 2. ve 10. maddelerine aykırı düşmektedir."