Karlı çıkan gene YÖK oldu

Haber Giriş : 19 Ağustos 2006 10:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hükümetin 15 yeni üniversite kurulması için bir yıldır verdiği uğraşta en kârlı YÖK çıktı. YÖK, hem hükümete kafa tutarak gündemde kaldı, hem de istediğini aldı.

Hükümetin çok istemesine rağmen rektör seçiminde son noktayı YÖK koydu. Aslında yeni üniversitelerin kurucu rektörlerinin hükümet tarafından belirlenmesi yönündeki kanun Cumhurbaşkanı tarafından veto edildiğinde hükümet durumun böyle sonuçlanacağını tahmin etmişti. Yeniden gönderilirse kanunun Anayasa Mahkemesi'ne götürüleceğini, mahkemenin de bunu iptal edeceğini öngörmüşlerdi. Ama ok yaydan çıkmış, 15 ile yeni üniversite kurulacağına dair söz verilmiş, hatta kanunu bile çıkmıştı. Bu nedenle bir süre beklendikten sonra kanun aynen Meclis'ten geçirildi. Cumhurbaşkanı da ikinci bir veto hakkı olmadığı için onayladı, ancak beklendiği gibi hemen Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

Geçmişte çok sayıda yeni üniversiteye aynı yöntemle kurucu rektör atanmış ve hiçbir sorun çıkmamıştı. Ama o dönemde AK Parti iktidarı ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yoktu. Kimse bu yöndeki kanunu Anayasa Mahkemesi'ne de götürmemişti. Sezer ve CHP'nin isteğini görüşen Anayasa Mahkemesi, beklenen kararını verdi, yasanın kurucu rektör adaylarını hükümetin belirlemesini öngören maddesini iptal etti. Hükümet nisan ayından bu yana gerekçeli kararın yayınlanmasını bekliyor, karara bakarak bir çıkış yolu bulmayı umuyordu. Ancak oyçokluğu da olsa kabul edilen kararın gerekçesi tamamen YÖK'ün beklentilerini karşılar nitelikteydi. Gerekçe kısaca ?Anayasa'da YÖK'ün yetkileri belirtilmiş, kurucu rektör atama sisteminde YÖK'e hiçbir yetki tanınmaması Anayasa'ya aykırıdır? diyor.

YÖK açısından yeni üniversitelerin rektör sorunu dün önemli oranda çözüldü. YÖK, yeni üniversitelerin başına önceden bağlı oldukları üniversitelerin rektörlerini ?tedviren' görevlendirdi. ?Vekil bir rektör beklenirken tedvir nerden çıktı?' diye düşünürken, cevap Teziç'ten geldi: Vekil 6 ay görev yapıyor, tedviren görevlendirilenlerde süre sınırı yok. Yani YÖK ne zaman isterse o zaman bu üniversitelerde rektörlük seçimi yapılacak. Seçim yapılmadan önce üniversitelerde ?kadrolaşılacak.' Kadrolaşılacak ifadesi aynen Teziç'e ait. Tabii o kadrolaşmayı olumsuz anlamda değil de tamamen olumlu, ?kadrolarının kurulması' anlamında kullanıyor. Yeni üniversitelerde özellikle rektör seçilmesi için gerekli olan profesör sayısı (en az 6 olması gerekiyor) olmadığı için aslında kadro kurulması bir zorunluluk. YÖK, süresiz rektör vekili atadı ama ben yeni üniversitelerin rektörlerinin yeni Cumhurbaşkanı'nın belirleneceği önümüzdeki yılın mayıs ayından önce seçileceğini düşünüyorum. Mevcut rektörleri yeni üniversitelere görevlendirmekle YÖK aslında çok akıllı davranmış oldu. YÖK bu hareketiyle hem yeni bir isim belirleyerek vekil rektör atanmasının kamuoyunda oluşturacağı tepkiyi önlemiş, hem de mevcut rektörler aracılığıyla yeni üniversitelerde istediği kadronun kurulmasını garantilemiş oldu. Tartışması en az olacak çözüm buydu.

Yeni üniversitelerin rektörlerinin de bir an önce belirlenmesi gerekiyordu. Ama ?uzaktan kumandalı' bir sistemle, bir rektöre 2-3 üniversite vermekle yeni üniversitelerin sorunlarına nasıl çözüm bulunur, bilemiyorum. Mevcut rektörlerin de yeni üniversitelere ne derece sahip çıkacağı kuşkulu.

Zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber