Ankara'daki vergi daireleri, mükelleflere kolaylık sağlamak üzere 30 Nisan'a kadar hafta sonunda çalışacak.
Ankara'daki vergi daireleri, mükelleflere kolaylık sağlamak üzere 30 Nisan'a kadar hafta sonunda çalışacak.
Ankara'daki vergi daireleri, 15 Mart'a kadar verilmesi gereken gelir vergisi
ve 15 Nisan'a kadar verilmesi gereken kurumlar vergisi beyannameleri konusunda
mükelleflere kolaylık sağlamak üzere 30 Nisan'a kadar hafta sonunda çalışacak.
Ankara Defterdarı Cemal Boyalı'nın yaptığı açıklamaya göre, defterdarlığa bağlı
vergi daireleri, 1 Mart-30 Nisan arasında, beyanname kabul ve tahsilat işlemleri
için hafta içinde 08.00-12.00, 13.00-18.30, hafta sonlarında da 10.00-17.00
saatleri arasında açık olacak.
Açıklamada, Gelir Vergisi kanunu uyarınca, 2003 yılı gelirine ilişkin gelir
vergisi beyannamelerinin 15 Mart, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca da kurumlar
vergisi beyannamelerinin 15 Nisan akşamına kadar verilmesi gerektiği hatırlatıldı.
EK SÜRE OLANAĞI
Açıklamada, Vergi Usul Kanunu uyarınca zor durumda bulunmaları nedeniyle vergi
muamelelerine ilişkin ödevlerini süresi içinde yerine getiremeyecek olan mükelleflere,
beyan süresinin bitiminden önce yazılı olarak ilgili vergi dairelerine başvurmaları
halinde, kanuni sürenin bir katını geçmemek üzere süre verilebileceği de kaydedildi.
Buna istinaden, zor durumda bulunan mükelleflere, bağlı bulundukları vergi dairelerine
yazılı olarak başvurmaları halinde, gelir vergisi beyannameleri için 31 Mart
akşamına, kurumlar vergisi beyannameleri için de 30 Nisan akşamına kadar süre
verilebilecek.
Beyanname verme süresinin ödeme süresini etkilemediğine işaret edilen açıklamada,
beyannameleri için ek süre verilen mükelleflerin, gelir vergisi taksitlerini
kanuni süreler olan Mart ve Temmuz'da, kurumlar vergisini de Nisan ayında ödemesi
gerektiği vurgulandı.
PERFORMANS DERECELENDİRME BİLDİRİMİ
Ankara Defterdarı Cemal Boyalı, vergi denetimlerinde etkinliğin sağlanması amacıyla
bu yıl ''performans derecelendirme'' uygulamasına geçildiğini hatırlatarak,
mükellefleri, vergi bildirimlerinde bu konuyu dikkate almaları gerektiği konusunda
uyardı.
Açıklamasında, denetimlerde şimdiye kadar deneyimlere dayanan tesadüfi ve tahmini
denetim yaklaşımı uygulandığını hatırlatan Boyalı, bunun da genel olarak maliyet
etkinliğine sahip olmadığına, vergiye tam uyum sağlayan mükelleflerin işine
de gereksiz müdahaleye neden olduğuna işaret etti.
Denetim için ayrılan kaynakların kullanımında maksimum etkinliğe ulaşabilmek
için, mükellef uyumsuzluğunun veya düşük uyumun görüldüğü riskli alanların,
konular ve vergi mükellefleri itibariyle saptanarak sıraya konulması gerektiğini
belirten Defterdar Boyalı, bu amaçla, ''performans derecelendirme uygulaması''na
geçildiğini hatırlattı.
Ticari ve mesleki kazançları dolayısıyla gerçek usulde vergilendirilen gelir
vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri için ''performans derecelendirme
bildirimi'' verme zorunluluğu getirildiğini hatırlatan Boyalı, bu kapsamda mükelleflerden
ilk olarak faaliyet türleri hakkında yeniden bilgi istenerek piyasa bölümlemesi
yöntemine geçiş için uygun altyapı oluşturulacağını kaydetti.
Mükelleflerden ilerde, net satışlar, satışların maliyeti, faaliyet giderleri,
faaliyet kar ve zararları, finansman giderleri, amortisman giderleri gibi bilgilerin
isteneceğini anlatan Cemal Boyalı, açıklamasında şu bilgiyi verdi:
''Böylece, elde edilen verilerin karşılaştırılması sonucunda, gerek karlılık,
gerekse gider türlerine göre grup ve sektör içerisinde farklılık arz eden mükellefler
tespit edilerek vergi denetimi bunlar üzerinde yoğunlaştırılacaktır. Böylece,
vergi kanunlarına tam uyum gösteren mükelleflerimizin işlerine gereksiz bir
şekilde vergi denetimi şeklinde müdahale önlenmiş olacaktır. Bu çerçevede, 2003
yılı için verilecek beyannamelerde bu hususun mükelleflerimizce dikkate alınması
yararlı olacaktır.''
milliyet