Bürokrasinin Türkiye'ye Etkileri isimli rapor, bürokrasinin hizmetleri nasıl geciktirdiğini açıkça ortaya koyuyor.

Haber Giriş : 19 Şubat 2004 08:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bürokrasinin Türkiye'ye Etkileri isimli rapor, bürokrasinin hizmetleri nasıl geciktirdiğini açıkça ortaya koyuyor.

Bürokrasinin hizmetleri nasıl geciktirdiği, mülkiye müfettişlerinin hazırladığı raporla belgelendi: Devletin telef olan koyununun kayıttan silinmesi için bile Tarım Bakanlığı müsteşar yardımcısının onayı gerekiyor.

?Bir üretme çiftliğinde telef olan koyunun kayıtlardan düşülmesi için önce komisyon toplanıyor. Komisyon rapor hazırlıyor. Raporun onayı Ankara'da Tarım Bakanlığı müsteşar yardımcısının oluruyla gerçekleşiyor.? İçişleri Bakanlığı'nın, mülkiye başmüfettişlerine hazırlattığı raporda yer alan bu ifadeler, TBMM'de görüşülen Kamu Yönetimi Reformu Tasarısı'na duyulan ihtiyacı gözler önüne seriyor. Hükümetin hazırladığı tasarıyla Ankara'nın yetkilerinin yerel yönetimlere devredilmesi ve vatandaşın bürokrasi çilesinin en aza indirilmesi hedefleniyor.

Başmüfettişler Ali Çetinkaya ile Mustafa Tekmen, bürokrasinin Türkiye'ye etkilerini araştırdı. Hazırlanan raporda, bürokrasinin yatırım ve hizmetlerin gecikmesine sebep olduğuna işaret edildi. Ülkemizdeki bürokrasinin çarpıcı örneklerle anlatıldığı raporda, devlete ait koyunun telef olması halinde kayıtlardan düşülmesi için yaşanılan prosedür şöyle dile getirildi: ?Önce bir komisyon oluşturuluyor. Komisyon rapor hazırlıyor. Rapor onay için Tarım Bakanlığı'na gönderiliyor. Müsteşar yardımcısının onayı ile koyun kayıttan düşülebiliyor.? Raporda başka örneklere de yer verildi: İlçeye bağlı bir köyde yapılması düşünülen bir menfez programı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün bağlı olduğu bakan onayı ile ancak kesinlik kazanabiliyor. Bir ildeki birinci sınıf gayri sıhhi müessesenin ruhsata bağlanması, her işlemi o ilde tamamlandığı halde bakanlık onayı için Ankara'ya gönderiliyor.

Bürokratik engellerin çözümü için de şu görüşlere yer verildi: ?Merkezî idare taşraya atadığı valisine, kaymakamına ve müdürüne güvenmeli. Güvenmiyorsa atamamalı. Ayrıca vatandaşı potansiyel suçlu olarak görme zihniyeti terk edilmeli; vatandaşın seçtiğine de güvenmeli.? Raporda, yönetim anlayışının merkezi olması sebebiyle Ankara'nın göç sorununa dikkat çekilerek, ?Başkentte sürekli personel şişkinliği oluşmakta, binaların birinin inşası tamamlanmadan hemen ek binaya ihtiyaç duyulmakta.? denildi.

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun talimatıyla hazırlanan ?Bürokrasinin Türkiye'ye Etkileri' başlıklı rapor, kamu yönetimi reformu çalışmalarına kaynak oluşturuyor. Mahallinde çözülebilecek meselelerin bile Ankara'ya gönderildiğine dikkat çekilen raporda, ?Bu işlerin onaydan gelmesi beklenmekte veya ?iş takibi' ile sonuç alınabilmekte. En küçük memurun veya işçinin tayini, hangi köye ne kadar öğretmen veya ebenin gerektiği Ankara'dan belirlenmekte.? ifadeleri de yer aldı.

Başmüfettişler merkezi yönetimin olumsuzluklarını şöyle sıraladı: ?Kırtasiyeciliği artırmakta, taşradaki uygulayıcıları fikir üretemez hale getirmekte, adeta robotlaştırmakta. Yatırım ve hizmetlerin uygun ve yerindeliğini azaltıyor. 5 karayolundan, 1 demiryolundan ve 1 havayolundan akın eden iş takipçilerinin hücumuna uğrayan Ankara'daki üst düzey yöneticiler ve milletvekilleri günlerini gelenleri dinleyerek ya da iş takibi yaparak tüketmekte. Yerel nitelikli pek çok hizmet bakanlıkların taşradaki uzantıları olan il ve ilçe teşkilatlarıyla yürütüldüğünden koordinasyon da yeterince sağlanamamakta. Ayrı ayrı bakanlık veya genel müdürlüklere bağlı olan personel ve örgüt arasında koordinasyonu valiler de sağlamakta güçlük çekmektedir.? Başmüfettişlerin raporunda bürokrasiden kaynaklanan olumsuzlukların yaşanmamasının tek yolu olarak ise siyasi iradenin tavrı ve kararlılığı gösteriliyor. Raporda, ?Merkezî idare taşraya atadığı, valisine, kaymakamına ve müdürüne güvenmelidir. Güvenmiyorsa atamamalıdır. Ayrıca vatandaşı potansiyel suçlu olarak görme zihniyeti terk edilmeli, vatandaşın seçtiğine de güvenmelidir.? denildi.

Müfettişler, bürokrasinin aşılması ve kırtasiyeciliğin azaltılması için merkezde yürütülen işlemlerin taşraya devrinin de yeterli olmayacağına dikkat çekiyor. Raporda şu tespitler yer alıyor: ?Bir işlem aynı dairede 1?2 kişinin veya 1?2 işlemin yapılmasıyla sonuçlanacağı yerde, 9?10 kişi veya gereğinden fazla işlem gerektiriyorsa, yani vatandaş bir işi için bir dairede 5?10 yere gidip gelerek koşturmaca oynuyorsa, yetki devri ve görev devrinden istenilen sonucun alınması mümkün değildir. Bu nedenle işlemlerin de sadeleştirilmesi ve azaltılması asıldır. Bürokrasinin azalması ile işinin bir an önce bitmesini isteyen vatandaş taşradaki işini bırakmak, görevli ise izin almak, esnafsa dükkanını kapatmak suretiyle yolculuk ve ikamet masraflarından kurtulmuş olacaktır. Hizmet, bizzat mahallinde tamamlanınca vatandaşın işi kısa sürede sonuçlanacak, hem zaman israfı yaşanmamış olacak, hem de vatandaşın devletine olan sıcak duygusu soğutulmamış olacaktır. İşlem taşrada başlayıp taşrada tamamlanınca taşradaki yönetimin de bir saygınlığı ve etkinliği olacaktır.?

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber