Polis Vakfı'nın ardından TBMM Vakfı da, vakıflara sınırlama getiren yasa kapsamından çıkarılıyor.
Polis Vakfı'nın ardından TBMM Vakfı da, vakıflara sınırlama getiren yasa kapsamından çıkarılıyor.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, dernek ve vakıfların kamu kurum ve
ve kuruluşlarıyla ilişkilerini düzenleyen yasanın kabul edilmesinin üzerinden
yaklaşık bir ay geçtikten sonra, yasanın muafiyet tanıdığı vakıflar arasına TBMM
Vakfının da girebilmesi amacıyla bir yasa teklifi hazırlayarak Başkanlığa sundu.
Kısa süre önce de Türk polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı`nın kurulmasına
ilişkin kanun teklifi TBMM`ye verilmiş ve komisyonda kabul edilerek Genel Kurul
gündemine sunulmuştu.
Arınç hazırladığı Türkiye Büyük Millet Meclisi Vakfı Kanunu teklifini TBMM
Başkanlığına sundu. Teklifinin gerekçesinde, Osmanlı saraylarının büyük
bölümünün 3 Mart 1924`te TBMM`ye devredildiğini anımsattı. Halen TBMM`ye bağlı
iki saray, 9 köşk ve kasır ile iki fabrika bulunduğunu anımsatan Arınç, 2004
yılı bütçesinde TBMM çatısı altında Milli Saraylar Dairesi Başkanlığına 28
trilyon 580 milyar lira ödenek ayrıldığını belirtti. TBMM Vakfı`nın 16 Şubat
1978`de Meclis Başkanı Cahit Karakaş tarafından kurulduğunu anımsatan Arınç,
``Vakfın, büyük hazinemiz ve kültür mirasımız olan saraylarımızın daha iyi
korunması, bakım ve onarımlarının bilimsel esaslara göre yürütülmesi ve bu
yapıların daha iyi tanınması açısından faaliyetleri büyük önem arz etmektedir``
dedi.
Arınç, TBMM`de 22 Ocak`ta kabul edilen Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve
Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun ile getirilen düzenlemeler dikkate
alındığında, TBMM Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu sayesinde yürütülen
görevlerin yerine getirilmesine olanak vermeyeceğini vurguladı. TBMM Başkanı
Arınç, milli saray, köşk ve kasırların bakım, onarım ve restorasyonlarının
yapılabilmesi amacıyla bu kanunun çıkartılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
22 Ocak`ta kabul edilen 5072 sayılı Kanunda, sadece kanunla kurulan vakıf veya
derneklerin kamu kurum ve kuruluşlarının olanaklarından yararlanabileceği hükmü
yer alıyordu.
Arınç`ın teklifinde, vakfın kurucusunun TBMM Başkanı olduğu, vakfın
faaliyetlerini TBMM Başkanı tarafından tahsis edilen mekânlarda herhangi bir
kira ve ücret ödemeden yürüteceği ve vakıf senedinin Türk Medenî Kanun
hükümlerine göre TBMM Başkanı'nca hazırlanacağı hükümleri yer alıyor. Vakfın
gelirlerinin millî saray ve köşklerden sağlanan gezi ücreti, vakıf işletme ve
iştirakleri gelirleri ile yapılacak bağışlardan oluşacağı belirtilen teklifte,
TBMM Vakfı`na yapılacak bağış ve yardımlardan kurumlar ve gelir vergisi
matrahından indirileceği ifade edildi. Teklifte ayrıca, bu tarihe kadar TBMM
Vakfı ve Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflara diğer kanunlar
ile getirilen vergi, resim, harç, muafiyet ve istisnalardan da aynen
yararlanacağı hükmü de yer alıyor.
Ancak teklifin Geçici 2`nci maddesinde yer alan TBMM Vakfı ile ilgili şu hüküm
dikkat çekici bulundu:
``Bu kanun ile yapılan düzenlemeler sebebiyle hükmî şahsiyeti son bulan TBMM
Vakfı'nda ücret karşılığı istihdam edilen personelin görevi sona erer.
Ancak, bu Kanun ile kurulan TBMM Vakfı tarafından görevi sona eren personelden
bir ay içinde başvuruda bulunan ve hizmetine ihtiyaç duyulanların sözleşmeleri,
kazanılmış hakları saklı tutulmak suretiyle yenilenir.``
netgazete