Disiplin Affı, Geri Dönüş Sağlar mı?
23/4/1999 tarihinden 14/2/2005 tarihine kadar işlenmiş fiillere verilen disiplin cezalarına af getiren Kanun 04/07/2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Bu konuya ilişkin geniş açıklamayı 04/07/2006 tarihinde yayımladık. Ancak, gelen sorular dolaysıyla bir konunun daha açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. O da şudur: Disiplin affı, memuriyetten çıkarılanlar için direkt olarak geri dönüş hakkı sağlar mı? Sorunun cevabı için başlığa tıklayınız.
Disiplin Affı
Kanunu 04.07.2006
Disiplin Affı
Yürürlüğe Girdi 04.07.2006
SORU: 2000 yılı içerisinde işlemiş olduğum suç sebebiyle Devlet Memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırıldım. İşlediğim suç 5525 sayılı kanunda af edilen suçlar kapsamında bulunmaktadır. 22 haziran 2006 tarihinde çıkan 5525 sayılı bazı disiplin cezalarının affına yönelik kanun ile ilgili olarak kurumuma yapmış olduğum kanundan faydalanarak işe geri dönme talebim reddedildi. Kanun içeriğinde kapsamış olan haklardan bütün sonuçları itibariyle affedilerek lehte hükümler alınması gerekirken hakkımda böyle bir karar alınması durumunda ne yapmam gerekir?
CEVAP: 22/6/2006 tarih ve 5525 sayılı Memurlar İle Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun 23/4/1999 tarihinden 14/2/2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesi uyarınca Devlet Memurluğundan çıkarma cezası verilenler bakımından ifade ettiği husus; 657 sayılı Kanunun ilgili maddesi uyarınca memur olma niteliği elinden alınmış olan kişilere memur olma niteliğini iade etmesidir.
Memur olma niteliğine yeniden kavuşan kişiler, genel hükümler çerçevesinde, memuriyete dönmek üzere kamu kurum ve kuruluşlarına müracaat edeceklerdir. Kamu kurum ve kuruluşları memuriyete dönmek isteyen kişilere genel hükümler çerçevesinde işlem yapacaklardır.
Başka bir deyişle söz konusu Kanun, memuriyetten çıkarılanlara, idarenin takdiri olmaksızın bir dönüş hakkı sağlamamaktadır. Söz konusu bu Kanun, memuriyetten çıkarılanlara memur olma niteliğini iade etmektedir.
Burada bir diğer husus şudur: İdarenin taktir hakkı ne yazıkki çok içeriği boşaltılmış bir kavramdır. Bu kavram idari yapımızda "hizmet gereğini" karşılayacak bir içeriğe sahip olması gerekirken, uygulamada sadece kayırmacılığa işaret etmektedir. Bu durumdaki kişiler idarelere, dönmek üzere yaptıkları başvuru sonrasında, şuan tek geçerli sistem olan, siyasi referans yoluna da muhakkak başvurmalıdır. Aksi halde ihtiyaç olmadığı gerekçesiyle başvurular reddedilecektir.