İptal gerekçesi rektör atamalarını karıştırdı
Rektör atamalarının iptal gerekçesinde atamaların Meclis'in sorumluluğunda
olduğu ancak Cumhurbaşkanı'nın da doğrudan atama yapamayacağına yer verilmesi
soru işaretlerine neden oldu
Yeni kurulan 15 yeni üniversitenin rektörlerinin atanması konusunda Anayasa
Mahkemesi'nin verdiği iptal kararı kafaları iyice karıştırdı. Anayasa'da yeni
kurulacak üniversite rektörlerini atanması konusunda düzenleme bulunmamasına
rağmen, iptal kararına imza atan üyeler bile gerekçede anlaşamadı.
Anayasa Mahkemesi, iptal gerekçesinde Anayasa'da rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından seçilip atanacağının düzenlendiğini belirtirken, "Ancak, Cumhurbaşkanı'nın bu "seçme" işlemini herhangi bir kurumun aday göstermesine ihtiyaç duymaksızın doğrudan doğruya mı yoksa belli kurumların göstereceği adaylar arasından mı yapacağı (...) konusunda yasakoyucu yetkili kılınmıştır" denildi.
BAKANLAR ADAY GÖSTEREBİLİR
Anayasa Mahkemesi'nin, Meclis'in yaptığı düzenlemeye kendisini yasa koyucu yerine koyarak nasıl yapması gerektiğini açıklamasının Anayasa'ya aykırı olduğuna dikkat çekiliyor. İptal kararına imza atan üye Serdar Özgüldür çoğunluğun iptal gerekçesine karşı çıkarken, YÖK üyelerinin atanması konusunda Bakanlar Kurulu'nun yetkili kılınabileceğini belirtti.
'HÜLLE'CİNİN İLGİNÇ GEREKÇESİ
Cumhurbaşkanı Sezer'in atadığı ve 'hülle partisi' kurduğu ortaya çıkan Serruh Kaleli'nin ise rektör adaylarının Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan tarafından belirlenmesinin üniversitelere siyaseti sokacağını iddia etmesi anlamlı bulundu. Kaleli gerekçesinde üniversite özerkliğinin, "atanan rektörün kuracağı kadroların siyasî yanca seçilmesi nedenleri ile" zedeleneceğini ileri sürdü.
YÖK ŞARTI ZORUNLULUK DEĞİL
İptal gerekçesinde Sacit Adalı ve Haşim Kılıç ise karara karşı çıktı. Kılıç, YÖK yasasının 131. maddesini dayanak gösterek rektör atamasında YÖK iradesini aramanın anayasal bir zorunluluk olmadığını belirtti. Sacit Adalı da Cumhurbaşkanı'na sunulacak kurucu rektör adayları listesinin dava konusu yasa kuralında olduğu gibi Millî Eğitim Bakanı ve Başbakanca belirlenmesinin kanun koyucunun görevi olduğunu kaydetti.
yenişafak