Bazı akademisyenler kendini Tanrı sanıyor

Haber Giriş : 22 Ağustos 2006 07:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ODTÜ Felsefe Bölümü Başkanı Prof. İnam, profesörleri taklitçi, ev ödevi gibi işini yapan, yenilik tazısı, malumatfüruşçu, dümdüz profesör olarak ayırdı, "Bazıları da kendini Tanrı sanıyor" dedi.

ODTÜ Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Ahmet İnam, son kitabı "Yaşamla Yoğrulmuş Bilgi" ile akademik dünyayı karıştıracak. "Kör bir koşuşturma! Herkes o denli meşgul ki, ne ürettiğini, ne adına ürettiğini durup sorgulayacak vakit yok" diyen Prof. İnam, üniversiteyi şöyle tanımlıyor: "Muhasebeciler yönetiyor üniversiteleri, muhasebeci denetçileri... Muhasebe kültürü! Müşterileri öğrencilerdir, proje veren şirketlerdir, öğrenci velileridir. Onlara iyi 'servis' yapmak gerekir. Yoksa yıldızlarınızı söküverirler. Entelektüel oteller!" Prof. İnam, profesörleri de 'Taklitçi', 'Ev ödevini yapar gibi işini yapanlar', 'Yenilik tazısı olanlar', 'Malumatfüruşlar' ve 'Dümdüz profesörler' olmak üzere 5'e ayırıyor ve şöyle tarif ediyor: "Taklitçiler, profesör rolü oynarlar. Bunlar kendi fikri oluşmamış, silik profesörlerdir. Ev ödevi yapar gibi çalışanlar, bağımsız düşünme gücünden yoksundurlar, sürekli çalışırlar. Yenilik tazısı olanlar, yeni olanın ardında gitmeyi yenilikçilik sanırlar. Kafalarından malumat fışkıran hocaların çoğu zaman kafaları karışıktır. Geliştirilmiş savları yoktur, kesin konuşmaktan ödleri kopar. Dümdüz profesörler de çok sığdır."

ZULMEDEN KASINTILAR

İnam, "Akademisyenler, Tanrı mıdır?" diye de soruyor ve şöyle devam ediyor: "Bazıları kendilerini öyle sanıyor. İçinde bulundukları topluluklarda süregelen yaşam, onda şişirilmiş bir benlik oluşumuna yol açıyor. Bu balon benlik, ondaki ortalamayı aşamayan yeteneğini gizleme kaygısından kaynaklanıyor olabilir. Bir de ortalama akademisyen kasıntısı diye bir durum var. Topluluk içinde, öğrenciler karşısında yetersizliğini kavramış bu vasati insan, olduğu ile olmayı umduğu arasında boşluktan dolayı acı çeker. Bu acı, onu kendisine, öğrencilere ve diğer akademisyenlere zulmetmeye götürür. Sürekli olay çıkarır, küser, kavga ederler."

TEMBEL, BIKKIN HOCALAR

"Türkiye'de tembel, bıkkın, yorgun hocalar var. Heyecanını yitirmiş, yurtdışından gelmiş gençler var. Terfi edince heyecanları bitiyor" diyen Prof. İnam, ideolojik hesaplarla üniversiteyi ele geçirmeye çalışanlar olduğunu da söylüyor. Prof. İnam, "kendi inançları dışındaki görüşlere tahammül edemeyenlerin üniversiteyi ele geçirir geçirmez Batı'daki muhasebe üniversitesini hemen hayata geçireceklerini" yazıyor.

sabah

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber